Ben hayata karşı dik duruşumu, özgüvenimi, heyecanımı, mutluluğumu özlüyorum.
Vedalaşmaya çalıştım beni üzen ne varsa. Kâh eşyalar, kâh sevdiğim değer verdiğim, hep yanımda olacağını düşündüklerim, can dediklerim, vazgeçemem dediğim her şeyle, herkesle vedalaştım. Vedalaşalım daha çok mutlu olmak için zira veda listelerimiz çok uzun.
Vedamız hastalarımıza, vedamız öğrencilerimize, vedamız öğrettiklerimize, öğreneceklerimize. Vedamız malamıza, sıvamıza, harcımıza. Vedamız üniformamıza. Vedamız kâğıda, kaleme, mürekkebe, faksa, maile, telefona. Masada atıştırdığımız simide, soğuyan çaylara, köpüğü kaçan yorgunluk kahvelerine, kaçırdığımız servislere. Vedamız tarlamıza tapanımıza, sebzemize, meyvemize. Vedamız işlerimizde ki hassasiyetlerimize olsun. Zor olsa da! Mutlu olabilmek için deneyelim…
Şimdi unutmaya çalıştıklarımız; hayatımız, hayallerimiz, ümidimiz, gelecekten beklentilerimiz. Hepsiyle bir bir vedalaşmaya çalışalım. Zor oluyor, özlem duyuyor insan her şeye rağmen. Özleniyor. Yaşadıkça hatırlatıyor belki de birçok kez tebessüm ettiriyor. Bazen de içimizi acıtıyor.
Heybelerimize ne çok anı doldurmuşuz yükümüzü kaldırmakta zorlanıyoruz. Kolumuza atıp heybemizi anılara vedamızı yapalım.
Vedalaşalım ki hayatımızda yeniliklere yer açılsın. Ümidim hep var olacak benim. Sizler ister bu ümidimi fakir tesellisi deyin ister başka sıfatlarla süsleyin. Siz buna ne derseniz deyin. Ben Allah’ın adaletine güveniyorum, inanıyorum. Bu yüzden de gelecek güzel günlerden hep ümidim olacak. Biliyorum ki yaşadığımız ve olumsuz olarak gördüğümüz her şey bizi hayata karşı kuvvetlendiriyor. Hayata bakışımıza farklı pencereler açıyor belki hiç göremeyeceğimiz bilemeyeceğimiz yerlerden bakıyoruz hayata şimdilerde. Hayatın daha önce ki anlayamadığımız anlam veremediğimiz bakışlarını manalandırıyoruz. Duymadığımız sitemlerini dert ediniyoruz. Belki de unuttuğumuz hayatı yeniden yaşıyoruz. Kuvvetleniyoruz, olgunlaşıyoruz, pişiyoruz aslında. Zor zamanlarda daha da çok kulluğun bilincine varıp daha çok sarılıyoruz Yaradana. Duâlarımıza his yakarışlarımıza can geliyor. Öğreniyoruz sabrı öğreniyoruz faniliği. Şimdilerde insanlığın kulluğun bilincine varıyoruz, hassasiyetleri öğreniyoruz, öğretiyoruz belki de!
Anılara veda edilmez belki, ama Allah’ın izniyle acılara veda edilir. Bizler kuluz ve kul olduğumuzu hep hatırlamalıyız. İmtihanımız ve imkânlarımız ne kadar ağır gelse de Allah’ın sürpriz lütuflarına, sürprizlerine talibiz. Ya bu dünyada, ya da öbür dünyada.
Allah yaşadığımız bütün zorluklar karşısında sabrımızı arttırsın. Allah var, Allah yar… Vesselâm...