"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müzik masum mudur?

Sebahattin YAŞAR
14 Kasım 2016, Pazartesi
Üniversiteli gencimizle konuşuyoruz.

Telefonundaki müzik parçalarımın hepsini sildiğini ifade ediyor. Son zamanlarda müzik üzerine makaleler okumuş. Kendini görür hale gelmiş. Gün içinde saatlerce müzik dinlermiş. Bazen ders bile çalışamaz hale gelmiş. Yüzlerce müzik parçasını telefonuna yüklemiş. Okula giderken, gelirken, yolda tek başına yürürken kulakları sürekli kapalı duruyormuş. Günün pek çok saatlerinde adeta hayattan kopmuş.

Batı müzikleri dinlerken zamanla Türk müziğini dinlemez hale gelmiş. Müziğe olan ilgi arttıkça hayata olan ilgi azalmış. Hatta bu ders çalışmalarını da olumsuz etkilemiş.

Genç, müziğe yoğunlaştıktan sonra sevgi duygusunun bozulduğunu ifade ediyor. Yani hiçbir şeyi sevemez hale gelmiş. Hayat her geçen gün anlamını yitirmiş. Sevdiklerini, yakın akrabalarını aramaz, sormaz olmuş.

İşte kendisinin birkaç cümlesi: “Hocam Batılı sanatçılardan neredeyse bilmediğim yok. Gece gündüz onların müzik parçalarını dinliyorum. Onların müziklerinde ne dediklerini de biliyorum. Adeta müzikle yaşar hale geldim. Zaman zaman dinlediğim parçaların beni hayattan kopardığını, sarhoş ettiğini düşündüm. Bu müzik değil daha öte bir şey diye hep hissettim, ama kendimi o parçaları dinlemekten de alıkoyamıyordum.”

“Dinlediğim müziğin içimde bir ritim dünyası kurduğunu hissediyordum. İçimde kendimin de müdahale edemediği bir temellendirme oluşturdu. Pek çok müzik parçalarındaki ritimler beni adeta kontrolümün dışında bir frekans alanına taşıyordu. Belli frekans aralıklarında içimde kurdukları benim de kontrolümde olmayan bir alana hitabettiklerini hissediyordum. Adeta elim ayağım bağlı idi.”

“Sonra ne mi oldu? Kendimdeki gerilimin farkına vardım. Beni sevenleri sevemediğimi fark ettim. Sevgi diye bir duygunun varlığı gün geçtikçe içimden çekiliyordu. Hatta her şeye karşı bir ilgisizlik hali, zaman zaman nefret hali gelişiyordu. Bu konuyu çalışmaya karar verdim. Birkaç makale okuduktan sonra ilk yaptığım şey, telefonumdaki bütün müzikleri silmek oldu. Hatta öyle ki önce hiçbir müzik parçasını bırakmamak oldu. Çünkü masum müziklerin bile bazı melodileri, iç dünyamdaki oluşturdukları frekans aralıklarına dokunuyor ve bana farklı şeyler hatırlatıyorlardı. Ben de yeni bir temellendirme için önce hiçbir müzik parçası bırakmamaya karar verdim. Bu karar zor oldu. Çünkü acaba yapabilir miydim”.

“Şimdilerde bu sürecin içindeyim. Kendimi bir esaretten son anda kurtarılmış bir kaçak gibi görüyorum. Bu kaçış özgürlüğe bir kaçışı içeriyordu.”

 “Kendimi birilerinin elinden zorla kurtarılmış bir esir gibi hissediyorum. Henüz kurtuldum mu onu da bilmiyorum. Kimseye de diyecek bir şeyim yok. Çünkü bu sonuca ben kendi isteğimle, irademle geldim. Çıkanın da benim olmam lâzım.”

Üniversiteli gencimiz kendi hastalığını fark edebilen ve adım atabilenlerden. Ne mutlu. Bu gencimiz içinde olduğu durumu okuyabilmiş birisi. Bugün gençlerimizin büyük çoğunluğunda müziğin derin bir etkisi bulunuyor. Kulaktan gelen mesajların direkt olarak duygu merkezi olan kalbe gitmesi onun etkisini daha da etkili hale getiriyor. Sevgi, saygı, hürmet, yardımseverlik, barışmak gibi duyguların ciddî oranda örselenmesi kaçınılmaz bir son.

Evet, yaşanmış bir tecrübenin hayatı tedirgin eden cümlelerini titrek seslerle dinlemek konu ile ilgili beni de tedirgin etti.

Telefonlarınıza, bilgisayarlarınıza müzik yüklerken veya silerken bir kez daha düşünün. Pek çok müzik parçalarının masum olmadığı artık aşikâr.

Konu ile ilgili, bilimsel veriler ile dini öğretilerin ne kadar örtüştüğünü anlamak için İşaratü’l-İ’caz’daki müzikle ilgili bölümü okumak daha faydalı olabilecek diye düşünüyorum.

Kulaktan geçen mesajlar dolaysız olarak kalbe dökülüyor, tahrip komiteleri etkili alanlardan avlamaya çalışıyorlar. Rabbim fırsat vermesin!

Okunma Sayısı: 1703
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı