"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Burası Yemen’dir

Şükrü BULUT
10 Nisan 2015, Cuma
Osmanlı’nın ardı sıra bıraktığı yanık türküden bu yana Yemen’in ne yüzü güldü, ne de hüznü bitti.

Yaşlı Osmanlının damarlarından kanın çekildiği zamanlarda da Yemen çok mutlu değildi belki, fakat Aden’in yaşlıları, Taiz’in yetimleri ve San’a’lılar hâlâ o günleri yad ediyorlar.

Dessas İngiliz ve kâfir Rus, Osmanlıların en son düşmanları olarak tarihe geçtiler. Bilhassa İkinci Dünya Savaşından sonraki tarihe hâlâ klâsik gözlüklerle bakanlar, her musîbet veya olumsuzlukta İngiliz parmağı arayacaklardır. Fakat dünyadaki mücadelelerin “devletler ve milletler” boyutundan sınıflar arası boyutlara geçmesinden sonra, elbette ki dessas İngiliz ile kâfir Rus’un rollerini global cereyanlar üstlenecektir. Önemli olan nokta; dünyadaki mücadelenin bu yeni aktörlerini, küremizi kan, ateş, barut ve gözyaşına boğmaya çalıştıkları arenada doğru bilgilerle takip etmektir.

Yemen’i Kuzey ve Güney Yemen diyerek ikiye parçalayanlarda eski düşmanların izleri bulunabilir. Sovyetler’in dağılmasından sonra Rusya’da meydana gelen müsbet değişim ve komünizmin kıyafet değiştirerek ABD, İngiltere ve AB’ye taşınmasıyla, kartların iyice karıldığını maalesef İslâm âlemi göremedi.

YEMEN VE EL-KAİDE…

Dünya küçüldükçe oyunlar büyüyor. Dünkü aleni bolşevizmin yerini, Amerikan enstitülerinde ve Londra üniversitelerindeki “yeni muhafazakârlar” veya “yeni liberaller” alıyor. İnsaniyet karşıtları kamufle veya saklanma ihtiyacı duyuyor. Çekirdek düşüncede, ideallerde, hedefte ve gerçek çerçevede bir değişiklik yok. Bir eliyle sermayeyi kontrol altına alan komünizm ve masonluk, diğer eliyle dünyanın zayıf noktalarına parmak karıştırıp yangına hazır hale getiriyor.

Yemen sahilleri, Nairobi ve Mogadişu… Gözden ırak, terörist yetiştirmeye müsait ve İslâm âlemini yakabilecek unsurlara sahip bölgeler. Neocon dediğimiz Troçkist komünizmin Amerika’da yaptığı 11 Eylül İhtilâlinden önceki Yemen’i satır aralarında aradığınızda, ismi daha çok El Kaide ile anılıyor. Amerikan ordusundaki neoconların Suud gençlerini iğfal ettiği ve yönetimin de korkusundan ses çıkaramadığı günlerde, buralarda Bin Ladin’le irtibatlı terör kampları kuruluyor, terörist yetiştiriliyor ve diğer bölgelere ihraç ediliyor. 11 Eylül’de, sanal El Kaide yapısında, Yemen’den epeyce genç bulunmaktaydı. Yemen idaresi doğrudan Suudi ile irtibat içinde ve dolaylı olarak neoconların oyuncağı durumuna gelince de, bu defa komünistler Arap Baharı diye bastıracaklardı.

SÜNNÎ-ŞİΠÇATIŞMASI MI?...

Vehhabilerin Şia’ya olan düşmanlığı ortada iken ve sabık Yemen Reisi M. Saleh Zeydi olduğu halde nasıl El-Kaide’ye göz yumuyordu ki… Suudi’ye sığınarak canını ve iktidarını korumaya çalıştı. Fitnekâr neoconlar burada bir mezhep çatışması hazırlığına 11 Eylül’den önce girişmişler. Haricî bir yapıya büründürdükleri IŞİD’i Suriye ve Irak’a musallat ederken de maksat mezhep çatışması idi. Bu projenin siyasî mahfillerde, devlet başkanları düzeyinde de ele alındığını, Erdoğan gibi siyasetçilerin buna inandığını ve stratejisini de bu yanlış çizgiye göre geliştirerek kaybettiğini, beyanatlarından anlıyoruz.

Yani Troçkist dediğimiz yeni muhafazakârların tezgâhladığı Şia ve Sünnî çatışması hiçbir yerde tutmadı ve tutmayacak. Tikrit’i Sünnilerle Şiiler birlikte teröristlerin elinden kurtardılar. AKP’nin bütün yanlışlarına rağmen Türkiye’de Alevî-Sünnî çatışması olmadı. Bütün bunlar gösteriyor ki, Yemen’de de böyle bir çatışma inşaallah olmayacak. Zeydi Müslümanlar diğer kardeşleriyle el ele verip; El Kaide ve diğer terör paçavralarını Yemen’den temizleyecekler.

İkinci Amerika’nın ve ona mecbur olmuş Suudi’nin gözleri önünde Yemen’in birliği teröre kurban edlirken, elbette boşluktan birileri istifade edecekti. Bize göre, Husi’lere de aynı güçler; lojistik muhabere ve silâhlı destek sağlıyorlardır. Meseleyi ille de İran’la irtibatlandırma çabası, buradan bir iç savaş çıkarmak isteyenlere aitti. Mütemadiyen Araplar arasında İran’ın menfi propagandasını yapanların da Yemen’in dostları olmadığı bir vakıa. IŞİD’in nereden geldiğine gözünü ve kulağını kapayarak strateji geliştirenler, düne kadar Firavunlukla suçladıkları Sisi’nin komutası altında Yemen’e gitmek isteyenler, hakikatten habersiz yaşayanlar değil mi?

YEMEN KAZANÇLI ÇIKACAK

Yemen’deki kargaşadan, Avrupa’nın “30 yıl savaşları” neticesini çıkaranlar yanıldılar. Tarihi boyunca; İngiltere’nin, komünist bloğunun ve nihayet yeni muhafazakârların tasallutu altında sefaletle mücadele eden Yemen’i bütün dünya gördü. AB’nin de dahil olacağı bu yeni süreci ne Troçkistler ve ne de neoliberaller artık tahrip edemeyecekler. Zira Yemenliler, hürriyeti uzaktan da olsa tanıdılar. Eski hal muhal olduğuna göre, Yemen hem mülkî birliğini, hem hürriyetlerini ve hem de millî çıkarlarını ele alarak İslâm demokrasisiyle yeni bir döneme girecek. İnsanlık tarihinin bu ilk kavmi ve ilk coğrafyası, tarihindeki mutena yerine İslâmî hakikatlere yapışarak er veya geç çıkacak.

Yemen’in önündeki engelin de, Kemalist Türkiye olduğunu belirtelim. Zira Yemenli, medeniyet ve teknoloji yolunda elbette Avrupa’yı görecek. Avrupa’ya da Müslüman Türkiye üzerinden ulaşmaya çalışacak. Yeter ki, istikbalini Kemalist Türkiye gölgelemesin.

Okunma Sayısı: 2435
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • R.Kalyoncu

    10.4.2015 20:42:48

    Yeni Asya gibi ciddi bir gazetede; “... komünizmin kıyafet değiştirerek ABD, İngiltere ve AB’ye taşındığı...” ve “Yemen’in önündeki engelin Kemalist Türkiye olduğu...” gibi teoriler ortaya atarken; bu teorilerin altı doldurulmaz ise, her halde o ciddiyete muvafık hareket edilmiş olmaz..

  • yorumsuz

    10.4.2015 14:16:46

    Ehl-i sünnet ile Şia yı tokuşturmak isteyenler,galiba Risale-i nur u hasaba katamadılar. Bütün zararlı cereyanların bu noktada ittihad etmesine rağmen manevi bir el,müslümanları bu korkunç çatışmadan muhafaza ediyor.. Cumadır; deccal ve süfyan şerlerinden Allah'a sığınmağa devam edelim.

  • sultan selim

    10.4.2015 10:57:39

    bohçalamanın güney ayağıydı yemen, tamamlandı. doğu ayağına cive pakistana ( jee way pakistan) geldi gibi. bari bu sefer dualar yollayalım pakistana. onların bize 100 sene önce yolladıkları duaların kazasını eda edelim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı