"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Lütfen, siz de gelin!

Sebahattin YAŞAR
11 Mayıs 2015, Pazartesi
Batı Trakya’da yaşayan Müslüman kardeşlerimizle geçirdiğimiz bir hafta sonunda muhteşem duygular yaşadık. İslâmî hassasiyetleri dipdiri yaşatıyor olduklarını görmek bizi daha bir heyecanlandırdı.

İskeçe’nin Şahin Köyü’ne girerken, aileleri misafir edecek kardeşlerimizi çok ciddî bir heyecan içerisinde bekliyor bulduk. O an ki kucaklaşma sahneleri görülmeye değerdi. Sanki on yıllardır görüşmediğiniz çok sevdiğiniz kan kardeşinizle bir kucaklaşma sahnesiydi. Burada din kardeşliğinin nesebi kardeşlikten daha öte bir anlam taşıdığını bizzat müşahede etmiş olduk.

Misafiri gelmemiş ev sahibi ciddî duygulanmış idi. Kıymetli Hoca Naci Tepir’i o aileye verdik de aile biraz olsun sakinleşti. Yani misafirsizliği nasipsizlik olarak algılamak ne yüksek bir ahlâk. Naci Hoca’nın ifadesine göre, kendisine sanki on kişilik bir aileyi ağırlıyor gibi izzet ikramlarda bulunmuşlar.

Bu kardeşlerimiz misafiri ‘Allah’tan’ gelen bir ikram olarak görüyorlardı.

Burada yaşanan bir diğer İslâmî hassasiyet de, ikramlar idi. Sahip olunan nimetleri üzerinde göstermek anlamındaki ikramlar, tam bir israfsız ikram anlamı ihtiva ediyordu. Türkçe çok güzel konuşuluyor.

Avrupa’da çalışıp, Yunanistan’da yaşayan Şahin köylüler, burada köy şartlarının çok ötesinde bir güzel ve rahat hayat imkânlarına sahipler.

Ev sahibimiz, damadı ve ağabeyi ile birlikte Fransa’da çalışan Hasan Kalfa Bey’e, başarılı olmalarının altındaki sırrı sordum. Hasan Bey; ‘Hocam bizim en güçlü dayanağımız, anne babamızdır. Biz anne baba sözünü çok önemsiyoruz. Onların nasihatleri biz de dini emir gibidir. Kulağımızda küpedir. Onlara karşı hürmetimizde ihmal etmeyiz. Çünkü bizi onlar çok, ama çok seviyorlar, şefkat ediyorlar.’

Batı Trakya’daki Türkler, çocukların Kur’ân tilâvetini çok önemsiyorlar. İlköğretim düzeyindeki bütün çocuklara ciddî Kur’ân talimi yaptırıyorlar.

Kur’ân öğrenmeyi bir program ve bir bütçe şeklinde ele alıyorlar. Nitekim Kur’ân icazet merasimleri her yıl bu köylerde bir bayram şenliği gibi kutlanıyor. Köyde şenliğe katılmayan kişi yok gibi. Kadınlar özel dikilmiş elbiselerle yemek işleri, karşılama işleri gibi iş bölümü yapmışlar.

Gençler, ‘Şahin Gençlik’ formalarını giyerek, dört beş bin kişiyi bulan faaliyette etkin görevler üstleniyorlar. Altmış yetmiş tane bakır kazanlarda yemekler pişiriliyor, servisler yapılıyor oldukça profesyonel bir hizmet veriliyor.

Çocuklarda tam bir şenlik hali hakim. Evler, sokaklar, camiler tertemiz.

İnsanların birbirleri ile selâmlaşmaları yaygın ve tam bir heyecan halinde.

Kahvehanelerde oyun, malayani eğlence diye bir kavram yok.

Ezanlar serbestçe okunuyor. Namaz saatlerinde camiler dopdolu.

İskeçe, Kavala, Gümülcine şehirlerinde sokaklarda, alış veriş merkezlerinde insan zihnini rahatsız eden, ahlâk dışı bir reklâm panosu ile karşılaşmıyorsunuz.

Tripleks binalarda son daire misafirlere ait. Ev sahibimizin nineleri Hafize Nine, otuz yıldır üç aylar orucu tutuyor. Tam bir insan suretinde melek.

Diyeceğim o ki buradaki kardeşlerimizin günlük yaşantılarına, Müslüman yaşantılarına hayran kaldık. Yaşanan bir İslâm’ı gördük.

Ellili yaşlardaki Hasan Bey’e, Türkiye’den, Şanlıurfa’dan bir isteğiniz var mı? diye sorduk, verdiği cevap ilginç, ‘Bana oradan bir Siverek şalvarı gönderin.’ Neden şalvar diye sorduğumuzda da, ‘Yunanlılara karşı kendi Müslüman kültürümüzün bir parçası olan o giyimi zevkle taşıyacağım, onlara hava atacağım.’ diyor. Türkiye ve Türkiye’den gelenler çok önemseniyor.

Batı Trakya’da yaşayan kardeşlerimizden ayrılırken çok ciddî bir duygu yoğunluğu yaşadık. Hasan Bey, ‘Biz bunu kabul etmiyoruz, bir günlük misafir mi olur, bir günde ben sizi, siz beni ne kadar tanıyacaksınız. Misafirlik en az bir hafta olmalı.’ diyor.

Biz gittik, gördük, tanıştık, halleştik.

Şimdi onları bekliyoruz.

Kardeşlik ne güzel bir şey.

Okunma Sayısı: 2041
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • M Numan

    11.5.2015 07:59:54

    Maşaallah anlatılana göre tebrik ederim. fısk u sefahetin göbeği olan avrupada yaşayıp asli kimliklerini unutmamışlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı