"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir seyyahın müşahedatı - 1

Şemseddin ÇAKIR
21 Eylül 2018, Cuma 00:11
Bir grup arkadaşla “Seyahat Ya Resulallah” deyip, Şeyh San’an Tepesi’ni hedef ederek 2 Eylül Sakarya Pikniği’nin peşinden, Karadeniz’i müteakiben Batum Sarp Kapısı’ndan Puti, Zuğdidi güzergâhlarından Gürcistan’ı dolaşarak Tiflis’e ve Üstad Bediüzzaman’ın istikbale işaret ettiği Şeyh San’an Tepesi’ne de ulaşarak ibret dersleriyle yedi Eylülde yurda döndük.

Tiflis’e Üstad’ın baktığı tepeden baktık

 

İşte şimdi bu güzergâh ve ulaştığımız hedeflerdeki dersleri sizlerle paylaşalım. 

İlk durağımız Düzce oldu ve bir düğüne tevâfuk ettik, haliyle eski arkadaşlarla hasret giderip yenileriyle tanışmış olduk. Hem piknik yorgunluğunu atmak hem de bu yorucu seyahat için zindelik kazanmak için kardeşlerinde ısrarıyla Düzce’de o akşam kaldık ve ertesi gün sabah kahvaltısını müteakip yolumuza Samsun ve Terme’ye müteveccihen devam ettik. 

Samsun’a akşam namazına yetişip büroya uğrayıp bizi bekleyen Selim ve Miraç kardeşleri ziyaret ettik bu vesileyle kaptanımız Selahaddin Ekinci’nin yeğeni bir firmanın genel müdürü Mehmet Başar Beyle görüşüp büro temsilcisi arkadaşla tanıştırdık ve bir görev daha yapmanın huzuru ile Terme’ye müteveccihen devam ettik. Terme Ulusoy Tesisleri’nde bir müddet dinlenip boğaz harbi ve temaşâsını da yaptıktan sonra yazlığa geçtik.

O gece yazlıkta kalıp ertesi gün Karadeniz’in celâlli yüzünden başka cemalli yüzününde olduğunu denizin sakinliğinde gördük ve arkadaşlar temaşasına doyamayıp ayrılmak istemedik, fakat bizim o gün Trabzon’daki salı dersine yetişmemiz lâzımdı o niyetle yola devam ederken Fatsa’da yine Selahaddin Beyin tanışı,  Antika Fevzi Bey diye birine uğradık ve bu zat; bir nevi riyazet hayatı yaşıyor ve bir ağaca belki üç dört çeşit meyve aşılayıp hepsinden de iyi verimler aldığını sölüyor, o ağacı bize de gösterdi. Ben de kendisinden aşı mevsiminde bizim ağaçlar içinde böyle bir uygulama istedim memnuniyetle dedi,  ben de nasip olursa merakla o mevsimi bekliyorum ilgililere duyurulur, hadi hatırlısı.

Bizim için bu durum san’atı İlâhî ve hikmet-i Rabbaninin temaşasına vesile oldu ve bir tevhit dersi olarak aynı kökten ayrı meyveleri  görünce hemen insanın aklına bir Risale-i Nur okuyucusu olarak Üstad’ın “Her şeyden birşeyi ve birşeyden her şeyi yaratmak, ancak Kadiri Küll-ü Şey’e mahsustur” sözü geliyor. Bu deney ise bu sözün bir nevi isbatı oluyor. Bende o zattan bir fide aldım bahçeye diktim nasipse meyvesini okuyucularım ve dâvâ arkadaşlarımla yemek istiyorum. 

Böyle bir zatla tanışmak bir şans olsa gerek, zira antika fikirleri ve mistik bir yaşayışı var, namazında niyazında ve kabili hitap bir Müslüman olarak kendisiyle dost olduk, artık bundan sonrası oradaki derslere götürmektir ve çok müsaid bir insan, inşallah nasip olur. 

Her ne ise orada  elde olmayan bazı sebeplerle fazla zaman kaybettik, fakat Trabzon’daki arkadaşların sıkıştırması sonucu bir gayretle yola revan olduk ve hele şükür bekledikleri için yatsı namazının farzına yetiştik.

Namazı müteakip bir sohbet yapmak nasip oldu,  hasret giderip o geceyi de orada geçirip ertesi gün nihayet yurt dışına çıkmaya sıra geldi ve Sarp Sınır Kapısı’na dayandık.  

Bir umuru hayriyenin çok muzır manileri olur kabilinden olsa gerek muhtemel ilk engel olan aracın kaydının kaptanın oğlunun üzerine oluşu karşımıza çıktı ve mecburen aracı ve nüfus kâğıdı eski olan bir arkadaşı da orada bırakarak azmimizden bir şey kaybetmeden dört arkadaş olarak  Mevlâ Kerîm’dir diye sınırı geçtik. 

Bakalım bundan sonra bizi hangi sürprizler bekliyor? Öyle ya bir deyişde “Bir yiğit gurbete çıksa gör başına neler gelir, Garip sılayı andıkça yaş gözüne dolar gelir” denilmiş ya benzeri sürprizleri yaşamak muhtemel çünkü orası komünizmden kalma birçok bakiyeleri taşıyor? 

Sınırı geçtikten sonra ilk sürpriz hepimizinde telefonlarının iptali oldu ve kalakaldık. Gidecek adres bile bilmiyoruz, arabamızda yok,  birbirlerimize bakıyoruz o esnada benim kayınbirader değeri düştü ona göre işlem yapamayız dedi. Halbuki önceleri Türk parası tercihen geçerli iken bu dolar krizinden sonra liranın değeri düşmüş bizim için bir handikapta o oldu. Biz de mecburen lirayı  lariye çevirterek benzin koyabildik. 

Bizi Zugdidi’de bir yakınımız karşılayıp izzet ikramdan sonra sohbete başladık ve bana Üstad Bediüzzaman’ı sordu bende ona her asrın muvazzaflarından bizim asrımıza nasip olmuş bir harika deha diye meseleyi anlatma imkânı buldum ve aynı zamanda Rusya’nın daha önce Risale-i Nurlar’ı yasakladığı için AİHM’ce verilen cezayı da, hatırlatmak çok önemli ve etkili oluyor, zira bu olay benim yorumumla Mesihin, Deccal’e karşı Mehdiye yardım etmesinin bariz bir tezahürüdür ve Bediüzzaman keramet vari “Rusya da dinsiz kalamaz geri dönüp Hıristiyanda olamaz ve hak din olan İslâmla musalahaya mecburdur” sözünün de tahakkukudur. 

Bu konuda dikkat çekmek istediğim diğer bir olay yine Üstad’ın “Risale-i Nur’un dışındaki bütün yollar denenecek ve dönüp dolaşıp Risale-i Nur’a gelinecek sözüdür ve bunu dünyanın her yerinde görüyoruz bir de yine yeni haber BM “Bugünkü ekonomik krizinde çözümünün; bizimde âlem-i İslâm olarak unuttuğumuz veya uygulamadığımız zekât sisteminde olduğunu “ söylemesidir. 

Eski komünist ülke deyince çok önemli bir meseleye daha dikkat çekmeliyim, çünkü bu mesele artık medeni kabul edilen ülkelerin gündemini meşgul etmektedir o da karma eğitimi terk etmeye başlamalarıdır, zira bu gayri fıtrî uygulamanın kız ve erkek öğrenciler üzerinde olumsuz etki yaptığı uzun süren araştırmalar sonucu tesbit ve isbat edilmiş,  başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler de karma sistemi terk etmeye başlamışlardır. Ülkemizdeki laik yobazlarca göklere çıkarılan karma eğitimi eski komünist devletler bizden önce terk ederse şaşmam, çünkü bizimkiler yağın bozulması gibidir, iflâh olmaz ve Müslümanın bozulması hiçbir şeye benzemez.

Okunma Sayısı: 2314
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı