"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Barışın merkezi Kudüs değil, Şam-ı Şerif’tir…

Şükrü BULUT
21 Temmuz 2025, Pazartesi
Maksadımız bir şeye itiraz değil, bir hakikati tespit olduğundan; okuyucularımızın, mülâhazalarımıza hissî yaklaşmayacaklarını ümit ediyoruz.

Kudüs veya İsrail meselesini doğru okuduğumuzda (Birinci Dünya Savaşı, M. Kemal ve Balfour Anlaşması), Türkiye’nin geçmişten gelen probleminin Filistin’le bağlantılı olmadığını göreceğiz. Suriye’yi, Irak’ı ve İran’ı en az bizim kadar ilgilendiren Kürt Meselesi ile ilgili sorunların da dışarıdan organize edildiğini, Batı Asya’daki barışı temin edecek ittifakları engellemek üzere, savaş taraftarı emperyalistlerce veya küresel Marksistlerce, Osmanlı bakiyesi Türkiye’nin bölgesel barış temsilciliğine kastedildiğini biliyoruz.

Bağdat’ı mihver edinen bölgesel barış teşebbüsünü akim bırakanları bilemeden; söz konusu dörtlüyü alâkadar edecek kalıcı bir ittifaktan bahsetmek abesle iştigal olur… İsrail üzerinden bölgeyi terörize eden Barzanileri, İslâmiyet’e bedel Arap ırkçılığını programlarına alan Baasçıları, Irak hükümetini katliamlarla deviren Henry Kissinger’ın bölgedeki tetikçilerini ve siyasete bulaşarak hem kendisine, hem de masumlara bela getiren bir kısım İhvan’ı hatırlamadan, Türkiye Demokratlarının girişimleriyle 1955’te kurulan Bağdat merkezli CENTO’nun akıbetini de anlayamazsınız.

Cumhurbaşkanımız Kudüs mihverini seslendiriyor.

Kendileri, terör devleti İsrail’in, –sıkışmasına– rağmen– küçülen dünyamızda, mahiyeti meçhul İbrahimî anlaşmaları dahi dinlemediğini görüyor. “Benî İsrail” kimliğini İbrahimî kimliklerden üstün tutan buradaki Yahudîlerin, İngiltere’nin organizesiyle Filistin’e geçici olarak yerleştirildiklerini de biliyorlar. İki yüz seneden beri Âlem-i İslâm ve insaniyet zararına çalışmakta olan İngiltere’nin şemsiyesi altındaki hiçbir girişimin Müslümanlara yarar sağlamayacağını da biliyorlar. 

“Neden ‘Kudüs İttifakı’ ifadesi tercih ediliyor?” derseniz, bunun sebebi, AKP’nin Siyasal İslamcılığını sempatizanlarına göstermek ve bölgede kalıcı barışın muhalini talep (Filistin’in yalnızca Müslümanlara ait olduğu telâkkisi) ile müttefiki olduğu Neoconlara ve Neoliberallere bölgesel çatışma fırsatı vermektir.  

Filistin İbrahimî ise; bilmecburiye üç dinin yerli temsilcileri söz sahibi olacaklardır.  Filistin’in bağımsızlığından ziyade Kudüs ve Mescid-i Aksa manalarının öne çıkarılması, buradaki kalıcı barışı zorluyor. Hele “Osmanlı” ibaresini de kullandığınızda, zamanın siyasî realitelerinden tamamen kopmuş oluyorsunuz.

AKP kurmaylarının Şam-ı Şerif’i ittifak için mihver seçiminden kaçınmaları önemli bir ayrıntı… Siyasal İslâmcıların yakın geçmişteki bir günahı da, Neoconların oyunlarına gelerek Şam’a saldırmaları değil mi? 2011’e gittiğinizde, onları bazen IŞİD’le aynı saflarda göreceksiniz. IŞİD’in Neocon’larca Obama döneminde Pentagon ve CIA nezaretinde kurulduğu, mükerrer defa söylendi ve yazıldı. Suriye iç savaşının, diğer bir tabirle “Arap Baharının, bu parçalarıyla tarihçesini, kahramanları ve hadiseleriyle Yeni Asya’nın o dönemdeki arşivinde bulabilirsiniz. Hem İhvan’ın siyasî kanadı, hem de AKP kurmayları, Şam-ı Şerif meselesindeki mahcubiyetlerini biliyorlar. 

Şam-ı Şerif’i deccaliyete (Neocon-Neoliberal ittifakının desteklediği tüm güçlere) karşı, Rusya’nın ve İran’ın yardımlarıyla müdafaa eden ve ülkesinin bütünlüğünü koruyan Beşşar Esad’ın rolu unutulmamalı. Ve bundan böyle Ortadoğu’da barış masası kurulacaksa, yeri Şam olacaktır. Konferansa, adaletli temsil ölçüleriyle çağrılacak ilgili milletler, “Lebbeyk” diyeceklerdir. Şimdilik birbirlerine dargın olan ve yarın yekdiğerine ne denli muhtaç olduklarını idrak edecek İran, Irak, Suriye, Türkiye ve buralardaki Kürtler, Farslar, Araplar ve Türkler; Şam merkezli paktlarını kurup, birlikte geçmişteki medeniyetlerini yeniden ihya edeceklerdir.

Bir nokta daha kaldı… İran’ın “Siyasal Şiası” başta olmak üzere; HAMAS’ın, İHVAN’ın ihtilâlci kanadının, Hizbullah’ın ve Türkiye Siyasal İslâmcılarının Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı kendi siyasetlerinde istismarları, Müslümanlara yalnızca acı, göz yaşı ve kan getirmiştir. Ümmetin bundan ders çıkarma zamanı geldi de geçiyor. 

“Siyasal İslâmcılık”, “ümmetçilik”, “Osmanlıcılık” gibi tabirlerin; küresel barış, demokrasi, İslâmiyet ve insaniyet karşıtlarınca ortaya atıldıklarını biliyoruz. ABD’ye ve AB’ye rağmen, Küreselcilerin yardımlarıyla dünya siyasetini karıştıran İngiltere’ye güvenen AKP kurmayları, yanlışlarının bedelini milletimize ödetmeden, olması gereken yere dönmelidirler. Dost ve kardeş tavsiyesi… 

Okunma Sayısı: 1293
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Tilmiz

    23.7.2025 16:18:55

    AKP'nin Suriye politikasını ve dönen dolapları zaten savunan yok. Kimse Sorun, Beşşar'ın neredeyse masum addedilmesi.

  • Demokrat

    23.7.2025 12:50:14

    Suriye'li kardeşlerimizin vatanından uzaklaştırılması,yurtlarının ateşe verilmesinde dahi olanların BOP Eşbaşkanı ve ona bu görevi tevdi edenler olduğu hususunda şüphesi olanların, SURIYE deki iç savaşa sadece idarecinin haksızlığı olarak bakması eksik,tarafgir ve siyonist, terörist devletin oyununa gelen bir bakış açısıdır. B.Esad'ı sevmeyen amma vatanını seven SURİYE'lilerin bu iç savaşın kıvılcımınin çakıldığı DERAR hadiselerinin içinde yabancı ajanların olduğunu şehadetini söyleyebilirim. Ustadimizin bir İslam beldesindeki ihtilaf,haksızlığı gidermek için ise dahilde kılıç çekilmez düştüğünüzde hatırlayalım. Bu hakikatlerin sonra bizi aldatan bizden değildir, sözü de efendimiz SAV'MİN hadisidir. Bu mihenklerden sonra YAHUDI CESARET ÖDÜLÜ ve BOP Eşbaşkanı görevlisinin İslam ve muslumanin hayrına iş yapacağını düşünen aldanıştır.Dileyen devekusu misali başını kuma gömüp aldatmaya devam etsin.

  • MüjdatBayar

    23.7.2025 12:45:50

    Niyazi Bey ve emsaline... Rica ediyorum, fikirlere saygı duyunuz. Tanımadığınız kişilere ayar vermeye kalkmayınız. Herkes Beşşar Esad'ı sevmek zorunda değil. Ben zâlime, zâlim diyemeyeceksem boşuna Risale okumuşumdur. Nitekim köşe yazarının indî fikirlerine iştirak etmek zorunda değilim.

  • MüjdatBayar

    23.7.2025 12:40:23

    Niyazi Bey'e... Siz de ön yargısız internetten araştırabilirsiniz. Pamuk gibi bir Beşşar Esad bulamayacaksınız. Yapay zekâda hep yanlış bilgi yok ya! Hâmiş: Ben yapay zekanın tilmizi falan değilim.Bunu hakaret addediyorum. Hakaretinizi ve suizannınızı geri alınız lütfen! Elhamdülillah Nurların talebesi olmaya çalışıyorum.

  • Niyazi

    22.7.2025 23:59:11

    Yapay zekanın Tilmizine, Dünyaya kimler propaganda yapıyorsa, bilgileri doğru-yanlış servis ediyorsa, yapayzekanın onu verecektir. Hakikat nerede, yapay zeka nerede..

  • Yasemin POLAT

    22.7.2025 23:26:56

    Risale-i Nurlar sünni-şii ayrımı yapmayan bir eser değildir. Bu söz Risale-i Nurlara bir bühtandır. İftiradır. Bu sözün bir sonraki aşaması, Risale-i Nurlar şii eserlerdir ifadesi olacaktır. O yüzden biz neyin nereye varacağını hesap edemeyecek kadar saf değiliz. Üstadımızın talebesiyiz elhamdülillah.

  • Yasemin POLAT

    22.7.2025 23:01:05

    Kadınların yorum yapmasının sakıncası olmasa gerek. Risale-i Nurlar sünni geleneğin devamıdır. Üstad Bediüzzaman Said Nursi sünni bir âlimdir. Nır talebeleri sünni öğretinin kalbindedir. Şia ile aramızdaki derin mesafenin, şia iddialarından vaz geçtiği zaman ancak dolacağını bilmekten uzak değiliz. Üstadımız şiaya nereye gelmesini göstermiştir. Sünnilerin yolu, ehli sünnet vel cemaat yolu olan caddeyi kübrayı kuraniyedir. Üstadımız ve nur talebeleri de bu yolun yolcusudur. Biline..

  • Tilmiz

    22.7.2025 19:27:27

    ChatGPT'ye Beşşar Esad'ın zulümlerini belgeleriyle sıralattım. Aman Allah'ım! Siz de bakabilirsiniz.

  • Enes

    22.7.2025 18:42:23

    Müjdat bey çok haklı. Kendi halkına sormak lazım. Seveni olmayan bir adam.

  • Niyazi

    22.7.2025 17:44:31

    “İran dış işleri bakanının propagandasını yapan kişiler bize adalet-i mahza dersi veriyor. Ya rabbi ne günlere kaldık. Deyin hele, İran dış işleri bakanı Suriyede katlettikleri sünniler hakkın ne diyor muhterem?” Yorumcu arkadaşlar, bazı rumuzlar kadın kardeşimizin isimleriyle. Biz burada olayları risalelere göre değerlendiriyoruz. Şii-Sünni ayrılığını Nurcular kabul etmezler. Biline.

  • Yasemin POLAT

    22.7.2025 16:13:13

    İran dış işleri bakanının propagandasını yapan kişiler bize adalet-i mahza dersi veriyor. Ya rabbi ne günlere kaldık. Deyin hele, İran dış işleri bakanı Suriyede katlettikleri sünniler hakkın ne diyor muhterem?

  • Müjdat Bayar

    22.7.2025 16:06:49

    Samet Arslan'a...Beşşar Esad'a Nobel Barış Ödülü mü verelim? Bu adam göz doktoru iken ağabeyinin ölümü üzerine def'aten başkan yapılmadı mı? Suriyelilere sorun bakalım bu zulümleri? Bu konuyu kapatıyorum artık.

  • Tilmiz

    22.7.2025 15:21:40

    AKP'ye ve onun hukuksuzluklarına karşı çıkmak, Beşşar Esad denen zâlimi tevillerle savunmayı gerektirmez.

  • Müjdat Bayar

    22.7.2025 15:15:29

    Kıymetli Nazmi Bey'e... Benimki tarafgirlik değil. Âdem Özköse'nin kitabı roman değil muhterem, hakikat! Baas zindanları huzurevi mi? Lütfen küçümseyici üslup kullanmayalım.Dış politikadan sizin kadar behrem olmasa da zâlime zâlim derim. Üstadımdan bunu öğrendim.

  • Selamet Arslan

    22.7.2025 14:29:58

    Müjdat Bayar’a… Kur’an suçun şahsiliğini söyler. Hafız Esad ile İhvan arasındaki zulümlü mücadelenin faturasını; hürriyet ve demokrasi getirme yolunda mücadele eden oğlu Beşşar’a ödetmeye kalkışırsanız, zalimlerden olursunuz. Size tavsiyem Arap Baharının gerçeğini (2010 dan itibaren) okumalısınız.

  • Nazmi

    22.7.2025 12:54:31

    Müjdat Bayar ile Yasemin Hanıma… Araştırmak güzeldir. Arzu ile fikir farklı şeyler. Bilimsellik tarafgirliğe müsaade etmez. Beşşar’ın dönemini tarafsız arşivlerden çıkarabilirsiniz, tarafgir hayalperest romancılardan değil. Siz İran dışişleri bakanı Erakçi’yi dinleseniz, yeni asyanın şefkat üslubuyla hamasa, hizbullaha, akp’ye, ihvana ve diğer müfritlere neyi anlatmaya çalıştığını doğru anlarsınız. İran’ın hatasından dönmeye başladığı bir zamanda sizlerin duygusal yorumlarınız kimseye fayda sağlamaz.

  • Hüseyin İlhan

    22.7.2025 12:21:26

    Yani RTE'nin defaatle kardeşim ESAD demesi bir entrika,oyun ve riyakarlık tı demek istiyorsunuz.Bizlerden daha çok imkan ve gücü olanın yıllarca kardeşim demesi hile,aldatmaca ve sonra da aziz üstadımızın 'müslüman dahilde kılıç çekmez,diyerek tek parti diktatöryasına karşı silah ve fiili şiddet kuvveti ile mücadele edilmez diyerek iman ve kur'an hizmetini esas gaye edinmesi mi yanlıştı ki,doğrusunu necis siyasetçi yaptı. Şahsen bir değil,bin değil milyonları milyarlarca kez aldatan,soyan ve soydurtup her an kul hakkına girenin yanlış değil bizzat kendi ifadesi ile'ihanet ettik,dediği yerde siz kraldan fazla kralcı olmuşsunuz ne diyeyim.Bu uyku gaflettir demek belki size birşey hatırlatır.

  • Müjdat Bayar

    22.7.2025 08:46:28

    Babası Hâfız Esad'ı da sevmezdim. Beşşar Esad'ın zulümlerini anlamak için Âdem Özköse'nin "Esir" adlı kitabını okuyabilirsiniz. Yası Tutulamayan Hayatlar adlı bir romanı da okumanızı âcizane tavsiye ederim.

  • Abdulkadir Ceylan

    22.7.2025 01:04:40

    Demokrat Avrupa ünvanlı kardeşim. Bahsettiğiniz haberin uydurma olduğunu Yeni Asya da yıllar önce M. Latif Salihoğlu abi bizzat yazdı. Bakın Molla Mustafa Barzani'nin en yakın iki dostu ve danıştıkları olan iki kişi aynı zamanda Üstadın da yakın dostlarıdırlar. İkisininde Risale-i Nur da mektupları var. Biri Emced Zehavi, diğeri İranlı Nur Talebesi olarak nitelendirilen Seyyid Abdülkadirzade Seyyid Abdullah Efendi. Barzani hem Üstada hemde nurculara dosttur. Irak Kürdistan'ında Nurculuk faaliyetleri tam bir hürriyet içinde yapılmaktadır. İngilizler tarih boyunca Barzanilere düşman olmuşlardır.

  • Yasemin POLAT

    21.7.2025 23:22:23

    Yazarımız Raşit Örenel ağabey gayet güzel bir açıklama yapmış. Dikkate alınması gerekiyor. Dikkate alırsanız sığ ve köksüz düşüncelerden uzaklaşırsınız inşallah.

  • Yasemin POLAT

    21.7.2025 23:19:58

    Hadi Beşşar Esad sizin dediğiniz gibi iyi birisiydi. Peki Hama'da taş üstünde taş bırakmayan Hafız Esad neydi? Şu zalimleri nasıl savunabiliyorsunuz?

  • Yasemin POLAT

    21.7.2025 23:18:29

    Nur talebeleri, diğer Müslüman gruplar hakkında daha iyi konuşmalı. Bu Nur talebelerinin ahlakıdır. Gazze'de Müslümanlar, kadın-çocuk demeden açlıktan ölürken, hatası olsa da Hamas'a vurulmaz. Vurmayın. Ortam güllük gülistanlıkmış da Hamas bozmuş gibi bir havadasınız. Ayaklarınız yere bassın.

  • Yıldız Doğmuş

    21.7.2025 21:15:20

    BİR TİCARET YAPMADIM Bir ticaret yapmadım, nakd-i ömür oldu hebâ, Yola geldim, lâkin göçmüş cümle kervan bîhaber. Ağlayıp, nâlân edip, düştüm yola tenhâ, garip, Dîde giryan, sîne biryan, akıl hayran, bîhaber. Niyazi-i Mısrî

  • Nur

    21.7.2025 16:18:05

    İnsan nisyandan geliyor, ya. Çok şeyi unuttuk. AKP nin İsrail ile birlikte Beşşar’ı devirmeye çalıştığını, Libya’daki silahların Suriyeye nasıl taşındığını hep unuttuk. Fakat Allah unutmaz. İmhal eder amma, asla ihmal etmez. Beklemesi gerekenler, endişe içinde akibetlerini beklesinler. Kazandıklarından bir zevk alamadan bekliyorlar.

  • Avni Aladağ

    21.7.2025 15:35:27

    Ahirzaman söz konusu olduğunda şam denildiğinde,umumiyetle kasdedilen Anadoludur.yani hilafetin merkezidir.bediüzzamanın görüşüde böyle..insanlar ne kadar yüzeysel böyle...

  • Hüseyin İlhan

    21.7.2025 15:28:42

    Müjdat BAYAR acaba baba H.ESAD ile mi karıştırıyorsun.Zira 1998 de ADANA MUTABAKATI yaparak iki müslüman halk ve din kardeşimiz komşumuz SURİYE ile olması gereken dostluk ve kardeşlik yoluna girildi.Baba Esad ölünce yerine Beşar ESAD geldi ve iki din kardeşi ülke idarecileri ilk başalrda fevkalade inancın ve kardeşliğin güzel emsallerini gösterdiler.Ta kiii YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ namlı ve BOP Eşbaşkanı görevlisi olan birden hafıza kaybına,Londra,Telawiv den estirilen rüzgar ve fırtınaların savrulması ile birden ŞAM'DA CUMA NAMAZI KILACAĞIZ,diyerek her ne hikmetse o güne kadar gittiğinde demek namazlarını kılmadığı anlaşılıyor ki,kılacağım diyerek kardeş müslüman ülke için yangın başlatılıyor. 1,5 milyon masumun kanı akıtılıp,canı katlettiriliyor. Kazana ise yegane siyonist katiller oluyor. Acı olan şu:Kardeşim ESAD birden bire nasıl katil oluyor veya olduğu anlaşılıyor.Kısaca bu zikzakalrı,falsoları devamlı yapan kaptan gemiyi girdaba sürüklerken yolcuların bir kısmı mışıl mışıl uyuyor.

  • Nazmi

    21.7.2025 14:57:26

    HAMAS’ın, AKP’nin, İran şiasının ve ihvanın hatalarını kabul etmeden bölgesel barışlar da, ittihadıislam da mümkün değildir.

  • Mehmet

    21.7.2025 14:31:31

    Siyasal islamcıların dış politikadaki islam birliği anlayışı ideolojik olduğundan içerideki sempatizanlarına hoş gösterilse de neocon/neoliberal küresel dinsizlik cereyanlarının Ortadoğu’daki kanlı/etnik/mezhebi ayrıştırma üzerinden güttükleri BOP planına alet olmakla kalmayıp projenin art arda uygulanmasına hizmet ettiriliyorlar.

  • Hüseyin İlhan

    21.7.2025 14:21:56

    Demokrat Avrupa rumuzlu kardeşim el hak çok doğru bir hususu nazara vermişsiniz.BARZANİ ve o aile gibi nice İNGİLİZ Muhibbanı ifsad edilmiş ve dessas İngilizin arzu ve istekelrini yerine getirecek şekilde bulundukları ülkelerde daima çıbanbaşı olmuşlardır. Şam'ı şerif ile ilgili olarak düşüncem,dikkatimi çeken hususta ,aziz üstadımızın 1911 Yılında ŞAM EMEVİYE CAMİİNDE İRAD ETTİĞİ ve ALEMİ İSLAMIN UYANIŞINI,TEALİSİNİ SAĞLAYACAK ,hastalıklarının ne olduğunu ve neleri doğru yapmaları gerektiğini vaz eden hutbesidir. Mesela bu hutbeyi neden MEKKE,MEDİNE,KUDÜS ve İSTANBUL'da irat etmediğide tahlil edilip izahı gerekir değil mi.

  • Raşit örenel

    21.7.2025 13:13:38

    "Filistin’in bağımsızlığından ziyade Kudüs ve Mescid-i Aksa manalarının öne çıkarılması, buradaki kalıcı barışı zorluyor" neden? Bir Mescid-i Aksası olmayan Doğu Türkistan ne kadar dikkat çekiyor? Kudüs ve Mescid-i Aksa'sı olmayan zulüm altında bir belde var Doğu Türkistan. Mezkur handikap burada yok bağımsızlığını öne çıkaralım, hadi. Gazzelilere de sorsak, Filistin'in bağımsızlığı Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın manasına bağlı, diyeceklerdir. O mukaddes manaları tehir ederek elde edilecek bir bağımsızlığın, yakın zamanda bizim elde ettiğimiz bağımsızlıktan farkı olmayacaktır. Ezansız ve hilafetsiz bir özgürlük, tanıdık geldi mi?

  • Hüseyin T

    21.7.2025 12:50:56

    Şükrü hocamızın “Barışın merkezi Kudüs değil, Şam-ı Şerif’tir…” başlıklı yazısı, Ortadoğu’daki tarihi ve stratejik dengeleri yeniden düşünmemize ve geniş bir perspektiften bakmamıza vesile olmaktadır. Kudüs’ün sembolik değeri yadsınamazken; barış müzakereleri ve ittifak kurulması bağlamında Şam’ın daha merkezî bir rol üstlenebileceği görüşü çok büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü, bölge barışını inşa ederken sembolizm kadar geçmiş ve güncel siyasî dinamiklerin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Kudüs’ün manevi ağırlığı ile Şam’ın stratejik konumunu birlikte düşünmeliyiz. Aksi halde ne tarihî sorumluluklarımızı yerine getirebiliriz ne de geleceğe ışık tutan ortak bir aklı hayata geçirebiliriz.

  • Aşkın Doğan

    21.7.2025 12:28:52

    Yorumcular yazının dayanak noktasını bulmaya çalişiyor Şükür abi.Önceki yazılarinizda Trumpin küreselci neocan neoliberallere yani deccalizme karşi olduğunu söylediniz.O zaman Trump şimdi takiye yapıyor.Ukrayna savaşi henüz çikmamişken Almanların Ukrayna'da Ruslara karşi planlar yaptiğini Putin'in Mesih yanlişı olduğunu söylediniz.O zaman Hitler almanyasi safmı değiştirdi.HDP nin küreselci feministlerle birlikte hareket ettiğini söylediniz O zaman millet partisi lgbtci mi deccalizme mi dayandı.Bir sonraki yazinizda CHP nin türkiyeye şeriat getirip getiremeyeceğini tartişabilirmiyiz.selamlar Abi.

  • Arda Yıldız

    21.7.2025 12:26:52

    İsrail meşru bir aktör. Hamas, kürtler ve ihvan bölgeyi teröre veriyor. Esada karşı gelmek ittihadı bozuyor, israile karşı gelmek teröre sebep oluyor. Valla ne güzel dünya!

  • Demokrat Avrupa

    21.7.2025 10:48:59

    @abdulkadirceylan. 1976 ve 1977 yıllarında; bazı gazetelerde, şimdiki Mesut Barzani’nin babası M. Mustafa Barzani’nin, Türkiye, İslâm dünyası ve Saddam aleyhinde beyanları vardı. “Irak’ta 20 Iraklı subay öldürmek yerine bir Nurcu öldürün. Çünkü onlar ittihad-ı İslâmı meydana getiriyorlar. Böylelikle bizler gayelerimize kavuşamayız, biz ittihad-ı İslâma karşıyız” diyor ve şarkın muhtelif yerlerine adamlarını gönderiyor, fikir bazında tahribatlar yaptırtıyordu. Bu ifadeleri internet üzerinden araştırmak istediğinizde bulabilirsiniz…

  • Mustafa Yalçın

    21.7.2025 09:46:35

    Tarihi seyrin tahlili kısaca özetlenmiş. “Şam İttifakı” Rahmetli Menderes döneminde temelleri atılmasına rağmen 70 senedir çeşitli engellemeler ile ittifak dağıtıldı. BOP projesi aslında yeniden gündeme gelir endişesiyle dünyaya servis edilen garaip. Üzücü olan, “Eş Başkanılığı ” nın meydanlarda alkış alması.

  • Müjdat Bayar

    21.7.2025 09:28:58

    "... ülkesinin bütünlüğünü koruyan Beşsar Esad'ın rolü unutulmamalı." ifadesini şahsen anlayamadım. Farklı Esadları mı tanıyoruz? Benim bildiğim Esad tarihin en zâlim adamlarından biriydi.

  • Mükremin

    21.7.2025 06:42:58

    Şam-ı Şerif ve ahirzaman olayları. Ahirzamanın önemli kişilikleri. Bu şehrin etrafında cereyan eden tarih. Kahramanlar, olaylar ve çok derin tahliller. Binlerce tebrikler.

  • Rehanur

    21.7.2025 02:48:31

    “Barışın merkezi Şam-ı Şerif’tir” ifadesi, sadece coğrafi bir yön tayini değil; aynı zamanda İslam dünyasının tarihsel derinliğine, medeniyet birikimine ve adalet tecrübesine yapılan güçlü bir atıftır. Kudüs’ün manevî sembollüğünü suistimal eden siyasi hamlelerin ötesine geçmek, Şam gibi bir ‘eski medeniyet şehri’nin diriltici potansiyelini görmekle mümkün olacaktır. Barışın zemini; sloganla değil, hikmetle kurulur. Bu da ancak İslam ümmetinin sahici ittifakıyla mümkündür. Size katılmamak mümkün değil..

  • Abdulkadir Ceylan

    21.7.2025 00:40:14

    İsrail üzerinden bölgeyi terörize eden Barzaniler ifadesi tamamen bir iftiradır. Şükrü Bulut siz hadiseye asla islam ve Risale-i Nur ölçüleriyle eleştirdiğiniz kemalist yaklaşım olan Türkçülük ile bakıyorsunuz. Barzaniler on yıllarca inglizlere ve onlara uşaklık eden ırak hükümetlerine karşı mücadele ettiler. Defalarca ingliz uçakları tarafından bombalandılar. Bölgeyi terörize edenlerin bölge ülkelerinin islamı hiçbir şekilde ölçü almayan rejimleri olduğu apaçıktır.

  • Osman Gökmen

    21.7.2025 00:26:30

    Neden Şam (Şerif) ?Bunun tarihi,dini, sosyolojik arka planı nedir?İbrahimi dinler -ki buna musevilik te girmekte- meselesinde bizim tavrımız nedir?Esad hanedanının Hama ve Humus katliamlarını nereye koymamız gerekir? Bütün bu meselelere daha geniş ve kapsamlı bir bakıştan sonra geçmişten günümüze her detayı yerli yerine koyarak bir izah gerekmez mi? Daha önce yazdık kitabımızda yazılarımızda mevcut şeklinde bir değinme yerine her mevzuu tekrar tekrar açıklığa kavuşturan yazılara ihtiyaç var.Bu yazıda konuları bir sepete toplayarak genel bir sunum yapılması önemli olmakla beraber mesele ayrı başlıklar altında kamuoyunun bilgisine sunulmalıdır.Saygıyla…

  • İbrahim

    21.7.2025 00:16:59

    “İran’ın “Siyasal Şiası” başta olmak üzere; HAMAS’ın, İHVAN’ın ihtilâlci kanadının, Hizbullah’ın ve Türkiye Siyasal İslâmcılarının Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı kendi siyasetlerinde istismarları, Müslümanlara yalnızca acı, göz yaşı ve kan getirmiştir. Ümmetin bundan ders çıkarma zamanı geldi de geçiyor. ” Yerinde, zamanında, doğru ve önemli bir tesbit. Allah razı olsun.

  • Süleyman

    21.7.2025 00:10:53

    Kudüs dini istismar eden ve neticede masumların mahvına sebep olanların hedefleri... Onların Müslümanların geleceğiyle alakalı yok. Yalnızca istismar.

  • Mustafa coban

    21.7.2025 00:07:06

    Keṣke 2011 yılına dönmek mümkün olsa.türkiye suriyenin iç savașa sürüklennesine çanak tutmasa.her ṣey ne güzel olurdu.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı