"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Şevkimin kaybolmaması için ne yapmalıyım?”

Sebahattin YAŞAR
27 Haziran 2016, Pazartesi
Şevk konusunda farklı yaş guruplarından pek çok sorular geliyor.

İşte bu sorulardan birisi de üniversiteli genç bir kardeşimden:

“Ben 20 yaşındayım, üniversite okuyorum. Risaleleri de okuyorum. Ancak çoğu zaman gaflet hasıl oluyor, şevkim kayboluyor. Bazen bir yazı okuyorum şevke geliyorum, boş konuşmaları bırakıp hep hizmette koşturasım geliyor, ama bu ya 1 gün sürüyor veyahut 5 dakika. Gaflet çok çabuk geliyor. Ben bu şevk ve gayretimi çok çabuk kaybediyorum, bunun için neler önerirsiniz?”

Soru bu. Bu soru hemen hemen herkesin de zaman zaman başına gelen bir durumu anlatıyor. Yani sürekli verimli, üretken, başarılı, şevkli olmak isteği var, ama bu çok da mümkün olmuyor. Neden?

Aslında kardeşimizin sorusunun içinde kısmen cevabı da var.

Hani diyor ya kardeşimiz, ‘Bir yazı okuyorum şevke geliyorum. Boş konuşmaları bırakıp hep hizmette koşturasım geliyor, ama bu ya bir gün sürüyor veyahut beş dakika.’ Yani şevkin korunması ve devamlığının sağlanması için elbette bir takım tedbirler gerekecektir.

Bunlardan belki de en önemlisi kişinin cüz’î iradesini doğru meşguliyetlerde kullanabilmesidir. Doğru meşguliyetin en başında elbetteki, ‘iradeyi ibadetullahta kullanmak’ maddesi gelmektedir.

Bir bütün halinde ibadetler yani duâlar, evratlar, ezkarlar şevkin devamlığı için olmazsa olmaz maddelerdir. Duâsı olmayan, zikirleri, virtleri olmayan şevk devamlı olmaz. Bugün Kur’ân tefsiri Risale-i Nurları her gün okumak, ilim nevinden olduğu için kelime kelime her bir aşaması bir zikir, bir ibadet anlamı ihtiva eder.

Şevkin korunması ve devamlığının sağlanması için bir diğer madde, takvadır. Yani günahlardan, çirkinliklerden şiddetle kaçınmaktır. Hem günah hem şevk ikisinin bir arada olması mümkün değildir. Günahlar, Allah’a açılan kapılar olan lâtifeleri öldürür. Onun için Bediüzzaman’ın ‘bir lokma’ya, ‘bir adım’a, bir bakma’ya, bir öpme’ye dikkatleri çekmesi manidardır. Yani bu adımlardan her biri bir nokta olarak kalmamaktadır. Küfre giden yolculuklar işte böyle küçücük bir adımla başlamaktadır.

Bir diğer şevki koruma ve devamlılığı sağlama maddesi de, ‘Her şeydeki vech-i rahmeti görebilmektir.’ Yani başımıza şevkimizi kırabilecek ne gelse, o hadisenin Allah’tan olduğunu bilmek ve bir hikmete binaen geldiğini bilmek insanı daha doğru adımlar atmaya ve kararlar vermeye sevk eder.

Bediüzzaman Hazretleri, çektiği bunca sıkıntıları, sürgünleri, atıldığı zindanları, zehirlenmeleri bütün bütün karşı tarafa yazarak adım atmıyor. Bunlarda kaderin payını, kendi şahsî kusur ve yanlışlarını, zalimlerin zulümlerini dikkatlere alarak, başına gelen hadiseleri bir ders olarak hikmetlerini okuyor ve kendine ait sorumluluk adımları atıyor.

Böyle bakınca yaşanan hadiseler ne olursa olsun, kişinin şevkini kırmıyor ve onu daha kötümser bir ruh haline çekmiyor. Tam tersi, mü’minin başına ne gelse hayırdır, hüsündür anlayışıyla, Rabbiyle olan bağını güçlendirmeye bir vesile yapıyor.

Tabiî ki şevkin kaybolmaması ve devamlığı için, kişiyi olumlu anlamda motive eden, şevklendiren konular ne ise onları sürekli hale getirmek gerekiyor.

Nefes almak neden insanı yormuyorsa, bize şevk veren adımlar da nefes almak gibi bir ihtiyaç olarak görülmelidir.

Şevk kaynakları da, şevki kıran sebepler de insandan insana farklılık arz edebilir. Onun için herkes kendisine şevk veren durumları not ederek, bunları bilmesi ve yine kişinin şevkini ne kırıyorsa, elbette onları da bilip, onlardan da uzak durması icap eder.

Sorular da cevaplarda içimizde, bizde aslında. Yeter ki problemi problem olarak belirleyip, cevabı da bir uygulama adımı olarak ele alabilelim.

Bu da aklın gereğidir.

Okunma Sayısı: 1700
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı