"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayat Seninle güzel Allah’ım…

Selim GÜNDÜZALP
25 Ocak 2015, Pazar
Yeniden doğuyorum her sabah…

Ne güzel bir dünya sunuyorsun bize her sabah Rabbim, her sabah…

Ah, bu sabahlar ah…

Diller ‘Allah’ demesin de ne desin?

Gecenin karasını, gönlümün yarasını siliyor bu aydınlık sabahlar…

Dindiriyor acılarımı rahmet eli.

Gözlerimi açıyorum; görmek güzel. Bakıyorum; bakmak güzel. Seviyorum; sevmek güzel. Her şey alabildiğine güzel. 

Her sabah hayata yeniden başlamak, sayısız nimetleri yeniden yaşamak ne kadar güzel… 

Sayısı ne olursa olsun, yarattığın her şeyi bilen Sensin.

Yalnızlık yok. Yalnızlık nefsimizden, yakınlık Senden.

Beni bana bırakma, ne olur…

Bir çiçeğe uzanıyor elim. Çiçek güzel, elim güzel.

İki güzelliği uyum içinde yaratmak, Sana mahsus Allah’ım. Yarattığın her şekil güzel…

Ne olur, ellerimi ellerim değil Senin bana emanetin bilsem, gözlerimi gözlerim değil, Senin bana emanetin bilsem, hayatı, ömrümü kendi malım değil de, Senden emanet bilsem, daha da güzel olacak her şey, daha da güzel olacak yaşamak. Her şeyi Senden bilerek..

Hava kapanıyor, bulutlara ‘arş’ diyorsun, toplanıyorlar dört bir yandan, yağmurla sevindiriyorsun. Her şey emrini bekliyor bir kumandandın emrini bekler gibi… 

Kalbim de açık her nimetine bu sabah; hamd ediyorum. Çiçekteki kelebek gibi…

İçimin ferahladığı, gözümün okşadığı her şey gibi… 

Kul olmanın güzelliği, kul olmanın ıztırabı… 

Hakkını verebilirsek ne iyi, ne güzel.

İçimde hep bir hasret şarkısı… Doyamadığım çok şey, bilemediğim çok şey var, ama bildiğim bir şey:

Sendendir her şey, Sendendir her şey.

Biliyorum, Sendendir her şey.

“Neler gittiyse hoşuna, 

Yaratılmamış boşuna

İlâhî aşk sarhoşuna 

Hikmetle bak, ne görürsün”

Kendi kitabını bırakıp, başka kitapları okumak, yoldan ayrı düşmek, yolculuktan geri kalmak gibi bir şey. 

Anlıyorum imanın ne kadar önemli olduğunu.

Sana inanmanın ve onun tadının.

Kokladığım çiçeklerin kokusu, Senden bilince daha başka güzel.

Seyrettiğim güzellikleri Sen serdin, Sen verdin diye bilince başka güzel…

Nimet içinde nimet var

Her biri başka güzel

Mavi kadar yeşil lâzım,

Yeşil kadar sarı gerek…

Susuz olmuyor, havasız olmuyor.

İmansız olmuyor.

Bunlarsız olmuyor.

Hayat Seninle güzel Allah’ım,

Rüzgârla güzel, denizle güzel, kuşlarla güzel, günle güzel, geceyle güzel, yıldızla güzel…

Ama düşünen bir insan yoksa olmuyor Rabbim, olmuyor…

Bu dünya onunla, düşünen insanla güzel…

İmanla güzel…

Anneler, babalar, çocuklar, güzel

Senden bilince her şeyi, bir başka güzel. 

Vakitlerden bir vakit olmuyor. Seni andığım bir vakit, mukaddes bir vakit oluyor… 

Sana neler borçluyum neler…

Saymakla bitmiyor Allah’ım…

Görmekten duymaya, yürümekten konuşmaya, sıhhat ve afiyetten elimdeki çaya, kana kana içtiğim sudan alıp verdiğim her nefese… 

Sana neler borçluyum Allah’ım, neler…

Biliyorum, milyarda birini ödeyemem.

Dolu dolu bir kalple hamd etsem, şükrümü kabul eder misin?

Yağmurun taneleri, güneşin ışıkları, ağaçların yaprakları kadar…

Kalbimin kuruyan topraklarına izninle bahar gelse,

Rahmetin bu bahar erken gelse,

Cemreler erken düşse,

Ne olur...

Hayat ki kalbimin hayatıdır, hayat ki kalbin imanıdır.

Hayat ki Seni anınca güzel

Hayatıma hayat gelsin izin ver, Rabbim…

Kurtulayım hayatı kaybetmek korkusundan ve ölmek kaygısından…

Kuşatsın duygularımı rahmetin, dallarım çiçek açsın, meyve versin…

Dilime hep adın gelsin. 

Huu huuu huuuu…

Rabbim Allah. 

Ey beni severek yaratan Rabbim; bilerek, görerek, her şeyimi ölçerek, biçerek yaratan Rabbim..

Bu sabah vaktinde aklımdan geçen her duyguyla, her düşünceyle Sana hamd ediyorum beni yaratığın için, Sana şükrediyorum.

Lâyık olamadım verdiğin nimetlere ve şu aziz ömre…

Seni çok seven ve Senin çok sevdiğin nice kulların var..

Benim sevgim onların yanında ne ki?

İzin verirsen biri de ben olayım onlardan hiç olmazsa şu anda, şu vakitte..

Düşüncelerime berraklık, hayatıma parlaklık, kalbime aydınlık akıttığın için Sana hamd ediyorum. 

Çiçeklere bir başka, kelebeklere bir başka gözle bakacağım. Söz! Suyu kana kana, yana yana içerken Senden bileceğim. Söz! Hata ettiğimde pişmanlık duyacağım, tevbe edeceğim. Söz!

Her bir işine, yarattığın her bir işine bir çocuk gözüyle bakacağım, hayranlıkla… Söz! 

Eğer o gözler ülfetle perdelenirse tekrar çocuk olacağım, o bakışlara koşacağım. Söz!

Âşık Veysel’in dediği gibi:

Saklarım gözümde güzelliğini,
Her neye bakarsam, Sen varsın orda
Kalbimde gizlerim muhabbetini
Koymam yabancıyı, Sen varsın orda

Çeşitli çiçekler, yeşil yapraklar,
Renklerin içinde nakşını saklar
Karanlık geceler, aydın şafaklar
Uyanır cüml’âlem, Sen varsın orda

Fermanınla uyanır her sabah cümle âlem. Güneş senden izinsiz doğmaz, kuş uçmaz, kelebek konmaz, çiçek açmaz. Senden fermanın gelmeden hiçbir şey olmaz. Gözden yaş akmaz, ağaç meyve vermez Senden izin gelmeden. Tarlalar yeşile boyanmaz, bağlar, bahçeler sevginin rengine boyanmaz Senden izin gelmeden.

Toprak yeşerir de, taş yeşermez, bin bahar görse yeşermez. 

Taş gibi kalplerden Sana sığınıyorum Allah’ım.

Kalbimi iman ile yumuşattığın için, sevgini içime kattığın için, adını andırdığın için Sana hamd ediyorum Rabbim. 

Nereye gidersem gideyim, sonunda yine evime, kalbime dönüyorum. Kime dert yanayım? Senden başka benim kimim var ki Rabbim? Her yerde benimlesin. Kalbime döndüğümde orda da Sen varsın, orda da Seni buluyorum. Yalnızlığımı unutuyorum. Gözlerimi açıyorum, yarattığın her şeyi benim için yarattığını biliyorum ya, işte imanın bu nimetine karşı Sana hamd ediyorum.

Gidemediğim yerler, göremediğim dünyalar, yıldızlar var, biliyorum.

Bunlar da benim için, bizim için. Biz insanlar için yarattın, biliyorum. Bilemeyenler, söyleyemeyenler varsa, o kalpler için de Sana hamd ediyorum.

Hepsi adına bir hamd mektubu yazıyorum bu sabah Sana.

Söylemesem dilim yanıyor; biliyorum, söylemesem kalbim yanacak. 

Kırk yılın başı bir postacıdan mektup gelir gibi değil, arada bir de olsa kapılar çalınır gibi değil, bu nimetler her an geliyorlar, beni buluyorlar. 

Adresi belli. Gönderen Sensin. Her an geliyor. Her an bir kalbin kapısı çalınıyor. Hu huu, uyuyor musun, duyuyor musun kardeşim?

Kalbin kapısı dışardan çalınıyor, ama içerden açılıyor. Gecikmeden aç bakalım, neler göreceksin…

Bak şu göz önündeki kelebeğe. Az evvel kozanın içindeydi, emir geldi, çıktı oradan, kelebek oldu. Uçtu, çiçekle buluştu. Hayret, çiçekler onu sanki tanıyordu… 

Allah’ım, kelebeğin kanadındaki desenleri, gün boyunca sayısız çiçekler öpüyor. Rahmet hazinelerinden şerbetler sunuyor o çiçekler. Kana kana içiyor o şerbeti kelebekler. Uçarken şerbetini içtiği çiçeklerin tohumlarını taşıyor ve diyor:

‘Rabbimin bu rahmet çeşmeleri hiç durmadan aksınlar. Yeryüzü çiçeklerle dolsun.’

Çiçek kelebek için, kelebek çiçek için duâ ediyor. 

Melekler de, çiçeklerin ve kelebeklerin bu duâlarını arşa taşıyor.

Bir de bizim gibi insanlar var ara yerde. Çiçekler, kelebekler ve melekler arasında dolaşıp duran…

Pek azımız olup bitenlerin farkına varıyor. Bahanemiz hazır: Kendimizce mühim işlerimiz var. Öyle sanıyoruz. Oysa bu manzara bizim için her sabah tekrar açılıp tekrar gösteriliyor. Dilimizden şükre, kalbimizden takdire açılacak bir hal uyansın diye içimizde.

Soruyorum bazen kendime: 

“Nerdesin? Ne işle meşgulsün?”

“Bu nimetlere karşı yine gözün kapalı mı dolaşıyorsun?”

“Takdirden teşekkürden uzak bir dünyada mı yaşıyorsun?”

Bu sabah bu perdeyi araladığın için, kalbime imanın tadını ve lezzetini koyduğun ve hissettirdiğin için Sana hamd ediyorum.

Bırakma beni, bırakma kalbimi Senden uzaklarda…

Bir çiçekle, bir yağmur tanesiyle, kalbime koyduğun güzel duygular ile uyandır yine beni, uyandır bizi Allah’ım… Bu bakışı Kur’ân’ın nuruyla ders veren Sevgili Peygamber Efendimiz’e (asm) yerler ve gökler dolusu salât u selâm olsun. Onun yolunda yürüyen, sözleriyle gönlümüzü fetheden ve Rabbimize ve Kur’ân’a giden yolun bize açan Üstadımız Bediüzzaman’a da binler rahmet duâları olsun…

Rabbim; yarattığın her güzellik için Sana hamd ediyorum, şükrediyorum. 

Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ Rasûlallah…

Okunma Sayısı: 6688
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı