"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP ile Kemalistler el ele

Şükrü BULUT
31 Ağustos 2015, Pazartesi
Tarih tecrübesinden yoksun olanların kandırılması daha kolay oluyor.

12 Eylül 1980’e gelen süreci bilmeyenlere koalisyon hükümetlerinin ülke için felâket olduğunu anlatmak o kadar kolay ki... Hele bir de dehşetli ihtilâli, o günlerde kilitlenen Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine bağlamak... Ve bütün bu yanlışları elindeki ondan fazla gazete ve yirmiden fazla televizyonlarla yaymak... Geceli gündüzlü hipnozlarla halkı mecalsiz ve takatsiz bırakmak... Dehşetli bir proje değil mi?

AKP’nin koalisyon hükümetlerine kapısını kapatmasını yalnızca bir kişinin iradesine bağlamak doğru olabilir mi? Türkiye’yi aktüel BOP çerçevesinde ve geçmiş Kemalist askerî ihtilâller perspektifinden ele almayanlar, bütün bunları inisiyatifi başkasının elinde olan AKP’ye bağlayabilirler. Fakat Tiroçkist Yeni Muhafazakârların Amerika’da ve Avrupa’da hazırladıkları “Yeni Dünya Düzeni” projelerini bilenler, neocon ve neoliberallerin enstitülerinde yıllarca üzerinde harıl harıl çalıştıkları senaryoları düşünenler, Türkiye’deki siyasetin içerde Kemalistlerce, dışarıda Troçkistlerce tutsak edildiğini rahatlıkla anlayacaklardır. Bu kadar derin, geniş boyutlu ve dünyada ihtilâllere sebep olan çalışmaların Türkiye yansımalarını, milletimiz tam manasıyla anlayabilmiş değildir. Cayır cayır yanan Orta Afrika, paramparça olmuş Libya, evlâdına her gün dehşetli azap ve işkence çektiren Mısır, dağ – bayır iç savaş içindeki Yemen, Ye’cüc ve Me’cüc’ün yurduna dönüşmüş Irak ve Suriye ile hâlâ ağlayan Afganistan’ı seyredenler, haklı olarak Türkiye’nin içine düştüğü şu kaostan endişe duyuyorlar. Bazı yazarların; AKP, Türkiye’yi de Suriye ve Irak’a çevirmeden iktidârı bırakmayacak gibi, tarzındaki yaklaşımları da herkesi derin kaygılara düşürüyor.

KEMALİSTLER GAYET MEMNUN...

Nasıl memnun olmasınlar ki... Bazı dinî cemaatler ve Demokratlardan Siyasal İslâmcılarca boşaltılan kadrolara ister istemez kendileri atanıyorlar. Arkasındaki kamuoyu desteğini kaybeden hükümet de onlarla işbirliği yapmaya mecbur kalmış. Dünyada esamesi okunmayan Kemalizmin hâlâ devlet nezdinde yükselen değer kabul edilmesi, mağlûpların galibiyeti anlamına geliyor, onlar için...

Fakat onları daha ziyade memnun eden husus ise, hükümet kaosunun derinleştiği şu zamanlarda ülkenin dört bir yanında akan kanlardır. Onlara göre bu durum, sivillerin ülkeyi idareden ne denli aciz kaldıklarını gösteriyor. Dinî ve millî istismar edilmedik hiçbir değer bırakmayan AKP’den ümidini kesenler, yüksek seçim barajından dolayı labirentlerden çıkış bulamayanların, yavaş yavaş askerî yönetime yöneleceklerini bekleyen Kemalistler mutlu olmasınlar da kimler olsun. Siyasal İslâm’ın yakın Türkiye tarihinde daima Kemalistlerin galip gelmelerine ve onların demokrasiyi katletmelerine yardımcı olduklarını kim inkâr edebilir ki... Gerçi bu husus sair İslâm beldelerindeki Siyasal İslâm hareketleri için de geçerlidir. Türkiye içinde Kemalistlern, dışardan ise neoconların kolladıkları bu sürece sebep teşkil eden AKP’lilerin, hüsn-ü niyetlerinin kıymetleri hiç kalmamıştır. Yıpratılmış devlet içinde dizginleri ele alacak Kemalistler için, bu kadar su-i istimal ve şuyuulara hedef olmuş AKP’yi bitirmenin hiç de zor olmayacağını kendileri de biliyorlar, artık.

BİR İHTİMAL DAHA VAR..

Global terörü organize eden grupların Türkiye’ye merhamet edeceklerine varsın Siyasal İslâm kadroları inansınlar. Yani Cengiz’in veya Hülagu’nun merhametini Kemalistlerden ve komünistlerden bekleyecekler... Bekledikleri gerçekleşmeyince de, Türkiye’yi iç savaş çemberiyle kuşatarak yollarına devam etmek isteyeceklerdir. Yani, askerî ihtilâl ile dış müdahalelerin sarmalındaki bir Türkiye için AKP’nin elinden geleni gayretle yaptığını hep birlikte dehşet içinde izliyoruz…

AKP hesaba çekilmekten korkuyormuş… Böyle bir korkuya gerek yok. Kemalizmin milletin ahlâkını böyle bozduğu zamanda temiz kalanların çok çok azınlıkta oldukları bir gerçek. 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan ve sonraki su-i istimallerden hesap soramayan bir millet, AKP’den de hesap soramaz.

KAOSTAN ÇIKIŞ VAR MI?

Elbette var... Millî bir seferberlikle mümkündür... Milletin meselesine sahip çıkmasını engelleyen seçim kanunu acilen düzeltilerek, millî mutabakatlar kurularak, nefret dili ve üslûbu yasaklanarak... Ve hiçbir insanımızın ölmesini istemeyerek... Doğu’da tedhiş ve silâh yerine diyaloğu esas alarak. Belki en önemlisi de AB birimlerini aslî misyonlarına dâvet ederek hem askerî ihtilâlleri önleyebilir ve hem de dış müdahaleli iç savaşı engelleyebilir, AKP hükümeti. Bu arada şu hakikati tekrar seslendirelim; PKK Terörü, IŞİD, Kemalistler ve.. Troçkistler; en büyük düşmanlarının AB ve demokrasi olduğunu çok iyi biliyorlar... Birilerinin bu realiteyi Siyasal İslâmcılarımıza tekrar anlatmaya gayret etmesi gerekiyor, değil mi….

Okunma Sayısı: 3573
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • abdulkadir cihan

    1.9.2015 00:05:34

    Yazdıklarınıza katılmamak mümkün mü ? Allah razı olsun .

  • sultan selim

    31.8.2015 10:51:06

    siyasalcıları (siyasal islamcı ve siyasal nurcuları) kendi hallerine bıraksan ya davulcuya (troçkistler) ya da zurnacıya (...istler) kaçarmış. demek herşey isim ve resim değilmiş. herkes tevbe ve istiğfarını yaparak bu kaosa dur demeli. yoksa örnekleri yanıbaşımızda, yemen suriye ırak.

  • yigido

    31.8.2015 01:31:52

    Son pasajda siyasal Islamcilarda sanki idrak, iz'an be basiret varmis gibi birilerin onlari aydinlatmasini istemissiniz bunu istemekte ciddi olamazsiniz. Bu kadar kanin dökülmesinin müssebibi ve cesetler üzerinde cigneyerek yürüyen AKP'nin AKILLA, VICDANLA halledilen bir meseleyle gönülbagi olamaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı