Önceden okumaya cesaret edemediğimiz Eski Said Dönemi Eserlerini bitirdiğimiz bu programda günlük esma talimi, kavram ve tez çalışmaları hazırladık. Bitirilen eserlerin tam da içinde bulunduğumuz zamanın yaralarına birer merhem olduğunu hep birlikte tasdik ettik.

HIZLANDIRILMIŞ UYKULAR

Dedik ya hızlandırılmış eğitim bu.. Gezileri de hızlandırılmış oldu, uhuvveti de...Uykularımızı bile hızlandırdığımız bu eğitimde vaktimiz çok kıymetli olduğu için araları da iyi değerlendirmeye çalıştık. Hatta ders aralarındaki 15 dakikanın ikinci dakikasında uykuya dalıp, 12 dakika uyuyup, son dakika derse yetişebilme istidadımızı geliştirerek azamî şekilde değerlendirdik. 

Sivrisineğin de çok olduğu yaz mevsiminde başa çıkamayacak hale gelince tabiî yollarla karşı koymaya çalışsak da (yarım limonun üzerine karanfil koymak gibi..) pek başarılı olamadık. Artık onlar da fıtrî hacamatçılar diyerek sabır ile şükrettik.

UYUMAMANIN ÇARESİNİ BULDUK

Program yoğun olduğu için derslerde uyumamanın çarelerine odaklanarak kendimizce yöntemler geliştirdik. En etkili yöntem olan fotoğrafımızın çekilme korkusu hayli işe yaradı. Uyuyanların fotoğrafı itinayla çekilip ortak mesaj grubuna atılıp güzelce rezil ediliyordu. Tabiî ava giden avlanır diye de bir atasözü var. 

Programın yarısında gazete binamızı da ziyaret ederek oradaki hizmeti, gayreti, şevki yakından görme imkânı bulduk. Gazetedeki hizmeti bizzat görünce daha bir sahipleniyor insan bu dâvâyı. Gazete ziyaretinden sonra gezimize boğaz turunda afakî tefekkürle devam ettik. Sonraki gezilerimizi de Üstadımızın menzillerini gezmek için ayırarak; Çamlıca Tepesini, Sarıyerdeki Üstadımızın evini, Zübeyir Ağabey ve diğer Ağabeylerimizin mezarlarını ziyaret ettik. Tarif edilemeyecek ulvî duygular uyandıran gezilerin tadı damağımızda kaldı.

İMAMIN FİKRİ NE İSE, ZİKRİ DE O OLURMUŞ

Program boyunca zihnimizi meşgul eden tek şey Risale-i Nur olduğu için gerek çay saatlerinde gerekse boş vakitlerde her daim hizmetten bahseder olduk; “Üniversitenizde hizmetler nasıl, kaç dersaneniz var, talebeler nasıl, programlarda hangi faaliyetler yapıyorsunuz” vs. Aynı lâhikalardaki mektup konuları gibi..

Lâhikaları okurken fark ettik ki, Üstad ile ağabeyler şahsî mektuplarında hep hizmetten bahsetmişler, nasılsınız bile demeden hizmetler nasıl demişler. Hani bir söz vardır ya, imamın fikri neyse zikri de o olurmuş. İşte bizim de fikrimiz Risale-i Nurla dolduğu için dilimiz gayri ihtiyarî onu zikrediyordu.

Hazırladığımız tez konularını da okuduğumuz bölümle veya merakımızı çeken bölümle alâkalı seçerek Risale-i Nur perspektifinde sunumlar yaptık. Bu tezler gösteriyor ki, Nurcular çift kanatlı yetişiyor; bir kanadı dünya, bir kanadı uhrâ...

 KARDEŞLERİMİZE TAVSİLER

Gençlik nimeti elden gitmeden her bulduğumuz boşluğu Nurlarla doldurmaya çalışıyoruz elhamdülillah. Böyle programlara katılmayı nasib eden Rabbimize hamd olsun. Gidemeyenlere de nasib etsin diyerek genç kardeşlerimize bu gibi eğitimlere katılmalarını tavsiye ediyoruz. Özellikle yaz tatillerimizi aylık eğitim, hızlandırılmış eğitim ve Külliyat bitirme gibi programlara katılarak verimli hâle getirirsek, gençliğimizin zekâtını vermiş oluruz inşallah. Bir daha bu gençlikteki şevk ve kuvvetin ele geçmeyeceğini de belirten Üstadımız Said Nursî Asa-yı Musa’da; “Elbette gençlik nimetine bir şükür olarak, o tatlı nimeti iffette, istikamette sarfetmek lâzım ve elzemdir.” der.

Selâm ve duâ ile...