"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Boşalan kadrolara Kemalistler yerleştiriliyor...

Şükrü BULUT
25 Ocak 2016, Pazartesi
“Yeni Türkiye’nin” sadece taraftarlara heyecan verdiğini gözlemlerken, ülkedeki derin ayrışma sürecini de ürperti içinde takip ediyoruz.

Ayrışmanın millet olarak bize getirdiği felâketleri ayrıntılarıyla yaşayan bizim neslimiz, bu günlerin ayrıntılarını çok farklı karelerde görmüştü. 

“Yeni Türkiyeciler”in  dindarlar arasında yaptıkları kıyımı gördükçe, yaşanan kimyasal değişimin boyutunu seyrediyoruz. Düne kadar “ötekileştirmeyelim” sloganıyla düzene karşı Marksistleri de kucaklayan kadroların bu hallere nasıl düştüğünü doğru anlamak isteyenler, Bediüzzzaman’ın “Uhuvvet” Risalesini okurlarsa bazı ipuçlarını yakalayabilirler. “Sünûhat” Risalesinde din adına siyaset yapmanın mahzurlarını anlattığı kısımlara bakabilenler de, bu dehşetli dönüşümün önemli noktalarını öğrenirler. 

Tarafgirlik hastalığının kan dâvâlarına, devletleri çökerten iç savaşlara ve hatta dünya harplerine önemli sebep teşkil ettiğini biliyoruz. AKP yönetici kadrolarının siyasette Kemalizm prensiplerini esas almaları ve zamanın ruhuna uygun Kur’ânî hiçbir metodu nazara almamaları, sıkıntının boyutlarını derinleştiriyor..

SİYASAL İSLÂMCILAR GEÇMİŞTE DE KEMALİSTLERLE ÇALIŞMIŞTI…

Türkiye Siyasal İslâmcılığının Kemalist generallerin yardımıyla Ecevit’le ortaklığının hikâyesini başkalarına bırakalım. İlk hükümetlerinde “ağır sanayi” için, kendilerine sanayi ve teknoloji bakanlığı verilmişti 1974’te… İskenderun Demir Çeliğe işçi alınırken “partizanlık” kriterleri aranıyordu müracaatçılarda… İsmi bizde mahfuz, Malatya Sanat mektebinden mezun bir arkadaşımızdan  partiye kayıtlı olduğuna dair belge istemişlerdi. Arkadaşımız da Malatya’da tanındığını, MSP’li olmadığını, çevresinde Nur Talebesi olarak bilindiğini ve dolayısıyla istese de kayıt belgesinin kendisine verilmeyeceğini söyleyince –sahasında uzman olduğu halde- kabul etmemişlerdi. Fakat ilginç olan; Leninci Marksistlerin favorilerini tıraş edip, ceplerine birer Millî Gazete koyduktan sonra hemen işbaşı etmeleriydi. Akdeniz’in güneşinde yanmış suratlarda henüz tıraş edilmiş favorilerin beyazı görününce, arkadaşlarımız bu yeni “mühtedi”lere ”Beşiktaşlı” ismini takmışlardı… 

Bugünün manzarası ve şartları, Siyasal İslâmcıların Kemalistlerle çalışmalarına daha elverişli. Zira Türkiye’miz,12 Eylül ve 28 Şubat gibi Kemalist devrimlerin travmalarından henüz kurtulmuş değil. Solcu bürokratların dindar bürokratlardan daha rahat ve serbest çalıştıklarını gözleriyle görenler, elbette bize hak verirler. Yalnızca devlet dairelerinde değil, bütün kamu alanlarındaki gidişatı gördüğümüzde, Türkiye’mizde gizli bir “darbenin” gerçekleştirildiğini de rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu durumda, bazı alanlarda verilen ”dinî hürriyetlerin” de risk altında olduğunu da ifade etmeliyiz.

ORTAK PAYDA: DİNİ CEMAATLERE KARŞI OLMAK…

Kemalistlerin dinî cemaatlere neden düşman olduklarını elbette soracak değilsiniz… Demokrasiye, temel insan haklarına, genel ahlâk prensiplerine ve bütün semavî dinlere esasta karşı olan Kemalizmin İslâmî cemaatlere düşman oluşunun pratiğini seyretmek isteyenler, yakın tarihimize müracaat edebilirler. 

Siyasal İslâmcılara gelince… Demokrasiyi kabul etmeyen düşünceler sivil toplumu da, dinî cemaatleri de hazmedemezler. Doğru İslâmiyeti ve İslâmın geçmiş asırlardaki doğru pratiklerini bilemeyenlerin yolları, öyle veya böyle istibdada dökülüyor. “Tek yol İslâm” derken bile cehaletlerinden hangi yoldan bahsettiklerini bilmiyorlar.. Kemalistlerin “tek yol devrim” sloganını tedai ettiren onlarca sloganla yürüyen kitlenin yolu, elbette bir yerde Kemalizmle birleşecektir. 

Mevcut AKP hükümeti “Yeni Türkiye” sloganıyla, biatından kuşku duyduğu kadroları işten çıkarıyor, biliyorsunuz. Doğan boşluğu da, cemaatlere mensup olmayan elemanlarla dolduruyormuş. Yıllar içinde yetişmiş ve çoğu demokratlar tarafından yerleştirilmiş kadroları devlet kapısından kovmanın böyle bir fırsatını Marksistlerle Kemalistler nerede bulabilirlerdi ki… Cemaat ve tarikatları ortadan kaldırmayı ve bütün kontrolü elinde bulundurmayı hedefleyen Kemalistler, bu dönemde AKP iktidarıyla yepyeni bir fırsat buldular. 

Hipnoz halindeki bir kısım cemaatler, uyanmak için sıranın kendilerine gelmesini mi bekliyorlar?

Okunma Sayısı: 5143
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Vefalı

    25.1.2016 16:34:33

    Evet doğru, bürokraside, devlet kademelerinde herkes AKP li yada cuma namazına gidiyor şeklinde gözüküyor amma, hiçbirisinin dindarlıkla alakası yok yada hiçbiri AKP li değil. Dehşetli bir aldatmaca menfate dayalı olarak şimdilik tatlı olarak devam ediyor. Ama sonu nasıl olur bilemem.

  • Garib Doğu

    25.1.2016 15:33:46

    Hipnoz halindeki cemaatlar bu hipnozdan uyanacaklar gibi değil.Çok derin bir uyku halini yaşıyorlar.Akıl ve sağduyu devre dışı bırakmış,Hak hukuk ve temel islami prensipler rafa kaldırılmış,indi görüşler ön plana alınmıştır. Vicdan donmuş durumda...Muhakeme kesinlikle doğru işlemiyor. Mevcut iktidara,güce dayanmanın rahatlığı ile hareket ediyorlar. Devran hep böyle gider zannediyorlar.Yarın Allahın huzurunda ve tarih nezdinde verecek büyük hesaplarının olacağını düşünmüyorlar.Halbuki zaman düz bir çizgiyi takip etmiyor.Hareketi daireseldir.Bazen kış,bazen yaz,bazen bahar ve bazen de hazana uğruyor zaman.İnişli çıkışlı oluyor.Allah sabredenlerle beraberdir.Gün doğmadan neler doğar...Her şeyin dizgini Allahın elinde...Neylerse güzel eyler..En düşündürücü hal;biz vazifemizi bihakkın yapıyor muyuz,yapmıyor muyuz? Eğer vazifede kusur varsa,sorumlulukta var.Yoksa yok.Kâinatın,siyasi ve sosyal hayatın gidişatından sorumlu değiliz. İşler ezeli hikmete göre dönüyor.

  • Mustafa Ataş

    25.1.2016 11:09:17

    İskenderun daki tarafgirliğe canlı Şahitlerdenim İskenderun D.Ç ye geçmiş gün 7000 kişi mi ne aldılar sonraki seçimlerde ise aynı bölgeden 5000 oy aldılar. Rakamlar net olmayabilir ama tenakuzu göstermek için yazdım.

  • Dogu Bati

    25.1.2016 10:46:15

    Varsin yandas medya maddi cikar karsiligi zülmün yaninda yer alsin ve zülmü alkislasin. Varsin halk yandas medya sayesinde zalimin zalimligini görmeyip veya göremeyip zalime destek versin. Varsin zalim de zalimligine devam etsin. Bilinen birsey varsa o da küfrün devam edecegi, fakat zülmün devam etmeyecegi. Bu kadar zülmü hangi dünyevi mahkeme tartabilecek o da meselenin baska bir boyutu. Anlasilan o ki hesabin büyük kismi mahsere kalacak.

  • Demokrat Avrupa

    25.1.2016 10:36:26

    Evet kemalistler de bu ülkenin vatandasi, ama ayni zamanda kemalist olmayananlar da bu ülkenin vatandasi. Burada denilmek istenen demokrasi geregi herkesin kemalist olsun veya olmasin esit sartlarda göreve alinmalari....

  • mk

    25.1.2016 10:12:29

    Kemalistler ülkenin vatandaşı değil mi?

  • demokrat

    25.1.2016 09:39:54

    Başka kimi yerleştireceklerdi ki?

  • valden

    25.1.2016 08:40:08

    evet tam da öyle sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlar. çünkü bunlarda ki mantık bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı. ama o yılan onlara da dokunacak

  • HÜSEYİN İLHAN

    25.1.2016 07:09:58

    Geçen bir memur arkadaşın naklettikleri ile VATAN PARTİLİ idarecinin açıkladıkları AKP nin tıpkı MSP-CHP ortaklığında ki gibi devlet kadrolarına marksist-leninistleri doldurmaya ve önemli görevlerde tutmaya başladıkları görülmektedir.1973 d de MSP sanayi bakanlığında sakal bırakan komünist militanları işe alıp AP lileri işten atmışlar,makamlardan uzaklaştırmışlardı.GÖMLEK değiştiren DİN İSTİSMARCISI,SİYONİST VE KOMÜNİST sevdalısı AKP yede bu çoook yakışıyor.Nasılsa gömlek değiştirmek günah değil değilmi.

  • kubilay

    25.1.2016 06:11:40

    sırf yeni asya cemaatine mensubiyetim ve bulunduğum müesssede bediüzzaman hazretlerinden bahsedişim sebebiyle 25 yıllık idarecilik görevimden alındım.Hatam nedir diye araştırdığımda"dini konularda çevresiyle aşırı ilgileniyor solcular bu durumdan rahatsız görevden alınması lazım" muhatap olan arkadaşımız ise şöyle cevap verir"müessesenin bütün yükünü omuzlayan bu kişiyi alırsanız pek de iyi olmaz" deyince bir yerlerden emir alan yetkili "solcular rahatsız çokça said nursiden bahsediyor"der.Bu kişi ki bazen sohbetlerimize de katılmıştı.Anladık ki gelişi hara alamet değilmiş. Meğer çetele tutmak için gelmiş

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı