Cennetâsâ baharı arkasında ki çetin kışlarla, ödenen bedellerle birlikte değerlendiren.
Camı kırık sobası olmayan hücrelerde, sert kışlar geçiren Üstadın, klimalı salonlarda konforlu koltuklarda ders okuyabilen bahar çiçekleri… Memleketin her bir köşesini Risale-i Nur okuma programlarıyla bir medrese haline getiren fedakâr ve kahraman kardeşlerim… Bu dâvâ bizlere nice fedakârlıklar gösterilerek ve zorluklara sabredilerek geldi ki… Hangi şartlardan ne türlü imkânsızlıklardan şimdi nerelere gelindi. Neyse… Siz mesajı aldınız. Bahtiyar genç kardeşlerim sizlerle gazete lisanıyla sohbet etmek istedim. Bildiğiniz gibi her Cumartesi gazetemizde gençlik sayfası çıkmakta. Evet gençlik sayfası yani bizim sayfamız. Öyle bir gazete ki gençliğine bir sayfa ayırıp imkân sağlamış haydi buyurun demiş. Bu imkânı veren Yeni Asya’dan Allah ebeden razı olsun. Şimdi gelelim bize yani gençliğe.
Ağabeylerimiz imkân vermiş çok güzel. Peki biz kardeşler neler yapıyoruz acaba? Bilindiği gibi bu sayfa gençlik buluşmalarında alınan bir kararın sonucunda ortaya çıktı. Yani bir meşveretin kararı. Meşveret kararını uygulamak hepimizin boynunun borcu. Ama katılım olarak galiba eksik kaldık o yüzden gelin sizinle şöyle bir sohbet edelim. Yazmaya başlamadan önce insan birazcık korkuyor, çekiniyor ben kim, yazı yazmak kim gibi bir düşünceye kapılıyor olabilir. Kapılmayın.
Niye mi? Çünkü, bu sayfa da hatalarınızı düzeltecek size muavin kardeş ve ağabeyleriniz var, tabi ablalar da. O yüzden korkmayın kalemi elinize alın ve yazmaya başlayın. Kalem mi kaldı ağabey teknoloji çağındayız ne yaptın sen diyorsanız klavye başına geçin. Yazın bir an önce vasıtanız ne olursa olsun. İmkânsız gibi görünen şeyleri mümkün hale getirmek için imkân dairesinde ki hizmetleri kucaklamak bu hizmetin bir ucundan tutmak lâzım. Bir yerden başlamak lâzım çünkü. Yazmadan gelişemezsiniz. Hem gençlikte ne ile meşgul olunursa biliyorsunuz ki kabiliyetimizde o yönde inkişaf ediyor. Nasıl olsa yazarım daha zaman var diyerek ertelemeyin kırk yaşına kadar gelişiyormuş istidatlar öyle diyorlar haberiniz olsun. Ve sizlere yardımcı olmak yazılarınıza geri dönüşler yapmak boynumuzun borcu olsun. Sizinle birlikte bu süreci yürütecek çok değerli editörlerimiz var elhamdülillah. Keşke siz yeni genç kardeşlerimizi aramızda daha fazla görebilsek. Yazsanız güzel kardeşlerim, korkmadan, çekinmeden. Yazmak şart mı ağabey ben çizmek istiyorum diyorsanız ona da eyvallah. Yetenek ve kabiliyetiniz hangi alanda ise onu hizmet vesilesi yapın. Ama yeter ki yapın, çünkü bir şeyler yapmak sizi pasif bir izleyici olmaktan çıkarıp katılımcı sahiplenici bir şahıs yapar. Bu dâvâ sizlerin haydi gelin sizde dâvânıza sahip çıkın. Bu vesileyle her Cumartesi çıkan Gençlik sayfamız ve Elif ekimiz için yazı-fikir-çizim her ne kabiliyetiniz varsa bizimle buluşturun. Bu da yayınlanmaya değer mi ki demeyin. Paylaşın bizimle ve bütün kardeşlerinizle. Yazılarım çok kötü demeyin sizinle ilgilenip geliştirecek insanların varlığı bu ümitsizlik fikrini kırıp atsın. Yazalım, ama ne yazalım abi cesaretlendirdin güzel, ama ne yapacağımızı bilmiyoruz diyorsanız birkaç tavsiyem de var sizlere. Yapacaksınız, ama. Okuyup geçmeyeceksiniz. Meselâ ilk etapta Gençlikte Risale-i Nur’la nasıl tanıştığınızı veya çevrenizde ki ağabeylerin gençliğinde Risale-i Nur’la nasıl tanıştıklarını yazı haline getirebilirsiniz. Yapıldığında sizi hoşnut eden hizmetleri meselâ çiğ köfte partileri, akşam yemeği buluşmaları, halı saha maçlarını yazabilirsiniz. Yemek önemli tabi Gençlik için bilirim. Hatta bu yemekler vasıtasıyla Nur Talebesi olan kardeşlerimizi biliyorum. Hem yanı başımızda duran ağabey ve ablalarımızla ilişkilerimizi geliştirmiş Gençlik dünyasını onlara açmış ve onların dünyasından Gençliğe bakma imkânını da bulmuş oluruz. Bu yazılardan sadece Gençlik değil, ağabeylerimizde istifade eder. Bizim dönemimizde hizmetle tanışmanın yolu mahdut birkaç yöntemdi. Gençler için ne yapabiliriz acaba, onlara nasıl ulaşabiliriz sorusunun cevabını da bulmuş olurlar. Sadece sizin değil bulunduğunuz mahalde bulunan ağabeylerin hizmeti nasıl tanıdıkları 50. yılına girecek olan gazetemizin serüvenini hizmet maceralarını dinleyin köprüler kurun ağabeylerimizle aranızda. Ablalarımız alınmıyorsunuz umarım, hep ağabey diyoruz da ablalarımızı da unutmayalım tabi. Aman dikkat, şefkat kahramanları unutulmasın. Şimdi sıra sizde çektiğiniz güzel fotoğraflar ve bunlara eklediğiniz vecizeler, yazdığınız yazılar, çizdiğiniz resimler, yapacağınız röportajları bekliyoruz. Bir yerden başlamak lâzım. Hem de hemen. Kaybedecek zaman yok. Kabir bizi bekliyor. Ömür sermayesi çok az. Yapılacak lüzumlu işler çok. Geç kalmayın genç kalın inşallah…