"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Has bir Nur Talebesi

Şeyma TÜRKAN
18 Kasım 2016, Cuma
Has bir Nur talebesi velilik makamına çıkabilir mi?

Birinci Şua’da Nur Suresi’nin 35. ayetinin Risale-i Nur’a işaret eden yönleri izah edilirken bu ayetin Nur Risaleleriyle olan manevî münasebetlerine de değinilir. Bu ayet-i kerimede gaybî ihbar nev’inden mu’cizane surette hem elektriğin ve hem de Risale-i Nur’un zuhur zamanlarına işaret edilirken Nur Suresi’nde geçen “Ne şarka, ne de garba ait bir zeytin ağacından.” ve “Onun yakıtı, kendisine ateş dokunmasa bile ışık verecek kabiliyettedir.” cümleleri elektriğin keşfini ilan ederken aynı zamanda Risale-i Nur’un dahi ne Şark’ın malumatı ne de Garbın (batının) felsefesinden iktibas edilmemiş bir Nur olduğu beyan edilir. Zira Risaletü’n-Nur eserleri “Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’ın bu asırdaki bir mu’cize-i maneviyesi olarak yüksek ve parlak bir tefsiri olduğundan semavî yüksek bir arş mertebesinden iktibas edilmiştir. Hem nasıl ki, 13 ve 14. asırda lambalar ateşsiz yanar ve parlarlar onun gibi de manevî bir elektrik olan Resaili’n-Nur dahi yüksek ve derin bir ilmi ihtiva ettiğinden tahsil külfetine, ders çalışmaya, başka hocalardan ders almaya muhtaç olmadan herkesin kendi kabiliyet  ve derecesine göre o yüksek hakikatlerden istifade edebileceği ve meşakkat ateşine lüzum kalmadan Nur eserleriyle nurlanarak âlim seviyesine dahi çıkabileceği hakikati ilan edilir.1

Mesnevi-i Nuriye’de ise Allah’ın tevfikine (doğru yola sevkine) mazhar olan adamın tarikat berzahına girmeden zahirden hakikate geçebileceği beyan edilir. Zira bu sür’atle akıp giden zamanın evladına kısa ve selametli bir yol ile âlî hakikatlere ulaşabilmenin yolunu (Nur Külliyatı vesilesiyle) Cenab-ı Hakk ihsan etmiştir.2 (O yolun ihtivası ise 26. Söz’ün Zeyli’nde genişçe izah edilen acz, fakr, şefkat, tefekkür tarîkidir) Lem’alar adlı eserde ise “Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir. Eğer anlamasa da, madem Risale-i Nur şakirtlerinin bir şahs-ı manevîsi var; şüphesiz o şahs-ı manevî bu zamanın bir âlimidir”3 diye aktarılan hakikat ile de bu asrın allamesinin Nur Risalelerinin şahs-ı manevîsinde saklı olduğu anlatılır. Ve bununla beraber has bir Nur talebesinin âlim seviyesine, velilik makamına çıkabileceği dahi Şualar’da şöyle zikredilir: “Evet –temsilde hata yok– nasıl ki, büyük bir velî, küçük bir Ashab kadar hizmet-i İslâmiyede –ehl-i sünnetçe– mevki almadığı gibi; aynen öyle de, “Bu zamanda hizmet-i imaniyede hazz-ı nefsini bırakıp ve mahviyet ile tesanüt ve ittihadı muhafaza eden bir halis kardeşimiz, bir velîden ziyade mevki alıyor” diye kanaatim gelmiş ve siz daima bu kanaatimi takviye ediyorsunuz. Cenab-ı Hak, sizlerden ebediyen razı olsun.”4

Dipnotlar:

1- Şualar s. 1072

2- Mesnevi s.336

3- Lem’alar, s.404

4- Şualar, s.512

Okunma Sayısı: 1607
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    18.11.2016 09:17:53

    1- Hazzı nefsi bırakmak,2-mahviyet içinde olmak,3-Tesanüd ve ittihadı muhafaza etmek,4-ihlaslı olmak... Bu dört evsafa sahip olan bir Nur talebesi bir veliden ziyada mevki alıyor,diyor Sevgili Üstadımız.Hazzı nefsi bırakmak,başlı başına bir velayet nişanıdır.Kolay mıdır? asla...Mahviyetkârana davranmak üstün bir velayet vasfıdır.Bu da zor. İttihat ve tesanüd ki ihlastan sonra Nurun en büyük kuvvetidir. Herkese nasip olmuyor. İhlas,kul ile Allah arasında en büyük sırdır. Bu sırra mazhar olup,yani İhlası tammeyi kazanıp,muhafaza etmek velayetin zir noktasıdır. Bu da kolay değil, büyük fedakârlıklar ister...İmanımızın kurtulması için dünya ve ahiretini feda eden,Kur'anın etrafında bir cemaat olsun,cehennemin alevleri arasında yanmaya razıyım diyen fedakârlık kahramanı Üstadımız ihlasın dorukların da mevki almış....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı