"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aman dikkat! Olağanüstü sabır...

Şükrü BULUT
23 Ekim 2015, Cuma
Müslümanların nifak cereyanlarınca bu kadar yoğun şekilde birbirine düşürüldüğünü kimse hatırlayamıyor.

Teknolojinin harikaları da kullanılınca, bu dahilî keşmekeşlerde boyutlar devasa oluyormuş. Şu yazımızda mümkün olduğu kadar dar dairede kalacağız. Uhuvvet sınırları içinde olması gereken yerlerde meydana gelmiş ve gelmekte olan felâketlere bakacağız. Dilleri Kur’ân’ı okuduğu halde dişleriyle kardeşlerinin etlerini çiğneyenlerin mahallemizde sebep oldukları “sıtma tutulmalarına” nazarlarımızı tevdi edeceğiz. Hariçteki dehşetli global düşmanların dahilde oluşturdukları sun’î gündemlerle ahiretimiz pahasına ne denli hemhal olduğumuzu göreceğiz. Efendimizin (asm) müminlerin biricik anneleri Fatıma’ya, “Kıyamete kadar ondan daha şeni bir şer gelmeyecek” diye tarif ettiği Süfyaniyetin idare ettiği nifak dolaplarının altına gaflet içinde düşen yeni yeni kardeşleri gördükçe kalbimizin burulduğunu, endişeler içinde müteellim olduğumuzu samimiyetle belirtmemiz lâzım.

Düşünün ki, kardeşleriniz düşmanlarınızı sevindirecek şekilde vuruşuyorlar. Münafıkların dahi bilemedikleri mahremiyetleri karşılıklı olarak ortaya döküyorlar. Birbirlerine zarar vermek için, en ağır silâhlara sarılıyorlar. Zarara uğrayan insanların kardeşleri, kaybolan maddî varlıkların ise ortak malları olduğunu bilmeden kıyasıya mücadele ediyorlar. 

MENFAAT ÜZERİNE DÖNEN SİYASET CANAVARDIR…

Türkiye Müslümanları bu noktaya nasıl geldiler… Komünistlerle masonların birlikte hücumları karşısında tek bedende bir can olanlar, neden sağa sola döküldüler… Camilerde muhkem setler gibi saf tutanlar, neden bugün omuzlarını birbirinden kaçırıyorlar… 

Dönüp yakın geçmişe bakalım, uzağa değil. 10-15 sene önceye baktığımızda nifak cereyanının tuzaklarını ve zamana ayarlı olarak günümüze doğru yolumuza döşediklerini bugün anlıyoruz. Bundan 18-20 sene önce “yeşil sermaye” hikayesiyle Müslümanların elinde avucundakini yağmalayan Kemalistler, 2002’den itibaren tek havuzdan rüşvet dağıtımı projesini başlattılar. Bir süre önce varlıklarını Jet-Pa, Kombassan, Yimpaş vb. yüzlerce şirkette kaybeden ve maalesef yüzü ve yönü dünyaya çevrilmiş dindarlara; bu yeni kapıya yanaşmalarını, kaybettiklerini orada bulabileceklerini fısıldayanlar, nifak tuzağını kendi elleriyle döşeyenlerdi. Yeşil sermaye operasyonu ile AKP hareketinin yolundaki taşlar ve dikenler temizlenmişti. Bu yeni ekibe dindarlar maddî imkânlarıyla zorluk çıkaramayacaklardı. Prensipsiz, takvasız ve tecrübesiz dindarların AKP kanalıyla devlet kapılarına yığılmaları, nifakçılar için tam bir fırsat olmuştu. 

Kemalistlerin kendi dönemlerinde hapis, mahrumiyet ve ceza ile terbiye etmeye çalıştığı Müslümanların bu defa rüşvetle terbiye edilmeye başlandığını görüyoruz. Şahsiyetli, izzet-i nefis sahibi, devletin kuruşuna tenezzül etmeyen nice Müslüman münafıklarca iğfal edilerek bu necasete bulaştırıldı. Bu yeni projeyi dindar siyasetçilere uygulatanların hedefi, gerçekten dehşet verici idi: Harama bulaştırılmamış bir tek fert bırakmaksızın rüşvetleri fotoğraflar ve belgeler eşliğinde dağıtacaksınız…

İşte hakikat budur. Menfaat esası üzerine kurulu siyasetle Süfyaniyet çoğu dindarları, dinî cemaatleri ve hatta sivil kuruluşları kirletti. Sonra da onları istediği istikamette birbirine düşürdü. Helali, istiğnayı ve alın terini unutanların başına gelen bu felâketle İslâm toplumu, çıkışı yanlışlıkla birbirini çiğnemede arıyor bugün.

1 KASIM’A NE KALDI Kİ?...

Aman dikkat… Bilhassa sosyal medyayı kullananlar… Karşınızdakilerle 1 Kasım’dan sonra kucaklaşabilme payını bırakmanız lâzım. Ağzınıza geleni söylerseniz; barış, kardeşlik ve birlikte yaşama imkânı kalmaz. Bir musibet sürecinin sonlarına yaklaşıyoruz. Ellerindeki imkân ve menfaatlerin 1 Kasım’dan sonra kaybolacağı düşüncesiyle saldırganlaşanların ruh halini anlamaya çalışarak sabretmemiz lâzım. Şayet 1 Kasım’da ülke badiresiz bir şekilde millî mutabakata ulaşırsa, inşaallah musibet ve sıkıntıları atlatma yolu açılacak. Şu süreç içinde durup dururken Süfyaniyetin siyaset oyunlarına kapılarak size hücum edenlere göstereceğiniz sabır, sizi hem dünyada ve hem de ahirette mutlu edecektir. 

Buna mukabil, Peygamberimizin (asm) bizi inkâr-ı uluhiyet cereyanlarına karşı hakikî İsevilerle ittifaka çağırdığı bir zamanda, siyasetin birbirine düşürdüğü Müslümanlar birbirlerini affetmezlerse, kazanan yine BOP, Arap Baharı ve dinsizler olacak.

Yalnız şu noktayı da ilave edelim: Bütün bu söylediklerimiz, hakikati en güzel ve doğru biçimde ifademize engel değildir. Hakkın ali hatırını esas tutarak nezih üsluplarla doğruları anlatmaya devam edeceğiz, inşaallah.

Okunma Sayısı: 2456
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • zeliha özpamukcu

    26.10.2015 14:15:41

    Allah razı olsun.Dua niyetine geçsin inşaallah.Dediğiniz gibi 1 kasımda biterse sıkıntılar bunda yeni asyanın ve siz yazarların buyuk katkısı olacak.İnşaallah buyuler bozulacak ve Üstadımızın müjdelerine nail olacağız.Allah korktuğumuzdan emin umduğumuza nail eylesin AMİN

  • Lut Kapısı

    23.10.2015 15:25:17

    Dünya icin 2112 diye bir tarih olmasi mümkün görünmüyor, cünkü o zaman 1546. sene olmus olur. Kastamanu Lahikasinda 1545 de kiyamet kafirlerin basina kopar diyor. Kisacasi Ahirzamandayiz ve kiyamete ramak kalmis daha ne olsun? Ilmen Islam tamamen galip durumda. Islam'i dostta düsmanda hakim kabul etmek zorunda. Iste bu cennetasa bahar geldi de geciyor bile... Secim mecim ne farkeder?

  • Demokrat Avrupa

    23.10.2015 12:31:56

    Yalancinin mumu yatsiya kadar yanar. Elbette zamani geldi mi rüsvetle elde edilenler geldigi gibi gider. Az kaldi, rüsvetle gecen günlerini sonuna az kaldi.

  • Garib Doğu

    23.10.2015 10:20:35

    Evet şükrü hocam, bu yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Olağanüstü bir hal ve dönemden geçiyoruz. Şartlar bir çok yönü ile anormal. Dengeler alt üst olmuş,zihinler alabildiğine karışık. Olayları,akımları sağlıklı ve doğru bir şekilde analiz etme ve sonuç çıkarma melekesi ciddi bir biçimde zedelenmiş,doğrular ile yanlışlar yer değiştirmiş,ak ile kara birbirine karışmıştır.İnsaf ve vicdan sağlıklı işlemiyor.Hisler ön planda.Tarafgirlik basiretleri kör etmiştir. Uhuvvet, muhabbet ve vefa vucüt ülkesini terk etmiş, ihlas satırlar arasında... Evet,bütün bu çetin şartlara rağmen; sabır, tahammül,çelikten irade, ve işi zamane bırakmak...Zamanın kaydını beklemek...

  • Abdurrahman KOÇAK

    23.10.2015 09:01:31

    Sosyal medyada maateessüf insanların gerçek yüzleri sergileniyor.Bazıları aranın asla kapatılması mümkün olmayan tezyiflerde bulunuyorlar ve bulundular...Bunları kendi hallerine bırakıp üzülüyoruz...Bir bakımada memnun oluyoruz biz bu arkadaşlarla birlikte olmamamız gerektiğini düşünerek.Çünkü insan 30 40 yıl beraber olduğu abi kardeş dediği insanlara olmaz olmaz hakaretler ediyor.Sadece AKP li olmadığı için...Tespitleriniz için teşekkürler....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı