"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mersin’de maddî ve mânevî bahar

Sebahattin YAŞAR
09 Mart 2015, Pazartesi
Hafta sonumuz memleketimiz Mersin’de geçti. Mersin Yeni Asya Gazetesi okuyucularının dâveti üzerine eşim ve ortanca kızımla birlikte iştirak ettiğimiz programımız bizi hem çalıştırdı hem de hizmet heyecanı yaşattı.

Eşim Yasemin Yaşar, Mersin Yeni Asya Hanım okuyucusu kardeşlerimizle, ‘Kız Çocuğu Yetiştirmek’ konulu konferansını paylaştı. Şefkat kahramanları, yaptıkları hizmetlerle konuşuyorlar.

Mersin yolculuğumuz esnasında yol boyu ilkbahar san’at sergisinin ilk ürünleri olan sarı, kırmızı çiçekleriyle karşılaştık. Bahar başka bir şey. Bahar, Rabbimizin esmasının pek çoğunun tezahür zamanı. Ve insanın bu kadar esma tezahürü, bu kadar enerji dönüşümü karşısında, ‘maaşallah’, ‘barekellah’ tefekkür kelâmları gayr-i ihtiyarî dilinden dökülüveriyor. İnsanın bu muhteşem nimetlere tefekkürle teşekkürü gerekiyor. Yoksa insan çarpılıyor ve bunun da adını, ‘bahar sendromu’ olarak koyuyorlar.

Cenâb-ı Hak, baharla birlikte mevcudatın elbisesini değiştirirken, iman ve Kur’ân talebeleri de manevî iklimlerin, manevî zenginliklerin içinde, aşkla, şevkle hizmet edip, melekî elbiselerini giyiyorlardı. Evet, Nur mekânlarında, nuranî mekânlarda insan elbisesi giymiş melekler vardı.

Mersin’e, maddî-manevî bahar gelmiş. Risale-i Nur medresesinde ortaokul, lise ve üniversite talebeleri ciddî bir heyecan içerisinde ders dinliyorlardı. Bu genç enerjilerin hayatları nurlarla şekillenirse, yaşanan dramlar, cinayetler azalacak ve insanlık rahat bir nefes alacaktır.

Nitekim burada dikkatimi çeken şey, her bir insanın bu iman, Kur’ân hizmetinde bir işle meşgul olmasıydı. Herkes kendi aldığı görevini aşkla, şevkle, o görevin heyecanıyla ve hatta hayaliyle yaşıyordu. Yani tam da olması gereken oluyor, neşriyat işlerine bakan kardeşimizin zihninde onu geliştirmenin, onu birilerine ulaştırmanın derdi tasası vardı. Bir başkası, erkenden gidip, Nur medresesini açarak, ortamı sohbete hazır hale getiriyordu. Bir diğeri, akşamki Nur dersine, bir arkadaşını getirmenin heyecanı içerisinde idi. Yine bir diğeri, program çerçevesinde çevre ilçelerden gelen misafirleri ağırlamanın tatlı heyecanı içerisinde idi. Tam bir hayata tatlandıran hizmet heyecanı.

Yani bir hayat amacı olan ve o amacı için yaşayan bir insanın hayatında anlamsız sıkıntılar, boşlukların verdiği tasalar, kaygılar olur mu?

Şu görüntüye bir bakın! Şehir içinde araçta seyir halindeyiz. Bir ara kısa bir sessizlik oldu. O esnada bir cümle duyuldu; ‘Bu gazetemizi, bu dergilerimizi daha çok insana ulaştırmalıyız.’ Araçtaki Cuma Ağabeyimizin bu cümlesi, bir iç sesin dışa yansımasıydı. Bu cümle bir anda aracın içerisindeki havayı değiştirdi. Yani neyin derdini çekiyorsanız, neyin hayaliyle yaşıyorsanız elbette Allah da sizi o derdinizi içinizde hissettiğiniz amacınıza kavuşturacaktır.

Evet, dün olduğu gibi bugün de bu iman ve Kur’ân hizmetlerini kendine iş edinmiş, onların hayaliyle yaşayan kahramanlar var. Gazeteyi, dergileri daha fazla kişiye ulaştırmanın heyecanını taşıyor. Ne mutlu bu bahtiyarlara!

Yine Mersin’de bir kız kardeşimiz, daha Risale-i Nurlarla tanışalı birkaç yıl olmasına rağmen, gittiği ve çalıştığı farklı iş ortamlarına Risale-i Nurların oralarda okunmasına vesile olmuş.

Doğrusu derdi, tasası, aklı, hayali bu hizmetlerle meşgul bay/bayan genç kahramanları ayakta alkışlıyorum. İnancım o ki, onları melekler de, mele-i alanın sakinleri de alkışlıyorlar. Bu yaşananlar Sahabe Efendilerimizin Kur’ân hakikatleri karşısındaki heyecanlarının bu asırdaki başka bir tezahürü olsa gerek.

Mersin’de, Nur Talebeleri çok okuyorlar. Meşvereti hayatlarının bir parçası haline getirmişler. Nitekim, Mersin Yeni Asya Hizmet Merkezi binası hızla ilerliyor. Mersin Üniversitesi’nin hemen yakınında devam eden bu inşaat tamamlandığında, güzel iman ve Kur’ân hizmetlerine vesile olacak inşallah.

Mersin’i izlemeye devam ediyoruz. Burada hizmet kervanı sür’atle yol alıyor. Fani hayatını ebedileştirmek isteyenler manevî hizmetlere koşuyorlar. Tabiî hayatın her aşamasında imtihan da devam ediyor.

Okunma Sayısı: 1244
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı