"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi İttifakı Millet İttifakı’nın devamıdır

Şükrü BULUT
08 Ekim 2025, Çarşamba
Trump ile Putin’in mücadelelerini tam anlayamayanların halet-i ruhiyeleri, hürriyet telâkkileri ve semavî dinlerin demokrasi ittifaklarından habersizlikleri; onları zamanımızın dışına savuruyor.

Onlar; sınıf ve zümre savaşlarının, devletler savaşlarının yerini aldığını bilmiyorlar…

Küresel dinsizlik cereyanlarının cemaatleştiklerini, şahısların önemsiz olduğunu unutuyorlar…

Demokrasi münafıklığıyla liberal geçinen sosyal Marksistlerin; inançtaki, ahlâktaki, ekonomideki, sosyal devlet anlayışındaki, ilimdeki, sağlık ve çevre gibi önemli sahalardaki tahribatlarını göremiyorlar. Onları mahiyetleriyle tanıyamıyorlar.

Global Marksist ihtilâlcilerin teşvikiyle 12 Eylül’e taraf olduklarından; ihtilâllerle gelenlerin –tövbe etmedikleri takdirde– demokrat olamayacaklarını hatırlamak istemiyorlar. İstibdada muhalif görünseler de, fikren henüz demokrasiyi benimseyebilmiş değiller…

Millet İttifakı’nın oluşturduğu masanın çevresindeki muhalefette, 12 Eylül’cülük zihniyetinin ağırlığını bildiğimizden, demokrasi münafıklarının bozgunculukları bizi şaşırtmamıştı. Ayrıca bu karanlık süreci AKP’nin devamında görenlerin, yine Neoliberallerin imkânlarıyla sahne almalarını da normal karşıladık. Millet İttifakı’nın o dönemdeki faaliyetlerini, demokrasinin tekâmül seyri olarak değerlendirdik. O faaliyetler, bize göre değerli çalışmalardı. Büyük fedakârlıklardı. O zamanlar, demokrasi davasının, siyasî ideolojileri şemsiyesi altında toplayabildiği nadir zamanlardı. Bu çalışmaya katılmış ve gayret etmiş bütün partileri ve katılımcıları müteaddit defalar tebrik etmiştik.

Millet İttifakı’nın bittiğini söyleyenler resmin tamamını göremiyorlar. Türk milletinin, demokrasi nimetine kavuşuncaya kadar devam edeceği mücadeleyi, ancak “milletin ittifakıyla” kazanacağına inananların, böyle ittifakları hafife almaları mantıklı bir yaklaşım değildir.

Altılı Masa çalışmaları devam etseydi, AKP’nin şu perişan haliyle ülke idaresini peşinde sürüklemesi mümkün müydü? Fakat Londra ve emrindekilerinin çalışmalarıyla (Neoliberallerle), önce ana muhalefetin içine elemanlarını yerleştirdiler ve nihayet, Kılıçdaroğlu’nun büyük fedakârlıklarla meclise taşıdığı “liderler” Altılı Masayı adeta tiye aldılar… 

Günümüz CHP’sinde meydana gelen hadiseleri nazara vererek Altılı Masa gibi ittifaklara itiraz eden siyasetçilerin kaçırdıkları bir hakikat var: Türkiye’nin bağımsızlığını istemeyen küresel istibdatçıların, 12 Eylülcülerin yardımlarıyla demokrasi mücadelemizi durdurduklarını anlayamadığımızı zannediyorlar: Oradaki putu yapanlar da kendileri, tapanlar da kendileri… Kaldı ki, çok seslilik, demokrasinin oradaki hayatına bir emare olmalı. 

Bazı demokratlarımız, CHP’nin din-vicdan hürriyetleri hakkındaki tutumunu nazara vererek, “Bunlarla demokrasi yolu yürünmez” diyorlar. (Kısmen haklı olabilirler fakat,) Bediüzzaman’ın ilk hürriyet mücadelesinde kimlerle işbirliğini yaptığını, demokrasi mücadelesindeki ittifak boyutlarını, eserlerindeki yerlerinden, bu iddia sahipleriyle okumak gerekiyor. 

Millî birlik olmadan demokrasiye ulaşamıyoruz. Demokrasi olmadan da bağımsızlığımızı elde edemediğimizi, 12 Eylülcülerin, meşruiyetlerini, dünyanın kuvvetli zannettiğimiz merkezlerinde (Washinghton) aramalarıyla bir daha anlamış olduk. Demokrasi ve bağımsızlık mücadelemizi 1923’e irca eden ihtilalcilerin mahiyetini anlamamakta direnenlerle bu yola gidilmeyeceğini, CHP’nin içindeki vatanperverler ve hürriyetperverler inşaallah anlamışlardır. Tom Barrack’ın domdom kurşunundan öldürücü sözlerini saklamaya çalışanlara bir hatırlatmamız var: Adamlar açıkça, Türkiye’nin de, diğer Ortadoğu devletçikleri gibi bağımsız olmadığını ve bölgeye gönderdikleri Neocon şefi Tony Blair’e itaat etmesi gerektiğini yüzümüze söylüyorlar.

Neoconların, Trump’a rağmen İsrail üzerinden İran’a hücumlarının sebebi, İranlıların bağımsızlık mücadeleleridir. Elbette bizim yerimiz demokratik ABD ile AB’nin yanı olacaktır. Neoliberallerin oyuncağı durumundaki Çin’den bize fayda gelmeyeceğini biliyoruz. Bağımsızlığımızın demokrasiyle olduğunu; bu yolda yürüdüğümüz takdirde mevcut Batı demokrasilerine yardımcı olacağımızı da bilmeliyiz. 

Demokrasi mücadelesinin, tıpkı vatan savunması gibi, bedelleri vardır. Bedelden kaçan, 12 Eylül için tövbeye yanaşmayan, gönülsüzce demokrasi lafzını tekrarlayan gayr-i samimiler, yolumuzdaki fırtınalarla savurulacaklardır. 12 Eylül temsilcileriyle aynı kareyi paylaşmakta beis görmeyenlerle demokrasi yolu çok zor yürünür, biline…

Okunma Sayısı: 1616
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    9.10.2025 07:31:32

    Millet ittifakının devamı olan büyük Türkiye Demokrasi ittifakının haricinde bir çıkış yolu yok. Geçmişte yaşayan ve demokrasi ile zoru ve anlamayanlar değişime ayak diretmeye devam edenler icraatlara bakmayan dar kalıplar ahkam kesmesin. Yeni Asya bunu geçmişte olduğu gibi bir arada olması için ne yaptıysa daha fazlasıyla gündemde tutmalı ve alınan kararlar ile destek devam etmelidir.

  • Mustafa coban

    8.10.2025 18:17:43

    Millet ittifakı güzel fikir idi.demokrasi savunulsun dedik.ama kücük partiler tarafindan meclise atlama merdiveni olarak kullanildi .yazik oldu emeklere.gelecek secimde herkes kendi partisi adina secime girmeli ve gercek seçmen gücünü görmelidir.

  • S. Pelin Kurukahveci

    8.10.2025 17:43:36

    Demokratlar müstakil bir çizgide hareket etmelidir. Jakoben milliyetçiler iyip ve dem, yine jakoben kemalist halk partisi, siyasal islamcı saadet partisi, liberal deva vs vs....bunlarla beraber olup da ihya olan bir demokrat parti düşünemiyorum. Düşünemezsiniz.

  • Raşit Örenel

    8.10.2025 12:01:56

    Trump-Putin meselesi ayrı da. İttifaklar meselesinde marifet iltifata tabidir. Kimse gidip dağ başına süpermarket açmaz, talep neredeyse oraya açar. Vatandaş ve hassaten vatandaşlardan mürekkep Yeni Asya gibi özgül ağırlığı yüksek birliktelikler, demokrasi, adalet ve hürriyet gibi talepleri kökten savunur ve bu talepler toplumda yükselirse, siyasette kazanacak yönelim bu olarak görülürse, muhtelif partilere dağılmış demokratlar da toparlanacak ve o partilerdeki arızalı düşünce sahipleri kazanan atın demokrasi olduğunu görünce sesleri kısılacaktır. Yeni Asya esaslarıyla beraber bir ittifak çağrısını sürekli gündemde tutmalı, nasıl bir ittifakın kazanacağını, kazanması gerektiğini daima tekrar etmeli. Daha önce millet ittifakında yer alıp, cumhurbaşkanı ile fotoğraf çektirenlerde olduğu gibi yanlış çekim merkezlerine kapılmamaları için en güçlü çekim merkezi demokratik değerler olmalı bunu da tesis edecek olanlardan birisi Yeni Asyadır.

  • Hikmet Altan

    8.10.2025 11:25:18

    Selamunaleyküm, Günlük hadiseleri çok harika tahlil ediyorsunuz tebrik ediyorum.ALLAH yar ve yardımcınız olsun.Kırşehir

  • Mehmet

    8.10.2025 11:13:01

    Demokrasi ittifakı demokrasi için bedel ödemeyi göze alan Samimi demokrat hürriyetperver vatanperver ekibin birlikteliği ile gerçekleşecektir, yoksa küçük menfaatlarini küçük çıkarlarını büyük küresel menfaat çetesinin (neoliberaller) hesabina terk etmeyen zavallılar yüzünden değil,zaten olamaz da olmuyor da.ihtilalcilerle yol yürüyenler ne zaman muvaffak olmuş, neoliberallerin rüşvetini yemişler demokrasinin lafını sözde söylerler.

  • Enes

    8.10.2025 10:58:38

    6 lı masa mı kaldı hocam. Kemal Kılıçdaroğlu kendini nasıl aday yaptı? Masadaki küçük partilere 40 mv verip aday olmadı mı? Bu zihniyetten ülkeye bir fayda gelir mi?

  • Hasan

    8.10.2025 10:52:13

    Baştan sona kadar prensiplerle çerçevelenmiş ve çözüm gösteren bir makale olmuş. Allah tesirini halketsin ve ilgililerin faydalanmasını nasip etsin.

  • cemal

    8.10.2025 09:55:34

    İngiliz hayırsever Lynn Forester de Rothschild, ailesinin küresel medya ve bilgi şirketi The Economist’teki tüm hisselerini elden çıkarmaya hazırlanıyor. Axios’un, konuya yakın bir kaynağa dayandırdığı haberine göre satış süreci resmen başladı. sizin küresel ifsad komiteleri dediğiniz sınıf ve zümre savaşlarının temsilcilerinden birini ''hayırsever'' olarak ilan ettiler.

  • Hüseyin T

    8.10.2025 05:57:08

    Türkiye'de demokrasi mücadelesinin önündeki en büyük engel, bu yolda gerçek bir hesaplaşmanın yaşanmamış olmasıdır. Geçmişle yüzleşmeden, özellikle de 12 Eylül gibi kritik dönemlerin zihniyet kalıntılarından arınmadan, sağlıklı bir demokratik gelecek inşa etmek mümkün değil. Demokrasi sadece seçimlerden ibaret değil, aynı zamanda zihniyet dönüşümünü de gerektirir. Muhalefetin en büyük handikapı, farklı siyasi gelenekleri aynı çatı altında toplama becerisini gösterememesidir. Oysa demokrasi, farklılıkların bir zenginlik olarak kabul edildiği ortak bir dil geliştirebilmektir. Bu dil oluşturulamadığı sürece, iktidar karşısında kalıcı alternatifler üretmek oldukça güçleşiyor. Demokrasi yolunda ilerlemek için önce kendi içimizdeki engelleri aşmalıyız.

  • Mustafa Said Kara

    8.10.2025 01:56:33

    Lütfen iddianızı açıklayın: Bediüzzaman ilk demokrasi mücadelesinde kimlerle iş birliği yaptı? (Bu vahim bir iddiadır. Zira arka metin olarak Bediüzzaman'ın Müslüman olmayanlarla iş birliği yaptığını ima etmektedir) böyle bir iddia Nurcular mabeyninde asla kabul edilemez.

  • Halit

    8.10.2025 00:19:57

    “Global Marksist ihtilâlcilerin teşvikiyle 12 Eylül’e taraf olduklarından; ihtilâllerle gelenlerin –tövbe etmedikleri takdirde– demokrat olamayacaklarını hatırlamak istemiyorlar. İstibdada muhalif görünseler de, fikren henüz demokrasiyi benimseyebilmiş değiller…” İşte bunu anlatamadık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı