"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Skandal

Şemseddin ÇAKIR
02 Mart 2017, Perşembe
Gazetemiz Yeni Asya’nın Pazartesi günkü başlığı “skandal”dı ve gerçekten en azılı canileri dahi tahta bitini dahi öldüremez hale getirip hapishaneleri ıslâhhane yapan ve adını dahi “Medrese-i Yusufiye” koyan bir zatın eserlerini hapishaneye sokmamak bir “skandal”dır.

Zira medeni dünyanın bizi, bizim dinimizin ilk emri olan “oku” ile geçmesi bizim de o emre uymadığımız için geri kalmamız bir vakıa olarak ortada dururken ve o acı gerçeği de en etkili anlatan ve dünyada en fazla okuma rekorları kıran Risale-i Nur’a bu düşmanlığın yapılması akla çok soruları getiriyor. Böyle garip hallerin bu çağda ve bilhassa memleketimizde olması bizi memleket milletimiz ve insanlık adına gerçekten üzüyor.

Bir kere bu eserleri vatan, millet insanlık ve din adına yasaklamanın imkân ve ihtimali yoktur.  Zira binlerce hukukî beraat ve o ithamları red eden bilirkişi raporları müddeileri tekzip etmek için yeter de artar bile ve onlar tarihin şeref levhalarıdır. O halde yapanlar neden ve ne adına bu cinayete tevessül ediyor?

Bu vadide bütün aklı başında, ehli hamiyet ve vicdan insanlar bilir ki söylenecek çok şeyler var, fakat ben ezcümle şunları söylemek istiyorum:

Ya bu en hafifi ile vehmine mağlûp olarak idbar korkusu ile ikbal uşaklığıdır veya resmî ideolojinin dayandığı felsefedir.

Eğer korku ise, korkağa lâf tesir etmez, onu önce  cesaretin menbaı olan imana kavuşturmak gerekir. İşte onun da çaresi yine bu eserlerdir.

Şayet bu cinayet hür irade ile uygulanmış bir felsefe ise, ona çok diyeceklerimiz var; 

Filozof ve düşünürlerin ancak nazarî planda ele alabildikleri ve hayal dahi etmekten aciz oldukları en ideal hayat tarzını İslâmiyet asırlarca icra etmiştir. Bediüzzaman da bunları en bediî bir şekilde ispat ettiği için kendisine icma-i ümmet ile Bediüzzaman denmiş bir allâmedir. 

Şayet bu bir felsefe neticesi ise, o materyalist felsefeye girer o halde onu tahlil edelim.

Materyalist felsefe iki şekilde tezahür etmektedir:

1. Hürriyetçilik adına icra edilen sefih kapitalizmdir ki, neticesi Karunculuktur, onu da hazinesi ile arz yutmuştur.

2. Sun’î bir eşitlik iddiası ile sefil komünizmdir ki neticesi Firavunculuktur, onu da askerleri ile Kızıldeniz boğmuştur. İşte bu iki vahim sonucu göze alanlara ise, deriz ki bu dünya öyle ebedî bir meta değil ki bulunca sevinmeye, kaybedince üzülmeye veya nizaa değsin ve haberiniz olsun aklı başında hiçbir insan bu dünyaya itibar etmez.

Bir de bu eserleri okuyanları başkalarıyla karıştırma ise, eğer bu iddia kasıt değil de safdilâne bir tahmin ise, Üstadın talebeleri veya Risale-i Nurları hayatının gayesi yapanlar neden aynı şeyleri yapmıyor, en hafif bir vukuat gösterebilir misiniz? 

Gerçekçi bir savcının bunları da bilmesi lâzım.

Okunma Sayısı: 2395
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mahmut

    2.3.2017 18:36:13

    Bu nur sönmez allah in izni ile birini bitirsler Allah baska yerden devam ettir

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı