"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ne çok ‘bayram’ yaşadık

Sebahattin YAŞAR
20 Temmuz 2015, Pazartesi
Hani, ‘Nerede o eski bayramlar’ diyorlar ya, ben buna katılmıyorum.

Bayramın eskisi yenisi mi olur.
Bayram, ‘bayram’dır.
Öpülecek elleriniz varsa, bayram bir.
Ziyaret edilecek büyükleriniz varsa, iki.
Sevindirecek çocuklarınız varsa, üç.
Gelip giden eş dostlar varsa, dört.
Duâsı alınacak hastalarınız varsa, beş.
Sıla-i rahim anlamında bir mekân değiştirmişseniz altı.
Giyim kuşamda bir ‘bayramlık’ değişikliği yapmışsanız, yedi.
Bayram namazını kılmışsanız, sekiz.
Küçük çaplı da olsa bir hediyeleşme yapmışsanız, dokuz.
Tebessümü bilinçli olarak arttırmışsanız, on.
Okumalarınızı ihmal etmemişseniz, on bir.
Namazlarınız düzenini bozmamışsa, on iki.
Bin ihlâsı çekmişseniz, on üç.
En önemlisi de bütün bunları ‘fark’ etmişseniz, on dört, yirmi dört
Yüz dört… katlandıkça katlanır.
Bunlar için şükretmişseniz, on beş.
Devam edeyim mi?
Bayram, her zaman ‘bayram’dır.
İçinizde bir neşe dalgası oluşturmuşsa, yüzünüzde bir sevinç kıvrımları yapmışsa, mimikleriniz daha bir farklı anlam kazanmışsa, alın size bayram.
Daha ne yapsın ‘bayram’.
Rabbimize bu ‘bayram’ları bize ikram ettiği için şükretmeliyiz.
Çünkü şükredilmeyen ikramlar, nimetler lezzet vermiyor.
Ama gidenlerin hüznü yaşanmıyor değil.
Şehrin, köyün, kasabanın eski kimliği özlenmiyor değil. Kaybolan duyguların oluşturduğu boşluklar hissedilmiyor değil.
Yaşananlar ne olursa olsun, eski zamanların bayramlarını aramıyoruz, yeni zamanlardaki bayramların tadını çıkarıyoruz. Neticede geçmiş geçmiştir.
Önemli olan bugün, geleceği şekillendirmektir. Bugünü duygu olarak zengin yaşamaktır. 
Ta ki yarınki zamanlarda çocuklarımız bugünün zengin bayramlarını hatıra olarak konuşsunlar.
Bu yazı yazılırken bile ‘bayram’ hızını kesmeden yaşanıyordu. Yeni yeni sevinç dalgaları hayatı daha bir anlamlı hale getiriyordu.
Bayramda babamı aradı gözlerimiz. Ruhunu duâlarla öptük. Duâlarımıza onu da kattıkça neşemizin arttığını hissettik. Çünkü o da manen aramızda idi. Maddeten varlığına nasıl inanmışsak, manen varlığına da o kadar kat’i inanıyoruz. Ama kadere rıza gösteriyoruz.
Anamın ellerinden öptük.
Ağabeylerimizin, ablalarımızın ellerinden; çocuklarımızın gözlerinden öptük.
Ellerimizden, gözlerimizden öpüldü.
Sevindirdik, sevindirildik, işte bayram içinde ‘bayram’.
Evet, vakıa o ki, bayram her zaman ‘bayram’dır. Yeter ki, gereği yaşansın.
Eskilerdeki ‘bayram’ları aramıyoruz.
Gelecekteki ‘bayram’lara da gitmiyoruz.
Şimdiki ‘bayram’ı idrak etmeye çalışıyoruz.
Bayramınız mübarek olsun.
Hayatınıza ‘hayat’ katsın.
Yeni bayramlara kavuşma duâlarıyla.

Okunma Sayısı: 1360
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı