"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Oruç musunuz, gerçekten mi?!

Sebahattin YAŞAR
24 Haziran 2015, Çarşamba
Ramazan ayının asude iklimindeyiz. Rahmet sağanağının herkes farkında.

Ramazan’dan bir gün önce bunaltan sıcaklar, oruçla birlikte birden yerini serinliğe bırakıyor. Oruçlu haller, Rahmeti celbediyor. İklim belirgin şekilde yumuşuyor. Rahmet, inananları okşuyor.

Bebeğin doğumu nasıl validedeki maddî manevî gıdaları harekete geçiriyorsa, oruca niyet de böyle bir rahmet sağanağını harekete geçiriyor.

Bu paket bir program gibi. O paketin şifresini alırsanız o paketten istifade edersiniz. O şifre de oruç. Yani aynı ortamda da bulunsanız, o şifreye sahip değilseniz o serinliği, o yumuşaklığı hissedemezsiniz.

Ancak oruçlular, o rahmetten istifade edebilirler.

Ama bir de şeklen oruçlu gözüktüğü halde, ruhen orucu bozulmuşlar var. Bu gerilim onlar için de gitmiyor. 

Oruç, onun gücüne inanan için bir arınmayı, bir durulmayı, bir iç muhasebeyi, bir huzuru, dinginliği ifade eder.

O zaman bu halet-i ruhiyeyi yaşamayanlar orucun gücüne inanmayanlardır denilebilir.

İlâcın iyileştireceğine olan inanç nasıl önemli ise, orucun iyileştireceğine olan inanç da o kadar önemlidir.

Nitekim insan duâ ederken de elbette duâlara cevap Veren’e olan inancın tam olması duanın kabul şartlarındandır.

Ezan, namaz nasıl Allah’tan haber veriyorsa, oruç da en az onlar kadar Allah’tan haber veriyor. Onun için nefsin terbiyesinde en etkili emirlerden birisi oruçtur. Nefis ancak aç bırakılınca haddini biliyor, Rabbini biliyor.

Kişinin orucunun ne düzeyde olduğunu onun içinde olduğu ruh hali haber veriyor.

Ramazan ayındayız. Resmî bir dairede günlük rutin işler yürüyor. Adamın birisi bir evrak bekliyor. İmzadan çıkmamış. Ama adam hakikaten ciddî bir gerilim içerisinde, sataşacak yer arıyor. Kavgaya çok yakın. Muhatabı belli olmayan ağır cümleler kuruyor. Sonunda beklediği şube müdürü geliyor ve peşi sıra odasına dalıyor. Az sonra çok ciddî kavgaların olacağı bekleniyor. 

Adamın ses tonu burada daha da artıyor. ‘Evraklarımı ben takip edeceğim, siz bana engel oluyorsunuz, ben imza attıracağım’ gibi cümleler kuruyor da kuruyor.

Müdürün tavrı merak ediliyor. Müdür bağırmıyor, kızmıyor ‘Tamam’ diyor, ‘Yapalım’ diyor, ‘Evrakını al sen götür’ diyor. Müdür mevzuyu anlıyor ve kavga tuzağına düşmüyor.

Adam biraz daha yüksek sesle konuşuca, bu sefer sesi kısılıyor. Adam koltuğa dâvet ediliyor. Su verilmek isteniyor. Adam, ‘Ben orucum’ diyor.

Kendi diliyle oruç olduğu ifade edilince, kendisi de bu ikrar karşısında şaşırıyor. Bu sefer başlıyor özüler dilemeye, oradaki rahatsız ettiği görevli memurlardan helâllik dilemeye. Tabiî kimse de ‘Helâl olsun’ demiyor. Bu sefer adam ciddî şekilde üzülüyor. Müdüre tekrar dönerek, ‘Ne olur beni affedin, sizlere ciddî rahatsızlık verdim. Lütfen ellerinizi, ayaklarınızı öpeyim, beni affedin.’ demeye başlıyor. Nefsin insanı nasıl yanlışa sürüklediği anlaşılıyor.

Neyse ki müdür, problemin gelişmesini önleyen sırlı kelimeler olan ‘Tamam, tamam’ ile bu sefer gerilim içerisindeki adamı uğurluyor.

‘Tamam, tamam’ kelimeleri küçük, ama etkisi ve tesiri yüksek oluyor.

Diyeceğim o ki, Ramazan ayındayız, oruçluyuz. Ama gerçekten oruçlu muyuz? Dilimiz oruçlu mu, gözlerimiz oruçlu mu, ellerimiz oruçlu mu, hatta hayallerimiz oruçlu mu? Tavır ve tutumlarımız oruçlu mu?

Bunun cevabı kolay, ‘Davranışlar bozuksa, bakışlar, sözler, hayaller bozuksa…’ oruç bozuk demektir. İyice bir muhasebe etmeliyiz.

Malûm, oruç sadece midenin aç kalması demek değildir. Oruç, nefsi, şeytanı aç susuz bırakmaktır.

Okunma Sayısı: 1471
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı