"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hak yenilmez

Şemseddin ÇAKIR
23 Nisan 2016, Cumartesi
El Hakku ya’lü vela yu’la aleyhi (Hak daima üstün gelir; ona karşı galebe edilmez) bahsine devam edelim.

Bediüzzaman Hazretleri bu hakikatin 4. noktasını izah ederken şöyle buyurur: 

“Bir hak bilkuvve kalmış. Yahut kuvvetsiz kalmış. Ya mahlûttur, hem mahşuş. Ona da bir inkişaf, ya bir taze kuvvet vermek lâzım gelmiştir.

“Mühezzep ve müzehhep yapmak için muvakkat, batıl ona musallat. Tâ ki sebîke-i hak ne miktar lüzum vardır.

“Tâ mahz ve halis çıksın mebadide, dünyada batıl etse galebe, fakat kazanmaz harbi. “Akıbetülmüttakîn” ona vurur bir darbe;

“İşte, batıl mağlûptur. Elhakku ya’lü sırrı onu çarpar ikaba; işte hak da galiptir.” (Sözler, Lemaat, s. 1182, Yeni Asya Neşriyat)

Burada en mühim mesele hakkın Müslümanlarda  bilkuvve olup bilfiile erişememesidir.  Aynen potansiyel enerjinin kinetiğe dönüştürülemeyişi gibi...

Hatta bu arada Müslüman’ın Hakkı tanıyamayacak kadar cahil ve şaşkın olması da ayrı bir ıztırap meselesidir. 

Bunun en bariz göstergesi ise, bugün âlem-i İslâmın tesanüdden hasıl olan dehayı gerçekleştiremeyip bazı gayr-ı Müslimlerin bir kısım batıl dâvâları için ittihad-ı kuvvet ederek, hak bir vesileyle âlem-i İslâmı ezmeleridir.

Bediüzzaman Hazretleri bu çok çok önemli hadiseyi matematik denklemleri ile dahi izah ve isbat eder. “Dört elif alt alta 4 ettiği halde, aynı çizgi üzerinde tesanüd edip omuz omuza verseler 1111 eder, yine dört tane dört alt alta 16 ettiği halde omuz omuza 4444 eder” demekle tesanüdden hasıl olan dehaya dikkat çeker. Yine İhlâs Risalesi’nde iğne yapımını örnek gösterir. Tek başına iğne yapanlarla teşriki mesai ile yapanların üçe bedel üçer yüz iğne yaptıklarını anlatır.

Şahs-ı manevînin önemine dikkat çeken Üstad Hazretleri ittihad-ı İslâm için hapishaneleri mesken edinip sehpalara meydan okumuş, fakat görüyoruz ki günümüzde Müslümanlarda gaflet uykusu pek derin. Bir türlü ayılamıyorlar.

Bu durum insana ister istemez “His yok, heyecan yok/ Leş mi kesildin hayret veriyorsun bana/ Sen böyle değildin” sözünü söyletîyor ve illa İsrafil’in (as) surunu mu bekliyorsunuz diye düşündürüyor. İsrafil (as) surunu üflediğinde, “ bade harabil Basra” olup yine işe yaramaz.

Şimdi ben soruyorum: Ey âlem-i İslâm ve ehl-i hamiyet Müslümanlar, bu akan kanları-tabiri caizse-seyredip, atılan çığlık ve feryatları mı dinleyelim? Yoksa Cenâb-ı Hakk’ın “Öyle bir musîbetten çekininiz ki sadece bir kısmınıza gelmez, sizi de içine alır” âyet-i kerimesinin hükmünü mü bekleyelim?

Artık boş sözleri, siyasî sloganları, hissî, sathî hezeyanları bırakın, Kur’ân’ın hakikî dellâlı ve hayatını imanına şahit kılan, “Risale-i Nurların dışındaki bütün yollar denenecek dönüp dolaşıp Risale-i Nur’a gelinecek” diyen Bediüzzaman’ı dinleyelim. Bu ikaza kulak verirsek, hakkın hakkını vermek gerektiği gerçeğini anlamış oluruz.  Bu problemi İslâm’a lâyık nezaket, nezahet, güzellik içinde çözmenin çaresini bulmuş oluruz. 

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, “Musîbet bir cinayetin neticesi mükâfatın mukaddemesidir” ifadesiyle, gelen musîbetlerin Müslümanlar için hayra inkılâb edeceğini hatırlatır.

Demek bu musîbetler bizim ders ve tedbir almamız için çok mühim bir fırsat, bir ders ve belki bir rahmet demektir. İşte gelin şu musîbetleri rahmete çevirmek için “Bu zamanın en büyük farz vazifesi” dediği ittihad-ı İslâm’ı sağlayalım. Hakk’ın zaferi için buna mecburuz, yoksa başka şansımız yok! Tarihî gerçek de şudur ki; “Bu millet daima şehadeti esarete tercih etmiştir.”

Bugün ayrı ayrı görünen İslâm ülkeleri, mevcut birliklerini, istişare sistemlerini hakkıyla işletsinler.

Böylece, gerçek manada mülkün temeli olan adalete ve hakkın teminatı olan İslâmiyet’e kavuşmuş olacağız. Madem Hak doğruların yardımcısıdır, onun için de “İnsana sadâkat yaraşır görse de ikrah/ doğruların yardımcısıdır Hz. Allah” denmiş.

Yâ Rabbi bizlere tahkik-i iman, ihlâs-ı tam, basiret ve feraset vererek nusretini yâr, her iki cihanda bizleri bahtiyar eyle! Amin!

Okunma Sayısı: 1481
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı