"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP nasıl kazandı biliyor musunuz?

Şükrü BULUT
09 Kasım 2015, Pazartesi
Çok tartışılacak bir seçimi geride bıraktık.

Batılı gözlemcilerin tabiriyle, demokrasinin yalnızca sandığa indirgendiği bu seçimin yankıları ve sancıları yeni ve demokratik bir seçime kadar devam edecek.. Hem içeriden ve hem de dışarıdan çok farklı analizler okuduk. 

Guardian gazetesinin ifadesi ilginçti: Siyasal İslâmcılar ayrıştırarak seçimi kazandılar. Batılılar için çizgilerin sarıdan kırmızıya geçtiği noktadır bu yaklaşım. Batılı dostlar AKP’yi tebrik ederken hemencecik endişelerini izhar ediyorlar. AKP’yi ters vuruşlarla destekleyen Wilders gibi radikal dinsizler ise, AKP’ye rey verenlerin Avrupa’yı terk etmesini istiyorlar.

Biz şu an analizimizde diğer meslektaşlarımızın nazarlarından kaçmış ve medar-ı bahs edilmemiş hususlar üzerinde duracağız.

Evvelâ AKP’nin Siyasal İslâm çekirdeği etrafında, Kemalizmi koruma ve kollamaya yönelik bir siyasî proje olduğunu çoğu zaman unutuyoruz. AKP hürriyetçi ve demokrat değildi. Bunu 1 Kasım seçimleri tamamen ispat etti. Siyasal İslâmcılığın Erbakan çizgisinden gelen AKP kadroları evvelâ Millî Görüş’ün dışındaki dinî cemaatleri devşirdiler. Bu son seçimde Saadet Partisi’nin sıfıra inmesi ve Millî Görüş’ün Avrupa’daki idarecilerinin vekil olmaları bu kanaatimizi pekiştirdi. Diğer partilerin teşkilâtçılığı beceremediği bir zamanda AKP; Akıncı Gençlik, MTTB, Millî Görüş, MSP, Refah, Ak Genç, MGV ve en son olarak Osmanlı Ocaklarını da dahil ederek Siyasal İslâmcılığın hem dününü ve hem de bugününü seferber etmek suretiyle “başarı”ya ulaştı.

AKP’yi başarıya götüren diğer bir nokta, Doğuda aşiretlere tekrar dönüşü oldu. Düne kadar Neoliberallerin telkiniyle ağa ve şeyh sülâlelerini diskalifiye edip yerine HDP’yi kurduranlar, tehlikeyi görünce U dönüşü yaparak Bitlis, Mardin, Urfa, Ağrı, Siirt, Bingöl, Elazığ, Adıyaman’da dışladıkları ailelerin çocuklarını tekrar vekil adayı yaparak büyük bir başarı sağladılar. 

KEMALİZM’İN ZAFERİ

2010 yılında sopayı devletin elinden alıp Siyasal İslâmcıların eline tutuşturanlarla başlayan hukuksuzluk devam edince, ülkeyi korku ve panik sardı. Öyle veya böyle devletle ilişkisi olanlar hemen teslim oldular. Kendilerini mecbur bildiler, zira hukukun üstünlüğü ilkesi kaybolmuştu. Onları, AKP ile işleri olanlar takip etti. Özel sektör, bankazedeler, iş takip edenler ve beklenti içinde olanlar. Böyle bir atmosferde Türkiye seçime gitti.

Paralel ile mücadelenin; altında yeni paralellerin kurulduğu karanlık perdelere dönüştüğünü yakında duyacağız. AKP’yi militanca desteklemeyen memur, akademisyen, gazeteci, emniyetçi, iş adamı, yargı mensubu ve hatta sanatkârların tesbit edilip tasfiye veya pasifize edilmek isteneceği bir döneme giriyoruz. Paralel ile mücadele adı altında, Siyasal İslâmcı militanların dışındakileri diskalifiye eden gücün gerçekte AKP olmadığını hepimiz biliyoruz. Öyle veya böyle devlet kadrolarına geçmiş dindarların yine dindar olduklarını söyleyenlerce tasfiyesi, tamamıyla nifakla hareket eden Kemalizmin zaferinden başka bir şey olmasa gerek yok.

FABRİKA AYARLARINA DÖNÜŞ

Gömlek değiştirmek ile zihniyet değiştirmek aynı şeyler değilmiş. Siyasal İslâmcılığın Türkiye ve Avrupa’daki dinamik altyapılarını devletin imkânları ile entegre ederek kullanan AKP seçimi kazanmıştır, fakat Türkiye büyük bir tedirginliğe yuvarlanmıştır. Geleneksel köklerin dışındaki hiçbir zihniyet, cemaat ve görüşe göz açtırmayan AKP’nin fabrika ayarlarına döndüğünü bu seçim herkese göstermiş oldu. 

AKP’nin korkutarak, tedirgin ederek ve her kesime vaad dağıtarak aldığı reyleri, patırtı gürültü çıkarmadan geri almak millete kalmıştır. 

Okunma Sayısı: 4208
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İseyda

    9.11.2015 10:27:54

    AKP nasıl mı kazandı? Çünkü Nurcular "demokratlara nokta-i istinad olma" görevini hakkıyla ifa edemediler. Bırakın geniş dairedeki Nurculuğu, kendi dairemizde dahi bir zaafiyet oluştu. Seçimlerden 2 gün önce bir rüya gördüm. 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in elinde sımsıkı sarıldığı Risale-i Nur Külliyatı vardı. Ardından giden insanlar vardı, halleri perişandı. Dönüp bana dedi ki, "Kardeşim, beni neden yalnız bırakıyorsunuz. Bana neden sahip çıkmıyorsunuz. Ben size çok güvenmiştim." Sonrasında gelen günde kendi kendime sordum: " Sahip çıktın mı?" Baktım kendime.... ve sadece sustum....

  • ahmet said

    9.11.2015 06:16:17

    bir kaç gün önce haber sitelerine şöyle bir haber düştü"akp nihayet çizgimize geldi"söyleyen, yerine göre kemalist,yerine göre milliyetçi, yerine göre beka vadisinde teröristlerle poz veren, yerine göre askerle bir olan biri.bence yazdıklarınız ve hatırlattığım haber bir birine denk düşüyor.demek ki farkında olsunlar olmasınlar akp bunların siyasetteki çizgisine gelmiş durumda.çok dikkat lazım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı