"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Şevk-i mutlak’ içinde hizmet etmek

Sebahattin YAŞAR
29 Nisan 2015, Çarşamba
Seminer, konferans, sohbet, panel, okuyucu-yazar buluşmaları gibi değişik vesilelerle gittiğimiz illerde gazetemizin okuyucuları ve cemaatimizin mensupları ile bir araya geliyoruz.

Bu bir araya gelmekler doğrusu pek çok hayırlı meyveler veriyor.

Rabbimiz katındaki neticeleri bilmemekle birlikte, bu iyi niyetlerle bir araya gelmeklerin, ‘mele-i alanın sakinlerini’n gıpta ettikleri bir faaliyet-i hayır olduğuna inanıyoruz.

Bu bir araya gelmekler, her şeyden evvel ‘müfritane irtibat’ noktasındaki, içinde maddî ve manevî pek çok meyvesi bulunan bir sinerjiyi netice veriyor.

Aidiyetin bulunan bir topluluğun kimler olduğunu, ne gibi güzel, seçkin, mütenevvi kabiliyetlerinin bulunduğunu, yine ne gibi farklı farklı yaş gruplarında, meslek guruplarında meşgul olduklarını görme, bilme imkânı sağlıyor.

Her günde beş vakit kimlerden, nerelerden, nasıl duâlar geldiğini idrak etmeyi netice veriyor.

Bu programlar, şirket-i maneviye noktasında belki de tanımadığı, görmediği, bilmediği; farklı ırklarda, renklerde, memleketlerde mü’min kardeşlerinin hayrı, iyiliği, kurtuluşu için hatta Allah’ın rızasına ve cennete kavuşmaları için emek sarf eden, gayret sarf eden insanların kimler olduğunu bizzat görme imkânı sağlıyor.

Böylece heyecanınız bir kat daha artıyor. İçinde olduğunuz seçkin insanlar topluluğu ile iftiharınız bir kat daha artıyor.

Emin olun insanın yürüyüşü değişiyor. Kurduğu cümlelerdeki kullandığı ses tonu daha bir ‘emin’lik taşımaya başlıyor.

Mü’min için mü’minin ayna olması hakikati daha bir kendini gösteriyor.

Nitekim kardeşlerin meziyetleriyle şakirane iftihar etmek meselesi de yine bu noktada ele alınması gerekiyor.

Hafta sonu Manisa Yeni Asya okuyucularının düzenlemiş oldukları piknik programına dâvet edildik. Muhteşem saatlerimiz geçti. İzmir, Balıkesir, Manisa ve ilçelerinden gelen ağabey ve kardeşlerimizle oldukça güzel, anlamlı, tefekkür tarafı ağır basan bir zaman dilimi geçirdik.

Rabbimizin bahar nimetlerinin san’at sergisi suretinde bolca ikram edildiği bir mevsimde, çiçeklerin, böceklerin, kuşların maddî ve manevî cıvıltıları arasında, içinde cenneti lezzeti bulunan bir hafta sonu yaşadık.

Şükür ki, hizmetlerimizi konuştuk.

Özellikle bu dönemde yaşanan, imanî, sosyal, siyasî, cemaatî hadiseler hengâmında Zübeyir Gündüzalp’in hayatının özel bölümlerini, satır aralarını bir kez daha çalışma imkânı bulduk ve bu ortamımızda paylaştık.

Bedizzaman’ın ‘kahraman’ dediği, ‘kâinata değişmem’ dediği, ‘bin talebe yerine kabul ediyorum’ dediği Zübeyir Gündüzalp hakkında yazılan kitapları özellikle de hatıralarını kaleme alanların ruh hallerini, etkilenmişliklerini, mahalle baskısı altında yazmalarını; hatıraları paylaşanların ise yaş, aklî muhakeme gibi durumlarını dikkate almak gerekliliğini göz ardı etmemek gerektiğini anladık.

Hatta şimdilerde Üstad’a hizmet etmiş bazı şahsiyetlerin belirtilen şartlar altında Risale-i Nurlarla ilgili, Risale-i Nurlardaki bazı hakikatlerle ilgili, Üstad’la ilgili cümlelerinin sıhhat durumlarını da tabiî ki muhasebe etmek gerekecektir. Bu durum onların zamanında yaptıkları hizmetlere, gösterdikleri kahramanlıklara bir nakise teşkil etmeyecektir.

Zübeyir Gündüzalp’le ilgili kitap yazanların şunu ayırmasında fayda var; Gündüzalp’in cümlesi ile o cümleye yapılan yazar yorumunun veya o cümleleri nakleden kişinin yorumlarının ayrı tutulması gerekmektedir. Yazarının yaşama ortamı, birlikte olduğu kişiler, etkilendiği şahsiyetler değiştikçe yazılan kitaplarındaki hatıraların da değiştiği bir vasatta, kitaba aktarılan cümlelerin de ‘nasıl’ bir halette yazıldığı soruları akla takılıyor.

Üstad’ın pek çok özel hatırasına, sırlarına, derslerine sahip Gündüzalp’in çok iyi çalışılması gerektiği kanaati burada da pekişti.

Risale-i Nur’un meslek ve meşrebi noktasındaki hassasiyetler, saff-ı evvel ağabeylerle birlikte özellikle de Zübeyir Gündüzalp’in hayatı sağlıklı bir şekilde ele alınmadan tam olarak anlaşılamaz diye düşündük.

Hadiseler, olaylar tokatlarını şaklatmadan, iyi niyetler ve samimî adımlarla bir araya gelmek ve Risale-i Nur’larda geçen hakikatleri hayatımıza katmak bir zorunluluk noktasındadır.

***

Kendileriyle Manisa’dan İzmir’e dönüş yolculuğu yaptığımız Erol Bey kardeşimizin, sohbetimiz esnasındaki bir cümlesi benim dikkatimi özellikle çekti, ‘Biz Erzincan’da ağabey ve kardeşlerimizle, şuraya harfiyyen uymak noktasında, mahal olarak meşveret kararı aldık.’ Bu çok güzel. Zaten işin gereği de budur. Umumun aldığı karar, bütün mahallin de kararı olacaktır.

Yani burada şu var, bir aidiyetimiz söz konusu ise, bunun gereğini hiç tereddüt etmeden yerine getirmek gerekiyor.

Elbette en bedevi topluluklarda bile bir kural ve kaide söz konusudur. Bu kural ve kaideler gelişirken elden geldiği oranda çaba içinde olmak, şekillenmesine ciddî katkı sağlamak, aksaklıkları gidermeye çalışmak lazım ama şekillenmiş olan sonuçlarda da tam bir kabul hali yaşamak gerekiyor. Yoksa iş çıkmıyor. Yani hem sizinleyim, ama şu, şu noktalarda değilim anlayışı, mütesanid heyet, ittihad-ı kulüp, duygu düşünce birliği, aynı hedefe kürek çekmek gibi noktalarda hedefe ulaşmaktan alıkoyan sonuçlar taşıyacaktır.

Elbette isteyen istediği yerde, ortamda hizmet etme hakkına sahiptir. Demek istediğimiz şey, kimsenin gittiği, hizmet ettiği, aralarında bulunduğu ortamın hak ve hukukunu çiğnememesidir.

Aynı yönde gidenlerin aynı yönde kürek çekme zorunluluğu vardır.

Yoksa, anlamlı olmaz.

Okunma Sayısı: 1162
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı