"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Psikolojimi düzeltecek bir kelime söyler misin?

Selim Said
28 Temmuz 2017, Cuma
Bir danışanım kapımı çaldı. İçeri buyur ettim, gözlerinde hüzün vardı. Oturması için koltuğu gösterdim. O hüzünlü gözlere bakarak “size nasıl yardımcı olabilirim?” dedim.

İnançlı biri olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Titrek cümlelerle “çaresizim, psikolojimi düzeltecek bir kelime arıyorum, bunu biliyorsan bana söyler misin?” şeklinde bir soru sordu.

Bir ân duraksadım, “bir kelime” dilenen bir kişi vardı karşımda. Ve bunu biliyorsan bana söyle diyen biri. Kesindi, netti. Uzatmak istemiyordu. Çaresiz bir şekilde, dudaklarımın açılıp kapanmasından çıkacak kelimeden medet arıyordu. Ancak o kelime, öyle bir kelime olmalıydı ki sonbaharda yaprakların dökülüşünü tekrar canlandırmalıydı, bir kelime olacaktı ki söylendikçe yegane huzur kaynağını barındıracaktı ve hiç eksiltmeyecekti. O hüzünlü gözleri aniden parlatıverecek bir isim... Tek bir isim aklıma geldi: ALLAH.... ”Dost istersen Allah yeter. Evet, O dost ise her şey dosttur.”

Sonrasında, derin bakışlarla sessiz kaldı(k).

...

Profesör Fander Hofen, Allah ismini vird edinmenin sinirlerini yatıştırdığını ifade edip nefes alıp vermeyi dengelediğini ve en ağır psikolojik rahatsızlıkları dahi tedavi ettiğinin savunucusu bir ilim adamıdır. Günde 100 ile 1000 arasında Allah lâfzını zikretmenin psikolojik rahatsızlıklar içinde bulunan hastalara şifa olup onları sakinleştirdiğini tesbit etmiştir. Profesör Ramiz Muhammed ise aynı araştırmaya ek olması bakımından psikolojik problemleri bulunan bir kısım hastalarda yaptığı terapilerde Allah’ı ve güzel isimlerini zikretmenin stres ve bunalımlarını hızla tedavi ettiğini ve büyük ölçüde giderdiğini ispat etmiştir.

Bu yüzden ben “Allah” dedikçe tazelendiğimi hissettiğimi ona kalbimle söyledim. Kalbimizle Allah demek.. Mesnevî-i Nuriye de geçen; “Kalbin öyle bir kabiliyeti vardır ki, bir harita veya bir fihriste gibi bütün âlemi temsil eder. Ve Vahid-i Ehadden başka merkezinde bir şeyi kabul etmiyor” ifadesi aslında Bediüzzamanın kalp ve ruhun gıdasının reçetesini veciz ifadeyle izah etmiştir. 

Görüşmemden sonra Allah kelimesindeki bu esrarın sebebine azıcık kafa yormak için biraz araştırma yaptım. Ve elde ettiğim sonuçlar neticesinde: ALLAH kelimesinin ilk harfi olan “A” harfi solunum sisteminden direkt çıktığından nefes almayı düzenlediğini müşahede ettim. Damaktan çıkarak söylenen “L” harfinin ise Arapça da çıkarıldığı şekilde, dil hafifçe damağın üst kısmına dokunuyor bunun nefes alıp vermeyi rahatlattığı ve son olarak “H” harfi çıkartılırken akciğer ve kalp arasında bir ilişki oluştuğu ve işlem sonucunda kalp atışlarının düzenlediği belirtiliyor. Böyle sırrı bir lâfzı biliyoruz. Ve o ismin âlemlerin yaratıcısı olduğunu idrak etmişiz. O yüzden şanslıyız. Koca kâinatı nurlandıran bu isim, nasıl olurda küçük, aciz bir varlık olan insanı nurlandırmasın, ferahlatmasın?

O yüzden: Her dâim, sevinçte de, üzüntüde de “ALLAH” ...

Okunma Sayısı: 5396
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı