"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neşriyatımız

Şemseddin ÇAKIR
17 Ağustos 2018, Cuma
Külliyatımız olmak üzere, onun dellâlı gazetemiz olmak üzere bütün eserlerimiz, bizim pusulamızdır, markamızdır, kimliğimizdir. Hatta Yeni Asya değil sadece camiamız için değil, âlem- i İslâm için bir yüz akıdır.

Neşriyat; Arapça bir tabir olup, “neşir” kelimesinin çoğuludur.

Neşretmek yaymak ilân emek, duyurmak, tebliğ etmek vs. gibi anlamlara gelir. Üstad, “Her şey nev’i hesabına nakkaşı ezelinin  isimlerini ilân etmek için kâinatı istilâ etmeye çalışıyor. Meselâ bir fasulye olgunlaşınca çatlayıp tohumlarını metrelerce etrafa saçtığı gibi ve bazılarıda yapışarak veya tozlaşarak aynı maksada hizmet etmektedir. Bu fıtrî bir hadisedir.” buyuruyor. 

Neşriyat başlıca iki şekilde olur:

1- Basın; yani gazete dergi ve kitaplar yoluyla,

2- Yayın; Radyo, TV ve sosyal medya denen sanal veya dijital materyaller yoluyla. 

Dâvâsı olana ilân için bunlar süper imkânlar sunarken, cihanşümul bir dâvânın mensupları olarak bizlerin bu nimetlere lâkayt kalmamız gayretullaha dokunur. Üstadımız’ın “dünyalara değişmem” dediği Zübeyir Ağabey, “Kâinata nâzır bir yere çıkıp dâvâmı ilân etmek isterim, beni bu uğurda kesseniz etrafa sıçrayan kanlarım ‘Risale-i Nur, Risale-i Nur yazacak” demesi neşriyatın önemini en güzel şekilde anlatmaya kâfidir sanırım. 

Kanı ile bile Risale-i Nur’u neşretmek azminde olan bir meşrebin şerefli mensupları olarak bizlerin neşriyata lâkayt kalmamız düşünülebilir mi? 

Bu meselede Yeni Asya’nın mazisi çok parlaktır. Bu şanlı maziye sahip çıkarak, tekrar neşriyat hizmetlerine gereken önemi vermemiz icab etmektedir. O halde mevcut eserleri gözden geçirip murakabe görevini yerine getirip yazarlarımızı teşvik ederek yeni eserlerle yolumuza devam etmek durumundayız.

Bir zamanlar ilim ve teknik serisi adı altında çıkardığımız eserlerimiz vardı. Bu eserler, din ilimleri ile fen ilimlerini birleştiren, hem bilimi, hem imanı takviye eden eserlerdi. Bu eserleri okuyan gençler, herhangi bir dalda o konunun uzmanı olanları bile ikna ve irşad edecek bilgi donanımına sahip olurlardı. Şimdi niye böyle eserler meydana getirmeyelim?

Bizim yazarlar olarak görevlerimiz, şerh, tanzim ve izah konularında yeni eserler ortaya koymak, okuyucularımız da bunları alarak neşretmek, âleme ilân etmektir. İnsanlığın hizmetine sunmaktır.

Sırat-ı müstakimin teminatı olan Risale-i Nurlar’ı neşretmek görevi, bu zamanda bizler için farz hükmündedir. Herkes kendisinde bu sorumluluğu hissetmeli, ona göre gayret içinde olmalıdır...

Okunma Sayısı: 1386
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı