Hizmet Rehberi’nde (s.170), “feraizi işlemek, kebairi terk etmek ve bilhassa namazı tadil-i erkân ile kılmak, namazın arkasındaki tesbihatı yapmak” olarak ifade edilen çerçeve, tam da bir müjde niteliğindedir.
Burada ‘bilhassa’ vurgusuyla ortaya konan prensip, namazla birlikte tesbihatın yapılmasıdır.
Tanımış olduğum pek çok gençte bu ahlâk oturmuştu. Hatta kendisinden yaşı büyük olan yine Risale-i Nur ilgilileri farzları kılıp, tesbihatı sonraya veya sonsuzluğa bıraktıkları halde, o aydın gençler hemen tesbihata başlıyorlar ve bitirmeden de kalkmıyorlardı.
Sonraki hayat safhalarını takip ettiğim bu gençler, Risale-i Nur satırlarına ciddî bir bağlılığı ve sadakati taşıyorlardı. 
Nitekim eğer bir kişinin dünyasında tesbihat oturmuşsa, zaten namaz, zaten günlük okumaları da oturmuş demektir.
Onun için tesbihat kişi dünyasında sağlıklılık alâmetidir. Ama tesbihatı düzenli olmayan kişilerin hayatlarında, neredeyse namaz bile zaman zaman ihmale uğrayabiliyordu.
Anlaşılan tesbihat hassasiyeti, namazın da sağlama alınması anlamına geliyor.
Sünnet-i Peygamberiye olarak ifade edilen namaz tesbihatı, eğer bir gencin hayatına hayat olmuşsa, o genç inşallah büyük oranda kurtuluşun yoluna girmiş demektir. 
Namaz olmadan namaz tesbihatı olmayacağına göre, tesbihat bir kişiyi tanımada ve tanımlamada bir işaret levhası gibi duruyor.
Tabiî tesbihatın insan ile bütün mahlûkat arasındaki bağı da kurması ve mahlûkatın da tesbihatını insanın Hâlık’a takdim görevi, bu işin çok yüksek bir görev ve sorumluluk olduğunu akla getiriyor.
O zaman kendisi tesbihatı yapmayanın veya ihmal edenin, mahlûkatın tesbihatını da anlaması veya takdimindeki itinası çok da istendiği gibi olmayacaktır.
Halife-i zemin görevi bulunan insanın elbette en dikkat etmesi gereken zikir, fikir ibadetlerinin başında namazlardan sonraki tesbihat gelmektedir.
Yaşlı bir insanın tesbihatı düzenli yapmasını anlarsınız da, bir gencin namaz sonrası tesbihatını düzenli yapması ve bu ibadeti ciddiye alması, onun hakkında oldukça sağlıklı bilgiler taşımaktadır.
Denilebilir ki, namaz ve sonrasındaki tesbihatı sağlam ve düzenli olanın, çok ciddî bir sünnet-i Peygamberiyesi (asm) var demektir. 
Haliyle “asr-ı kıyamette O’nun (asm) bir sünnetine temessük eden, yüz şehit sevabı kazanabilir” müjdesi konuyu anlamamıza ve tesbihatı düzenli bir kişi hakkında kanaate ulaşmamıza katkı sağlayacaktır.
O zaman bir gence kazandırabileceğimiz en güzel ibadetlerden birisi de, namazlar ve sonrasındaki tesbihatlardır.
Nur Talebeliği vasfı olan bir gencin farzları yapması, büyük günahlardan uzak durması ve namazlarını kılması ‘olmazsa olmaz’ıdır. Ama Nur Talebesi vasfı olan bir gencimizin bütün bunların akabinde bir de tesbihatını yapması adeta tacını başına alması gibi yakışan bir durumdur.
Tabiî konu sadece gençlerin gündeminde olacak bir konu da değildir.
Tesbihat, tam da bir kulluk halidir. 
Kula yakışan bir ibadettir.
Kulluk tacınız düşmüşse yeniden başınıza alabilirsiniz.
İnsan, tacıyla güzeldir.
Namaz tesbihatlı gençlerimizi tebrik ediyorum.
Tacınızı hiç çıkarmayın, bu size çok yakışıyor.