"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya deyince…

Sebahattin YAŞAR
13 Ocak 2016, Çarşamba
Dik dur Yeni Asya! Bu duruşa Âlem-i İslâm’ın ihtiyacı var.

Hafta sonu, Adıyaman’da bölge temsilcilerimizle bir araya geldik. Genç yaşlı, aynı satırlardan beslenen kahramanlarla kucaklaştık.

Meselelerini meşveret eden bir topluluk içinde olmakla iftihar ettim.

İslâmî toplulukların ‘meşveret’i hayatlarına katmaları artık bir zorunluluk.

Bediüzzaman, Hutbe-i Şamiye’de, ‘En büyük kıt’a olan Asya’nın en geri kalmasının bir sebebi, o şûrâ-i hakikiyeyi yapmamasıdır’ demektedir.

Demek ki, her alanda geri kalışımızın bir sebebi meşveret etmemektir. Meşveret etmek, bireysel ve toplumsal pek çok problemleri halledecektir.

Kimsenin cebine aklını koymadan, hiçbir hatırı hakkın önüne koymadan, hür ve şahsiyetli bir insan olmak, meşvereti hakkıyla işletmekle kazanılacaktır.

İşte bu Yeni Asya topluluğu bu Kur’ânî emri hayatının her aşamasında yaşamanın sancısını çekmektedir ve başarmaktadır.

Evet, istişare etmek zordur. Pek çok damarları terbiye ediyor. 17 yaşındaki genç 75 yaşındaki ağabeyine gerektiğinde katılmıyor, farklı düşüncesini paylaşıyor ve ortamdakileri ikna da edip, sonuç alabiliyor.

Burada ne küçük, düşüncesini yaşıyla küçük olarak ele alıyor ne de büyük yaşıyla birlikte düşüncesini de büyük diye dayatıyor.

Büyükler, küçüklerin düşüncelerinin büyümesine zemin hazırlıyorlar; küçükler de büyük düşüncelerin tecrübelerinden istifade ediyorlar. Meşveret ortamlarında akla, mantığa, ilme, hakikate ne uygunsa o galip geliyor. Güzel olan da budur. 

Gazete su gibidir, her yere girebilir.

Adıyaman’da, Genel Müdürümüz Ramazan Beyin, müessese ile ilgili görüş ve düşüncelerini dinlerken, kurduğu bütün cümlelerin Risale-i Nurlardan beslendiğine şahit olmak ortamdakileri çok memnun etti.

‘Bu camiayı, bu müesseseyi ayakta tutan, can damarı olan ‘meşveret’tir’ cümlesi, Kur’ânî bir emrin atmosferinde çalışıldığını gösterdi.

Genel Müdür, Yeni Asya Gazetesi’nin ehemmiyetine dair; ‘Gazete su gibidir. Her yere girer ve sizin düşüncenizi, haberinizi ilgili mekânlara, makamlara taşır. Kendimizi, dâvâmızı dış dünyaya anlatmanın, tanıtmanın en güzel yollarından birisi, gazetemizdir. Onun için okuyucularımız gazetesine sahip çıkıyor. Şimdiki hedefimiz, Zübeyir Gündüzalp’in seslendirdiği seksen bin tirajdır. Türkiye’nin bu sesin daha gür çıkmasına ihtiyacı var” dedi.

Yeni Asya Gazetesi’nin tarihî serüvenini bilmeyen bir kişinin onun duruşunu anlayabilmesi mümkün değildir. Onun için gençlerimize bu gazeteyi anlatırken, dünden bugünlere neler yaşadığına dikkatler çekilmelidir.

İnsan yaşadıkları ile insandır. Müesseseler de öyledir. Bir kimlik kazanmak, bir duruş kazanmak elbette karşılaştığınız durumlara karşı verdiğiniz sağlıklı, müsbet ve neticeli tepki ile ortaya çıkacaktır.

“Gazetemiz, bir evliya gibidir, olağanüstü hizmetler ediyor.”

Aynı günün akşamında gençlerle yaptığımız ‘Pazar Grubu’ sohbetimizde, kıymetli eğitimci Küçükçopur’un kanaat cümlelerinde gazetemizin ehemmiyetine dair vurguları ön plana çıktı.

Küçükçopur, ‘Gazetemiz, bir evliya gibi, kendini fark ettirmeden olağanüstü işlevler görmektedir. Dün, bir arkadaş topluluğu içerisinde bir konuyu görüşürken, ertesi gün o bir gün önce görüştüğümüz konu ile ilgili gazetemizin köşe yazarlarından birisinin tam da o konuyu kaleme almış olması ve benim de o yazıyı ilgili arkadaşlara okumam beni ciddî duygulandırdı. Adeta gazete benim imdadıma yetişti. Yani gazete, benim bilmediğim, ilgi alanımda olmayan onlarca farklı konularda işimi kolaylaştırıyor, imdadıma yetişiyor, sorularıma cevaplar veriyor. Bunu da inancıma göre bir inayetle yapıyor çünkü, yaşadığınız durumlardan kimsenin haberi yokken, bir de bakmışsınız, o konu ile ilgili özel bir çalışma yayınlanmış. Onun için gazetemize sahip çıkmalıyız. Bizi dünyadaki bütün Nur Talebeleri ile görüştürüyor, konuşturuyor ve haberdar olmamızı sağlıyor” diyerek, gazeteyi bir evliyaya benzetmesi dikkat çekici idi.

Gazetenin bir şahs-ı manevî neticesinde, bir iştişare ile şahs-ı manevinin de duâlarıyla çıktığını ifade eden Küçükçopur, ‘Bize düşen de bu şahs-ı manevinin maddî ve manevî himmetlerinin neticesi olan naşir-i efkârımızı, göğsümüzü gere gere cebimizde, iş yerimizde, evimizde taşımak ve onu güçlendirmektir.’ dedi.

Günümüzde şahs-ı manevî kavramının en belirgin ve etkin yaşandığı kurumlardan birisi; az okuyucusuna, az tirajına, az imkânlarına rağmen oldukça dinamik, oldukça etkili, oldukça neticeli sonuçlar alan Yeni Asya Gazetesi’dir.

Bu da olsa olsa her işlerini istişare ile yapmalarına, ihlâs ve uhuvvet düsturlarına riayet etmelerine, bireysel ve toplumsal adımlarında Risale-i Nur gibi bir Kur’ân hazinesine dayanmalarına, iman ve Kur’ân hakikatlerini dünyevî ve uhrevî şahsî hiçbir menfaate tercih etmemelerine bağlamak mümkündür.

Bu topluluk bir incir çekirdeği gibi, ama bu inanmış topluluk, biri bin kadar bir etki ve nitelik ile diğer topluluklara da örnek olacak ve İslâm toplumunun geleceğine bir incir ağacı gibi çok yönlü meyveler verecektir inşallah.

Aynı hakikatler daha çok topluluklar tarafından yaşansa, elbette müjdeler daha çabuk tahakkuk edecektir.

Duâlarımız bu yönde.

Okunma Sayısı: 1956
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • zeliha özpamukcu

    13.1.2016 15:13:53

    Tebrikler!!! Her kelimesine katılıyorum.20 senedir okuyorum,istisnasız her müşkülüm hallolmuştur.Tıpkı abinin dediği gibi,sanki bizim evin içini görür gibi ne zaman takıldığımız-takıştığımız bir mesele olsa hızır gibi yetişir o meseleyi çözer.bu durum bazan o kadar bariz olur ki daha elimdeyken karşı tarafın sorusu gelir.Ben gazetenin şahsı maneviyi temsil ettiğine bütün kalbimle inanıyorum

  • Hayrettin

    13.1.2016 08:41:37

    Gazetenin su gibi her yere girebilmesi, evliya benzetmesi çok hoşumuza gitti. Hizmetlerinizi ve ev sahipliği yapan Adıyamanlıları tebrik ediyoruz. Allah yar ve yardımcınız olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı