"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demirel ve Kürtler

Şükrü BULUT
03 Temmuz 2015, Cuma
Demirel’in ilk zamanlarında, Kürtlük meselesi var mıydı, diye soruyorum kendi kendime...

O dönemlerde ırkçılık, daha ziyade Türkçülük kanadında yükseliyordu. Londra’nın devreye girmesinden sonra komando hadiseleri başlamıştı. Komünizmle mücadele derneklerini gizlice destekleyen Kemalistler, komandoları da bir parti altında örgütleyerek sokağa çıkaracaklardı. O  günlerin ırkçılarının, Millî Mücadelecilerinin dışardan desteklendiğini, 12 Eylül’ün tahlilleri ortaya çıkaracaktı. Çatışma, mücadele, kavga, vatanı kurtarma, komünistlerle mücadele gibi kavramları sağa yerleştiren Kemalizm, o günlerde Kürtçülüğü de sol ideolojilerin içine yerleştirmişti... Demirel sağcıydı, Kürtçüler ise solcuydu... Fakat Demirel’in, sağcı geçinen anarşist ve teröristlere sahip çıktığı iftirasını, İslamköy’deki arşivlerin açık delillerle tekzib edeceğini bildiğimizden, o konuya girmiyoruz.

Demirel’in geleneksel Kürt politikasını, şehid Menderes’in politikalarıyla aynîleştirebiliriz. Doğu’da; necabetinden, tarikatinden veya aşiretinden dolayı öne çıkmışları, yöredeki önseçimlerle belirleyen Demokratlar gibi, Kürtlerin milletvekili ve senatörlerini seçerdi, Adalet Partisi. Kemalizmin tek parti istibdadında cezalandırılan ailelerin çocukları ister istemez Demokrat saflarına geçmişlerdi. Van’da Kinyas Kartal, Bitlis’te Kamuran İnan ve kardeşi Safvet Geydalı, Diyarbakır’da Ensarîoğulları, Erzurum’da Şeyh Said-i Piranî’nin torunları, Adıyaman’da Turanlı ve Fırat’lar, Urfa’da Şeyhan ve İzollular gibi belli ailelerden Meclise veya Senatoya girmişleri isimleriyle takip ederdik. Demokrasi ve hürriyetlerin 1960 ve 70’li yıllardaki inkişafını nazara aldığımızda, Kürtler o zamanlar hallerinden memnunlardı. Kemalizm son büyük zulmü 12 Eylül’deki halleriyle kesinlikle mukayese edilmeyecek kadar saygın bir konumları vardı.

ŞARK KANAYAN BİR YARAYDI...

Hâlâ devam ediyor. Yaralayan ise, Kemalizm ve öncesindeki protoKemalizmdir. Ermenîlere, Keldanîlere ve Rumlara yaptıklarını Kürtlere de yapmışlardı. Fakat namertçe, sinsice, nifak ve kaos ile... Tek parti döneminde tam 24 defa Kürtler tahrik edilerek zulme uğratılmışlar: Katliâmlar, sürgünler, tehcirler, fail-i meçhullar ve infazlar... 12 Eylül öncesinde Erzurum’un, Diyarbakır’ın, Van’ın, Urfa’nın, Adıyaman, Muş, Ağrı ve Hakkâri gibi vilayetlerin Demokratların kalesi olması hadiseyi anlamamıza yardımcı olur. 1960 ihtilâlinde Demokratlarla birlikte Kürtlerin ileri gelenleri de cezalandırılacaklardı. Yalnızca Yassıada’da değil. Sivas, Uzunyayla toplama kampının detaylı tarihçeleri elbette bir gün yazılacaktır. Şarkın ileri gelenleri Nurcularla birlikte infaz (!) plânıyla buralara toplatılacaklardı.

Kürtler, merhum Menderes’in çağrısını can ü gönülden kabul etmişti. Ve Demirel ile devam ettiler... Tâ demokrasimizin idam tarihi olan 12 Eylül 1980’e kadar... Demokrasilerin idamında infaz edilenler elbette Demokratlardır.

KÜRTLER DEMİREL’İ CİDDÎ SEVERLER

Kemalizm Kürtleri 12 Eylül’den sonra önce Özal ile iğfal etti. Özal Kürt’tü. Üç beş çapulcu olarak nitelediği komünist Kürt terörün hangi boyutlara ulaştığını, gözleriyle görerek ahirete gitti. II. Avrupa’nın İslâm Dünyasına fitne sokmak ve Türkiye’yi parçalamak üzere Şark’a yaptıkları dehşetli yatırımları hepimiz biliyoruz. Demirel Kürtlerin, barış coğrafyasının merkezinde olduğunu biliyordu ve insanlarla konuşuyordu. Özal ve Erdoğan’ın düştüğü tuzaklara hiç düşmedi. Yani Avrupalı terör organizasyonlarının temsilcilerine Kürt temsilcisi muamelesi hiç yapmadı. Dindar Kürtleri, solcu militanların emrine vermedi... Haris ve ahlâkî zaaflarla hayatı geçmiş kişilere yardım edip onları Şark’a vekil yapmadı. Hayatı boyunca demokrasiye çalışan Demirel, 12 Eylül’den sonra da, Kemalistlerin bu kapkara yasaklarıyla mücadeleye devam etti. Bütün iğfal, iftira, devlet baskıları ve çirkin propagandalara rağmen Kürtler, Demirel’in yedi senelik zindanından sonra milletin hizmetine dönüşüne büyük katkılar sağladılar. Bedîüzzaman’ın ifadesiyle Kürtler, fıtratları itibariyle demokrattırlar. Kalpleriyle dilleri arasındaki mesafe neredeyse yok olmuştur onlarda. Böyle olunca da, onlara en faydalı ve doyurucu idare tarzı demokrasi olacaktı. Demirel’in demokrasi mektebinde yetişen Kartal’ları, Fırat’ları, Ensarioğullarını, Turanlıları, Septioğullarını ve daha nice şarkın belli ailelerinin çocuklarını 12 Eylül cezalandırmıştı. Bu kahredici ihtilâlin devamı olan ANAP ile AKP hükümetleri de Kemalistlerin Kürtlere zulmünü devam ettireceklerdi... Hem de onların reylerini iğfal ile alarak… Şarkın ileri gelenleriyle bir bir tanışan, bayramlarda onları evinde ağırlayan ve taziyelerine koşan Demirel ile Kürtler arasına nifak ağlarını geren Kemalistlerin bu kareden uzak tutulmamaları gerekiyor.

Yedi küpeli güzeli Kürtlere gelin veren Süleyman Demirel ile şark insanları arasında fitne tezgâhını biteviye işleten Kemalizmin burada maalesef Siyasal İslâmcıları da çalıştırdığını bu vesile ile belirtelim. Türkiye’nin böğrüne saplanmış zehirli 12 Eylül hançerinin sapında, Siyasal İslâmcıların da izlerine rastlanıldığına bütün millet şahit olmuş.

Okunma Sayısı: 4197
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • sultan selim

    3.7.2015 21:17:25

    öyle paslı bir hançer ki, ittihad-ı islam ın çekrdeğini hedef almış hem de ahmak islamcıların marifetiyle. ne hazin

  • Demokrat Avrupa

    3.7.2015 20:14:43

    Erdogan halen (tam manasi ile) anlasilamadigi gibi, Özal`da maalesef anlasilmadan gitti....Kemalizm`in sonu geldiginde, dogru tarih yazildiginda, insallah bircok siyasilerin hangi cenahta yer aldigi ve kimlere hizmet ettigi ve kimler tarafindan kullanildigi acik ve bariz sekilde ortaya cikacaktir...Erbakan, Erdogan ve Özal bir tarafta ve Demirel diger tarafta...

  • Abdurrahman KOÇAK

    3.7.2015 14:06:02

    Sayın Karayel , bahsi geçen aşiretlerin kırılma çizgileri maalesef aşağıda bahsettiğim gibi 70 li yılların başından itibaren başlamış 12 eylül ihtilali ve Anap ile tamamen farklı bir düzleme girmiştir.

  • Dogu Bati

    3.7.2015 13:01:08

    Harika bir yorum, harika bir yazi. Yazarimizi tebrik ediyorum.

  • Sezai Mumcu

    3.7.2015 11:25:08

    HDP seçim sonrası yüzde 13lük başarıyı SOLUN başarısı olarak lanse etmeye çalışmıştır. Elbette bu gerçekleri çarpıtmaktan başka bir şey değildir. Kürtlerin huylarını sularını bize en güvenilir şekilde Üstad Bediüzzaman Hazretleri ÖZELLİKLE Münazarat adlı eserinde (ki bu eserin bir adı da Kürt kavminin reçetesidir) bildirmiştir. HDP ye seçimlerde barajı aşmasını sağlayan çoğunluk ve iktidar partisine haddini bildiren kesim şuurlu Demokratlar ve dindar ve samimî Kürtlerdir. Kürtlerin geneli aklıselim dinine bağlı ve Müslüman Türk kardeşleriyle et ve kemik gibi AMMA İSLAM DİNine intisabdan dolayı ayrılmaz yek vücuttur.. Ne demekmiş o marksist/dinsiz solculuk?

  • Abdurrahman KOÇAK

    3.7.2015 10:18:22

    Sayın Şükrü Bulut yakın tarihin resmini yazı ile anlatmışsınız teşekkürler.Siyasal İslamcıların Kemalistler tarafından kullanıldığına dair müşahhas örneklerden biriside Rahmetli Erbakanın İsviçreden getirilmesi ve parti kurdurulması, 70 li yılların başındaki seçim kampanyalarında MSP- Akıncıların,MHP- komandoların,CHP -Karaoğlan Dev Genç ve Dev Yol figürlerinin tam gaz ortaya çıkarılması ve dağı taşı yazılarla donatıp,65-69 Adalet Partisi ikdidarının ve başarılı hizmetlerinin önünün kesilmesi...MSP hareketi ile Şarktaki temayüz etmiş din adamlarının etki altına alınması neticesi ŞARK vilayetlerinin Adalet Partisine ve Merhum Demirel e vermiş oldukları desteğin zayıflatılması..

  • Karayel

    3.7.2015 08:00:33

    Demokrat saflarına geçtikleri makalede iddia olunan Van’da Kinyas Kartal, Bitlis’te Kamuran İnan ve kardeşi Safvet Geydalı, Diyarbakır’da Ensarîoğulları, Erzurum’da Şeyh Said-i Piranî’nin torunları, Adıyaman’da Turanlı ve Fırat’lar, Urfa’da Şeyhan ve İzollular gibi belli ailelerden Meclise veya Senatoya girmiş zevatlarla yakın bağı olanlar buraya bunu teyid edici yorum yapmalıdır

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı