"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Güneş batar, insan doğar

Selim GÜNDÜZALP
01 Şubat 2015, Pazar
Yüzümü ne zaman göğe çevirsem, alır götürür o engin mavilik.

İmrenirim ardında beyaz izler bırakıp giden uçaklara. 

Duâ ederim içindeki yolculara...

Kuşlar sadece kanatlarıyla değil, sesleriyle de var. 

Kulağımıza her daim mesajlar bırakıyorlar. Göklerden süzülen mânâları içiyorlar, içiyorlar sonra da üstümüze akıtıyorlar. Kulağa ve kalbe göre kalıba döküyorlar. 

İçimden geçenleri bilen biri olmasa, ne kadar sıkıntılı olurdu bu hayat. 

Ayağımın gidemediği yere, hayalim değiyor. 

Göklerin maviliği, alıp götürüyor bir denizin kıyısına. Kuşlarla beraber uçuyorum, onları bile geride bırakıyorum mavi göklerde.. 

Bana bu imkânı veren, içimden geçen mânâları bilen biri var. Şükür ki var. 

O engin deniz ve masmavi gökyüzü insanın kalbiyle kıyaslanırsa sığ kalırlar.

Sular çekildiğinde bir denizin içinde neler gizlendiğini görebiliriz, ama bir insanın içinde neler taşıdığını, kalbinden ve hayalinden neler geçtiğini yaratandan başka kimse bilemez.

Düşünmek, susmak değildir. 

Düşünmek, konuşmaktır. 

Yaratanıyla buluşmaktır. 

Kelimesiz konuşmaktır. 

O kadar ki, Rabbinin var olduğunu dört bir yana haykırmaktadır. 

Kalbimizin sesine, vicdanımızın sesine kulak vermeliyiz. 

Biz bu dünyada sahipsiz değiliz, başıboş değiliz. Bizi bilen Allah var.

...

Soru şu: 

Yerler, gökler ve ikisi arasındakiler bu kadar güzel olmasaydı; seyredilir miydi, zevk edilir miydi, insana bu kadar huzur verir miydi?

Mutluluğu çok uzaklarda arayanlara duyurulur. 

Bir kuş için birkaç tane yem kırıntısıdır belki mutluluk. 

Bir gül için belki birkaç yağmur damlası ya da bir parça güneş pırıltısı… 

Fazlasına gerek yoktur. 

Karnı doyan bir kuş, o güzel sesiyle mutluluğunu ilân eder. 

Zaten gülün mutluluğu yüzünden belli değil mi, tebessümünden belli değil mi? 

Güllerin güzel yüzündeki mutluluğu güller ne bilir ki? 

İnsan gözüdür onu gören. 

Bir düşün, seni böyle ince duygularla yaratan ne güzel yaratmış. 

Onlar için, bundan daha büyük bir mutluluk ne olabilir ki? 

Bilmezler, başkasını bilemezler.

Meselâ güneşin doğuşundan, rüzgârın esişinden, mevsimlerin sırayla gelişinden bizim gibi zevk alamazlar. 

Mehtaplı bir gecede ayın süzülüşünü bizim gibi hayranlıkla seyredemezler. 

Yıldızlı semalardaki haşmeti göremezler. 

Yıldızların altında ibadet ne güzeldir, bilemezler.

...

Hatta biraz daha ileri götürebiliriz sözümüzü.

Gökyüzünde kuşlar gibi uçmanın, denizlerde yunuslar gibi yüzmenin zevkini, bizim kadar ne kuşlar bilir, ne de yunuslar. 

Bizim kadar hiç kimse anlayamaz onların yaşadıklarını.

Yerlerin ve göklerin bütün güzelliklerini bir düşünün şimdi…

Gülümseyen bir çocuğun yüzü, bir çiçeğin açılışı, bir annenin yavrusuna seslenişi…

Bütün güzellikleri toplayın, hayal edin zevk edilebilecek, ne varsa...

Bunlardan ders çıkarıp ibret alabilecek, sadece ve sadece insan vardır. 

... 

Her şey bir şey anlatır insana. 

Her şey bir şey katar insanın hayatına. 

Yeryüzünün bu nazik ve nazenin varlığı ve Allah’ın dünyadaki misafiri, her çeşit güzellikleri seyretsin, ruhu hoşnut olsun, kalbi memnun olsun diye resmî geçit yaparlar gözümüzün önünde. 

Yaratanın izniyle. 

Her güzellik, bir sevgi seli olur, boşalır yüreğimize.

Yaa, insan böyledir işte. 

Bütün bunlar boşuna mı? 

Bütün bu sevgilerin üzerinde bir sevgiyle sevilmeye lâyık olan biri yok mu? 

Bütün güzelliklerin üstünde sınırsız bir güzelliğin olduğunu bize anlatmıyor mu bu güzeller?

Evet, kâinatı bin bir güzellik perdeleri içinde sarıp sarmalayan o sınırsız, sonsuz ve münezzeh güzelliği anlatıyor her bir güzellik...

Cümle güzellikleri yaratan Rabbim. Sen nasıl bir cemal ve kemal sahibisin?

Güzelliklerin kaynağı kendinden değildir, Sendendir bildik. 

Amenna dedik. Sevdik Seni Rabbim, sevdik… 

Ne verdiysen hepsini Senden bildik. 

Dünyada bizi misafir edişine hayran kaldık. 

Hamd ettik, şükrettik. 

Bütün varlıkları, bütün yavruları, anneleri misilsiz bir sevgiyle birbirine bağlayanın sadece ve sadece Sen olduğunu bildik ve dedik: 

Yarattıklarına rahmeti ve muhabbeti böyle ise Rabbimizin,

Onun, o sonsuz rahmeti nasıldır?

Merak ettik, hayret ettik, şükrettik, zikrettik. 

Düşündüğümüzü de Senden bildik. 

Düşüncemize bir boyut ilâve ettik. 

Bu güzelleri ebediyen bize sevdirmeyi diledik Senden. 

Rahmetinin ve muhabbetinin bize ebedî âlemde de yar olmasını diledik. 

Gönülden istedik. 

Sevgin, bize nasibindir bildik. 

İman, hidayet, idrak, anlamak, görmek, bilmek düşünmek… 

Hepsi nasibindir.

Ne göz görebilir, ne akıl, ne de hayal erişebilir sınırsız ve benzersiz güzelliğine Senin. 

İşte iman nimeti; verdiğin her nimetten daha ötesini görüyor, idrak ediyor, istiyor, temenni ediyor. Gizli hazinelerin kapılarını açan bir anahtardır imanımız. 

Onu da Sendendir bildik.

Nasibimizin dünyayla sınırlı kalmamasını diliyoruz Senden. 

O bir damlacık nasibi denizlere çevirmeni, ummanlara döndürmeni istiyoruz Senden. 

Bu nasip, bu iman nimeti kâinatın içindeki her şeyden değerlidir bildik.

Evet, mutluluğu sağda solda değil, imanda aramalı insan. 

İnsanı bundan başka ebedî mutlu edebilecek hiçbir şey de, yoktur zaten kâinatta. 

...

Kâinat içimde kayboluyor. 

İçim o kadar geniş. 

Kalbim kâinata sığmıyor. 

Kalbim o kadar büyük. 

Bu işler nasıl oluyor? 

Aklım almıyor. 

Anlıyorum ki aklımın ve duygularımın sınırı var, ama Senin kudretinin, hikmetinin sınırı yok Rabbim.

Ezelî ve ebedî olan Sensin. 

Her güzel ismin bir pencere açıyor, o pencereden Senin cemal ve kemalini gösteriyor. 

Şimdi güneş batıyor. 

Akşam oluyor. Ama bir insan doğuyor. 

Şükürle tefekkürle… 

Bu ne büyük nimettir, Rabbim... 

Güneş batarken insan doğuyor. 

İşte ne olursa o zaman oluyor. 

Kalbim Sana doğru yol buluyor, yol alıyor.

Bahşettiğin iman nimetine hamd ederiz..

Efendimiz’e (asm) yerler ve gökler dolusu salât-u selâm ederiz.

Okunma Sayısı: 3577
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı