"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Musîbetler bize ne söylüyor?

Sebahattin YAŞAR
12 Ağustos 2015, Çarşamba
Okuma programımız kapsamında İsveç’ten iki minibüs kiralayarak Norveç’e geçtik. Beş altı saat süren yolculuğumuzda gençlerle oldukça neşeli ve istifadeli sohbetler yaptık.

Program içerisinde bu tür faaliyetler apayrı bir önem arz ediyor. Meselâ gençlerle futbol  maçı yaparken, maça giderken gelirken oldukça ciddî ve önemli konular konuşuluyor. Bu bile bir eğitim anlamı ihtiva ediyor.

Norveç’te bizi Süleyman Bey kardeşimiz karşıladı. Süleyman Hilmi Tunahan Hocanın talebelerinin bulunduğu mekân, hem cami, hem Kur’ân eğitim merkezi konumunda. Gençlerimiz onlara nasıl bir hizmet yaptıklarını sordular. Onlar da oldukça seviyelice anlattılar. Bu elbette bizim de hizmet tarzımızı, metotlarımızı anlatmaya zemin hazırladı. Ve buradaki Nur dersimizi de kardeşlerimiz ilgiyle dinlediler ve duâlar ettiler. Böylece aslında tam bir iman kardeşliği sergilendi. Bir grup Kur’ân’ın lâfzına, diğer bir grup ise Kur’ân’ın mânâsına hizmet ediyordu. Dolayısıyla Kur’ân’a hizmet eden bu iki topluluğun kucaklaşması, kaynaşması rahmeti celb ediyordu.

Norveç-Oslo’da yaşayan Müslüman kardeşlerimiz, Norveçlilerin çok ciddî gelir düzeyine rağmen, mutlu insanlar olmadıklarına dikkati çektiler.

Bunu öncelikle buraların güneşi az alan bir coğrafya olmasına, bunun da insan üzerinde depresyona sebep olduğuna ve yine Norveç insanlarının yalnız yaşadıklarına dikkatleri çekmişlerdi.

Tabiî insanın aklına hemen, ‘Neden bunca gelire, imkâna ve dünyevî kazanımlara rağmen insan intiharı ister?’ diye geliyor.

O günlerde doğrusu ben de okuma programında İşaratü’l-İ’caz isimli eseri okuyordum. Bu eserde konuyla ilgili bir derin tesbit ve ‘vicdan’ vurgusu yapılıyordu: “Kâfirlerin kalbleri gibi, münafıkların da kalbleri zulmet ve azap içinde bulunduğuna işarettir. Zira yaptıkları cinayet ve kusurlarından dolayı, vicdanları dahi onları tazip etmekten geri kalmıyor.”

Şükür Risalesi’nde de Rabbimizin verdiği bunca nimete karşı ‘şükür’ün bir gereklilik olduğu, bir anlamda nimetlerin ücreti olduğu ifade ediliyordu. O zaman ücretleri verilmeyen nimetler insanı borç altında bırakıyordu. Yani borçlu insan da vicdanen azap içinde yaşıyor.

Norveç’in, yer altı ve yerüstü nimetleri

Norveç, yer altı ve yer üstü pek çok nimete sahip. Her yerin yeşile bürünmesi, her yerin göllerle çevrilmesi ayrı bir nimetler manzumesi. Yani nereye baksanız Rabbimizin nimetleri kendini gösteriyor.

Peki, Norveçliler bu nimetlerin ücreti olarak ne yapıyorlar?

Anlatıldığına ve kısmen gördüğümüze göre, nimetlere karşı nankörlük ediyorlar. Var eğlence, yok eğlence… Ama bu eğlence de bu insanları mutlu etmiyor ki, intihar oranları yüksek ülkelerden birisi Norveç.

Dünyevî hayat şartlarında bile bu durumu anlamak mümkün. Bir kişiden veya kurumdan borçlanma yapsanız ve borçlarınız sürekli artarken siz bir taraftan ödeme yapamazsanız, çıkmaza düşersiniz. Vicdanınız sizi ciddî rahatsız eder ve neticede iflâs gerçekleşir.

Durum manevî hayat için de geçerli değil mi?

Rabbimiz kullarına onca nimetler verecek, ama kulundan Rabbine dönük bir ücret, bir ilgi, bir teşekkür gelmezse bu nezaketsizlik olmaz mı?

Bu nankörlük olmaz mı? Bu nankörlüğe vicdan tepki vermez mi?

Norveç’e bolca nimet verilmiş, onlar bu nimetlerin ücretlerini şükürle ödemek noktasında tembellik etmişler. Dolayısıyla Allah da onlara verdiği nimetlerin lezzetini vermemiş. Onun için nimetlerin içinde yüzen insanlar mutlu değiller.

Biz de nimetlerin elimizden çıkmaması ve borçlu hale düşüp çıkmaza girmemek için şükürle, hamdle Rabbimize teşekkür edelim. 

Yoksa musîbetler bizi ciddî tokatlar…

Okunma Sayısı: 1378
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı