"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi İttifakı yazılarımızın kıymetli yorumcularına…

Şükrü BULUT
20 Ekim 2025, Pazartesi
Her yorumun bize yol gösterdiğini, belirtmiştik.

Yazılarımızda Bediüzzaman’ın düşüncelerini değişmez çerçeve edindiğimizi de… Efkâr-ı ammedeki bilgilerle sosyal medyadaki söylentilere, yerimizde olsaydınız siz de “keenlemyekün” derdiniz. Risale-i Nur’daki hakikatlere istinaden yapılan itirazlara cevap ve dualara âmin, niteliğindedir yazımız…

Tekrarladığım kabullerimi nazara almayan itirazlara, son defa değinmeye çalışacağız.

- Türkiye’miz 12 Eylül ihtilâliyle, Neocon-Neoliberal ittifakının “Yeni Dünya Düzeni” projesi çerçevesinde demokrasiden ayrıldığı halde; ANAP ile AKP’ye siyasî parti nazarıyla bakanlara; küresel sermayenin projeleriyle oluşmuş darbe devamı niteliğindeki yapılanmaları, ihtilâl çerçevesinde değerlendireceğimizi tekrar hatırlatalım.

Üstadımızın demokrasinin kısmen hâkim olduğu dönemde yazdıkları “Bu Vatanda Şimdilik Dört Parti Var” mektubunu; ihtilâlle demokrasisi idam edilmiş, millî sermayesi garata uğramış, değerleri tahrip edilmiş ve yönetimi küreselcilerin emanetçilerine bırakılmış bir vatanın şartlarında değerlendireceğiz. Bu-hâşâ-Üstada itiraz değil, hikmetle şartları nazara almaktır. Özal’ın gelir gelmez dört partiyi de birleştirdiğini hem ifade ile ve hem de–iki elini yukarıya başının üstünde tutarak yaptığı işaretle-sembollerle millete, arkasında cuntacılar olduğu halde deklare ettiğini unutan demokratlara hatırlatmamız gerekiyor.

Geçmişteki hatalara dayalı geleneksel siyasal önyargıları, bugüne taşımayı ve demokratik zeminde sürdürmeyi doğru bulmuyoruz.

Geçmişteki ideolojik mirasların etkisinden sıyrılıp, demokratikleşme yönünde atılan adımları görmezden gelmemek gerekir.

CHP’nin bir önceki başkanının geçmişteki hatalarla yüzleşme ve toplumsal uzlaşma yönündeki girişimlerini görmezden gelmek, demokratik olgunluğa zarar verir.

Bediüzzaman’ın son derslerinde ve bazı mektuplarında ortaya koyduğu hoşgörü ve toplumsal rehabilitasyon çağrısını göz ardı etmek, hizmet anlayışının ruhuna uygun değildir.

Yine bir önceki parti idaresinin istibdat manasındaki Kemalizm’le arasına mesafe koyarak, demokrasiye ve millî değerlere sahip çıkmasını… Ki neoliberallerin – AKP’nin de yardımıyla- militan Marksist Kemalistlerle partiye müdahalesinin gizli dayanağı da bu hakikattir. –

Zehirli particilik tarafgirliğiyle sair insanları demokrasiye düşman olacakları tarzda diğer partileri tahkir etmeyi…

Cumhurbaşkanının Millet İttifakından seçilmemesi gayretinin, 12 Eylülcülerin devamlarına yardımı…

Ve daha onlarca maddede sayabileceğimiz doğrulara; klasik cerbeze veya suçlama metotlarıyla cevap verilmesine taaccüp etmemek elimizde değil.

Burada bir yanlış anlamayı da düzeltelim: Hiçbir Yeni Asya okuyucusu ve hatta Nur talebesi; ittifak olmaksızın CHP’ye rey vermez.

Yeni Asya camiası, hiçbir zaman şahıs veya parti merkezli değil; hürriyet ve adalet eksenli bir tercihle hareket eder.

Dolayısıyla her seçimde esas alınan ölçü, ‘demokratik ittifakın ve meşveretin gereğidir’, yoksa körü körüne bir partizanlık değildir.”

Dünya hegemonyası yolunda Fransa, Almanya, İtalya ve diğer bazı millî devletlerde ana siyasî partileri pandemiden önce zayıflatan demokrasi münafıkları olan sivil sosyal Marksistlerin gayretiyle, ülkemizde de koalisyonlarla devam edilecek. İşte Almanya, işte perperişan Macron… Veya bir yaprak gibi sağdan sola savrulan Meloni. Hatta AB’nin kendisi… ANAP ile AKP’yi küreselcilerin müttefiki kabul ettiğinizde, global hegemonyacıların karşısındaki unsurlarla demokrasi meselesinde ittifak etmek zorundasınız.

Siyasette, milletine dayanarak ferdî dehasıyla yaptığı mücadelesiyle Süleyman Demirel gibi ikinci bir şahsiyeti henüz tanımadım. Global deccaliyet münafıklarının, ülkemizde gerçekleştirdikleri ve elemanlarıyla devam ettirdikleri ihtilâlin faillerinden hesap sormasını beklemek; olayların dâhilinde cereyan ettiği projenin büyüklüğünü ve dehşetini anlayamamaktan kaynaklanıyor. Rabbimizden niyazımız odur ki; dindar geçinen küreselci bekçilere rağmen, demokrasimizi tam elli sene geriye götüren Eylül ihtilâlinin mahiyeti örnekleriyle açıklanır ve hipnotizma biter.  

Bilgi eksikliğiyle, Nurlardaki iktibasların yanlış yorumlanmalarıyla, mevcut kamuoyunun iğfal edilmesiyle, demokrasi düşmanlarının hayatımıza yerleştirdikleri sosyal düzeneklerin tesiriyle, global hükümet peşindeki küreselcilerin rüşvet ve korkutmalarıyla; elbette demokrasiyi doğru anlamada zorlanacağız…

Tarafgirane düşüncelerle; demokrasi ittifakı çerçevesinde ve ana muhalefetle ilgili telâkkimizi “CHP sevicilik”le suçlarlarsa, bu yaklaşımın demokratlara ve hakperestlere yakışmadığını söylemek durumunda kalırız. Dindar demokratlarda “hakperestliğin” vacip olduğunu, Yeni Asya okuyucuları bilirler…

Okunma Sayısı: 1605
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin ilhan

    22.10.2025 05:36:15

    Arda kardeşim 'asgari müşterek,lerce bir olunursa o zaman doğru istikametin önünü tıkayan her fena ve fani def edilir. Bunun yakın tarihimizde de daha geriye gittiğimiz insanlık tarihinde de meşaleleri çok. Su an zulmeden,Müslümanı iğfal eden,dini tahrif ve tahribatı nedeniyle komünistlerin,ehli zindikanin ekmeğine yağ süren,ehli iman ve masumların haklarını gasp edenlere yaptıkları ile yol gösteren ve yolu açan bu şer gururdan kurtulmak evvelden şart. Bakın ülkede dün kismende olsa işleyen adaleti bunlar tamamen tahrip ettiler. Dindarları terörist gösteren bu zihniyete YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ verilmesi,BOP EŞBAŞKANI yapmaları basit ve güya 2.Dunya savaşı esnasında olan bir durum diye yutturulamaz. Lütfen kendi dava arkadaşı, kardeşimize göstermediğini Hüsnü niyeti ben hainlere göstermeyelim. AKP dünün CHP'den bazı icraatları ile 100 değil 1000 kat daha tahripci ve tehlikelidir. Gövdenin içindeki tadından da daha zararlı kürt hükmündedir.

  • Arda Yıldız

    21.10.2025 21:59:55

    Burdan şu yorumu çıkarmayın, sen hükumeti destekliyorsun demeyin. Hayır ben demokrat partiden başka partiye destek vermem. Ama demokrat parti CHP ile ittifaktan bir an önce vaz geçmelidir. Zira solcularla bizim ortak bir paydamız yoktur. Bana sürekli malum tek adamın methiyesini düzen insanlar. Hangi solcuya mehdiyetten süfyaniyetten bahis açabiliyorsunuz?

  • Arda Yıldız

    21.10.2025 21:57:16

    Hüseyin İlhan ağabey ben bu anlattıklarınız doğrudur demiyorum ki. İktidarın hatası çok. Saymakla bitmez. Ancak yerine gelecek CHP'nin bu hükumetten iyi bir tarafı yok. Yolsuzluksa daha fazlasını daha fenasını yaptılar. Sicil ortada. Ne zaman gelseler yokluk geldi. Geldi ismet kesildi kısmet diyenleri biliyorsunuz. İktidarın alternatifi CHP olamaz. Çünkü iktidar hangi konuda kötü ise CHP en az yüz kat kötüdür. Daha az kötü gitsin daha çok kötü gelsin diyemeyiz herhalde. İktidarın alternatifi Demokrat Partidir. Solculara hükumet teslim edilemez. Bu ülkenin tapusunun hala kendilerinde olduğunu iddia ediyorlar. Ellerine güç geçtiği anda da gereğini hep yapmışlar. Yarın yapmayacaklarının garantisi nedir? Bu riski neden alalım?

  • Murat Uyar

    21.10.2025 12:16:00

    Şükrü Bulut’un vurgusu nettir: demokrasi şahıs değil, kural ve kurum meselesi. Tartışmayı “kim?”e kilitlemek yerine “hangi ilke, hangi mekanizma?” diyelim. Teşhis var, tasvip yok: "Dört parti" mektubu bağlam analizi, onay değil. 12 Eylül sonrası vesayet düzenine kalıp gibi yapıştırmak tarih dışı bir okuma. Bugün vazife zemini kurumlarla onarmaktır. İttifak sevgi değil, yazılı ilke mutabakatıdır. Taahhüt, bağımsız denetim ve yaptırım yoksa adına bakılmaksızın güven istenemez. Ölçü: İlke → Taahhüt → Denetim → Yaptırım. “CHP seviciliği” yaftası meseleyi çarpıtır. Kör partizanlık yok; ittifaksız çıplak CHP’ye rey de yok. Destek bağlayıcı metinle olur: inanç ve ifade güvencesi, yargı ve medyada çoğulcu şeffaf atama, şeffaf sayım, açık veri ve çıkar çatışması rejimi, güçlü Meclis, yerinden yönetim. “Helallik” değerlidir ama takvim, mekanizma ve yaptırım yoksa PR’da kalır. Koalisyonları riskli kılan ideoloji değil, güvencelerin boşluğudur.

  • Hüseyin İlhan

    21.10.2025 11:44:53

    Arda kardeşim merkezi idare ülkedeki hak,hukuk,adalet ve hürriyetleri sağlamak için vardır.Her kim,parti,kurum suç işliyorsa nesebine,soyuna,partisine,teşkilatına bakılmadan hukukun gereği yapılır,adalet sağlanır ise o idare doğru istikamettedir. 23 Yıldır iktidar olanalrın sadece ihale kanununda 15 ayda 191 kez tadilat yapması,elektrikte kayıp-kaçak bedelini 42 milyona yıkıp10-15 elektrik dağıtım şirketini kazandıran kararı imzalayanalr acaba BAŞÖRTÜSÜ için KANUN TEMİNATI ALTINA ALINSIN diyerek meclise teklif getirin ve bizde destekleyelim dediği halde(muhalefet)acaba bunu neden yapmadılar. İktidar milletin ve ülkenin menfaatini,hakkını korumadığına dair bir değil binlerce delilimiz var. Ülkesine,din kardeşine ve milletine ihanet edene 'hain,denir kii idarenin başındaki'şehirlerimize ihanet ettik,diyerek itiraf etmiştiir.

  • Arda Yıldız

    21.10.2025 09:24:12

    CHP'li belediyelerde de yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet ayyuka çıkmış değil midir? CHP'nin halkın ekmeğine göz dikmediği bir dönem olmuş mudur?

  • A. Yılmaz

    20.10.2025 23:40:28

    Selim kardeş ben burda ne anapı ne akpyi metheden yorumcu görmedim. Hele ki 12 eylülü metheden hiç görmedim. Sen nerde gördün söyler misin

  • A. Yılmaz

    20.10.2025 23:38:48

    Cemaat ve tarikatlara terörist olarak zihniyet halk partisinden başkası değildir. Çok şükür sağcılarda öylr bir problem yok.

  • Necati

    20.10.2025 21:48:03

    İlaveten, yolsuzluk hırsızlık, rüşvet, zulüm akp döneminde ayyuka çıkmıştır.

  • Necati

    20.10.2025 21:47:06

    Bir gerçek Yeni Asya ve Risale-i Nur okuyucusu, isim ve resme takılmaz. Ehl-i tahkik olur. İcraat ve olaylara, zihniyete bakar. Ve bütün olaylara Risale-i Nur gözlüğü ile, dinimize faydası-zararı nokta-ı nazarıyla bakar. 23 yıllık AKP iktidarında geldiğimiz yer belli. Dindarlık, İslâmiyet büyük zarar görmüş, dini cemaatlere potansiyel suç örgütü, terörist nazarıyla bakılır olmuş. İslam'ın önemli bir şerairi olan başörtüsü, tesettür emri, iffetli, ahlaklı müslüman kadın imajı, başörtülü siyasilerin kötü örnekleri ile büyük yara almıştır. Bunun gibi ahlakta ve sosyal hayatta fesat tohumları yandaş TV lerin de katkısıyla edilmiştir. Bütün bu yapılanlar hangi zihniyetin eseridir. Karar vermek o kadar zor olmasa gerek.

  • Hüseyin ilhan

    20.10.2025 21:45:27

    Bugünkü iktidara ne demokrat ne de dindar esnasında iktidari denebilir. Zira yüce rabbimizin ayetleri ile açık ve net haram kıldığı faiz,israf,kumar,adaletsizliği ana meşalesi olarak yapan,din kardeşlerini katleden,soykırım yapanlara destek veren bir iktidar olsa olsa dindarları ve insanları aldatandir. Öyle ise efendimiz SAV'in 'Aldatan bizden değildir hadisi serifini ve rabbimizin yadakladiklarini helal gibi cemiyeti lanse edeni hangi akıl ve mantıkla savunabilirsiniz. Bu düpedüz rabbimize,efendimize karşı gelmektir. Lütfen aziz ustadimizi yalancı dolandırıcı,din kardeşi şehitleri satan onları katledenlere yardım eden YAHUDI CESARET ÖDÜLÜ namlı,BOP ESBASKANI yapılan bir zalimi bize yutturmaya kalkmayın.

  • Selim

    20.10.2025 18:09:44

    Yeni Asyada akp nin, anap ın, 12 eylülün medihleri yorumlarda dahi olsa yapılıyorsa, geçmişteki mücadelemiz ne içindi. Ahirete geçen ağabeylerle karşılaştığınızda ne diyeceksiniz. Hakkaten bazı kardeşleri anlayamıyorum. Yeni Asya çıktığu günden bu yana ihtillallere karşıdır. Siyasetli cemaatlere karşıdır. İstibdada karşıdır. Türkiyeyi global sermayeye köle eden akp ye medhiyeleri burada değil, havuz medyasında yapmalısınız arkadaşlar.

  • Ahsen Kübra

    20.10.2025 17:34:53

    Benim bildiğim bazı şartlarla islamcılar iktidara gelebilir diyor Bediüzzaman. Ama halk partisi kesinlikle iktidara gelmemeli diyor. Bu yüzden bir nur talebesi yeni asyacının halk partisinin olduğu safta yer almaması icab eder. Aksi halde Risale-i Nurlara muhalefet etmiş olacaktır. Bilginize.

  • Hür Avrupa

    20.10.2025 14:39:52

    Selamünaleyküm Bir hakikat varki Türk milleti tarikat ehli bir millet hep başında bir şeh olmasını bekler,şehi ne söylerse onu düşünür ve yapar.neocon ve neoliberallerde bunu bildiklerinden hep bu ölçülere uygun kişi ve kişileri kullanır . ANAP ve AKP bu şekilde yol aldı alıyor,maalesef milletimiz dinde hassas muhakemede zayıf.bilselerki Neocon ve neoliberallere dolayısıyla deccalizme hizmet ediyor dinde hassas olduğundan elini eteğini çeker.inşallah garibuzzaman bu hakikatler ortaya cıkarsın.

  • Eda Gül Beyaz

    20.10.2025 14:39:51

    Hasan Doğan ağabey, sevgili üstadımızın ne eski said eserlerinde ne de münazaratta ben CHP'nin iktidarına gidecek yolu açacak bir argüman göremiyorum. Siz görüyorsanız buyrun anlatın.

  • Eda Gül Beyaz

    20.10.2025 14:37:44

    Kavramları tersine çevirmek üstadımızın verdiği mesajı muğlaklaştırır. CHP'nin Demokrat Parti olduğu iddia ediliyor. Ak Partinin, islamcı değil de tek parti CHP'si olduğu iddia ediliyor. O zaman herkes her şey olabilir. Bu gerçekliği kim belirliyor peki?

  • Eda Gül Beyaz

    20.10.2025 14:34:51

    Dünün CHP'sinde ezan yasaktı. Bugünün hükumetinde ise öyle bir yasak yok. Sadece bu argüman dahi bugünün hükumeti dünün CHP'si olmuştur iddiasını çürütmeye yetiyor. Dünün CHP'si inkilaplar eliyle islam dinine ait olan izleri silmeye çalıştı. Bugünün CHP'sinde o inkilapları tersine döndürecek bir irade beyanı var mı? Bilakis dünün CHP'sinin yaptığı inkilapları sonuna kadar savunuyorlar. Ve kurtuluşun CHP'nin tek adamında olduğunu ısrarla ifade ediyorlar. Şimdi böyle bir ortamda, bugünün CHP'si, dünün Demokrat Partisi olmuştur iddiasında bulunmak aklımızla dalga geçmek değilse nedir?

  • Recep Ayer

    20.10.2025 14:06:24

    Demokrat Avrupa sizin de yorumunuzu anlamakta güçlük çekiyorum.20 yıldır CHP iktidarda diyorsunuz.CHP nin hangi icraatını yaptı.Tekkeleri mi kapattı.Alfabeyi mi değiştirdi.Ayasofyayı müze mi yaptı.Ezanı mı türkçeleştirdi.Dindarları ve komunistleri uydurma eski TCK 163 ve 141 ve 142 gibi maddelerle hapse mi attı.Şapka inkılabı yapıp uymayanları cezalandırdı mı.Kur an Kurslarını mı kapattı.İmam hatipleri mi kapattı.Mevlid bile okuyamıyorduk diye o zamanki insanlar anlatırdı.Kendisinden başka bir parti kurulmasına izin vermeyip sadece kendine oy mu verdirdi.Meclisteki bütün milletvekillerini istisnasız kendi atayıp muhalefete izin mi vermedi.Bunların hangisini yaptı.Siz 1950 öncesi Bu tarz bir gazete görebilirmiydiniz mesela.El insaf el insaf.

  • Hüseyin İlhan

    20.10.2025 13:40:23

    25 Yıla yakın merkezi iktidar ve birçok şehide de 20 yıldan fazla idarenin başında olanalrın yaptıkalrına bakalım.Faizi ,kumarı,israfı,fuhşu teşvik.İktidarın bol keseden reklam vs.ile desteklediği kanallarda gün içinde ahlaksızlığı bilhassa aile hayatımızı dejenere eden programların tahribatını göremeyen sadece amma baş örtümüz ile uğraşmıyor diyenelre soruyorum. Bu belirttiğim günahlar rabbimizin yasakladığı günahlar değil mi.Neden bunları teşvik edeni,ahlaksızlık karşısında kılını kıpırdatmayanı göremiyoırsunuz. Niçin adaleti katleden,hak yiyen ve yedirene sesiniz çıkmıyor. Vallahi kuraklıkda,depremde sizlerin yüzünüzden arttı ve başımıza POMPEİ gibi helaket,felaket gelmediğine dua edelim.

  • Demokrat Avrupa

    20.10.2025 12:59:23

    3 - Doksanlı yıllarda Demirel DYP adına SHP ile koalisyon kurduğunda demokrasi adına önemli adımların atıldığını göremeyenlere ne demeli? Hatta Risale-i Nurları Fikri Sağlar’ın eliyle devlet kütüphanelerine yerleştirilmesi güzel bir şey değil miydi? Daha sonraki eleştirileri cevaplandırarak yaptıklarını savunan Fikri Sağlar’ın yaptığı doğru değil miydi? Demek ki CHP / SHP ile koalisyon kurmak dünyanın sonu değilmiş…Diğer taraftan demokrasi ve hürriyeti ülke olarak nasıl elde edeceğimizi gizli AKP sevecen yorumcularımız bizlere izah etmek zorundalar. Bununla beraber yazılanları komplo teorisi olarak belirtmeleri ise yazılanları anlamadıklarının en belirgin göstergesidir…

  • Raşit Örenel

    20.10.2025 12:54:59

    Tek parti dönemi sadece dinsizlik manasında değildir. Tek parti döneminin temel problemi ceberrut zulümdür. Bu ceberrut zulüm o gün dinsizlik için fırsat bulmuş ve yapmıştır. Bu gün ceberrut bir dinsizlik yapılmaması, ceberrut bir hukuksuz ortam olmadığı anlamına gelmez. Günümüz idaresi ile tek parti dönemi hukusuzluk noktasında kesişmektedir. Zaten artık aşikare dinsizlik mümkün değildir. Lakin tek adam idaresi, kamuda korkunç israf, milli irade yaftası altında layüsel bir idare, meclisin işlevsizleştirilmesi, atamalarda ehliyet değil yandaşlık, hukukun siyasi baskı altına alınması başlıklarında tek parti döneminin ihya edildiğini görüyoruz. Tek parti icraatlarından samimi olarak nefret edenlere tablo ayandır, Ayasofya'yı rüşvet kabul etmiyoruz. "Kemalizmin siperi Ayasofya degildir" diyen Doğu Perinçek herhalde bir şeyleri biliyor da söylüyor.

  • Semanur Tunoğlu

    20.10.2025 12:54:49

    Biz CHP mutlak uzak durulması gereken, dine zararlı bir cereyandır diyoruz. Bunu da üstadımızın ölçülerinden anlıyoruz. Asla iktidar temizdir, desteklenmelidir demiyoruz. Nasıl ki iktidar desteklenmiyorsa, CHP de desteklenmesin diyoruz. Siz de aynısını söylemelisiniz. Nasıl ki biz iktidara destek talep etmiyoruz siz de CHP ye destek talep etmeyiniz. Eğer adalet ile olaya bakacaksak durum budur.

  • Semanur Tunoğlu

    20.10.2025 12:52:08

    Bazıları maalesef Yeni Asya'nın iktidarı desteklemiyor olması ile yetinmek istemiyor. Yeni Asya'dan İktidarın muhalifi diye CHP'ye destek vermesini istiyor. Bu kadar da olmaz. Siyasete alet olmayalım. Yarın ülkenin başına bir iş gelirse vebal altına girmeyelim.

  • Semanur Tunoğlu

    20.10.2025 12:49:58

    28 şubat dönemini bizzat yaşamış birisiyim. 3 parti iktidardaydı. İkisi sağ biri de Ecevit'in kemalist sol partisiydi. DSP o gün hükumette üçte bir sayısal ağırlığa sahipti ama ideolojisi Türkiye'yi yönetiyordu. Diğer sağ partilerin hiç etkisi bile olmadı. Bizi baş örtülü diye okullara almadılar. Liselere çarşamba günleri ilçe jandarma komutanı geliyordu. Etrafta baş örtüsü takan kız var mı diye kontrol etmeye.....şimdi yarın CHP ittifak ile ülkenin yönetimine gelsin. 28 şubat sürecindeki siyaset ve yönetim aynen yaşanacaktır. İttifaktaki diğer partilerin sesi soluğu çıkmaz olacak kemalistlerin hırsı karşısında. Devlet dairelerinde baş örtüsü ile çalışan tesettürlü hanımlara neler yapacaklar. Yok öyle şey mi olur demeyin. Ecevit bunları yaptıysa CHP ne yapmaz?

  • Raşit Örenel

    20.10.2025 12:45:36

    Mesele aslında çok basit; CHP ile tedhiş eylemleri düzenleyenleri salıveren ya da tek parti uygulamalarını hayata geçirmeyi hedefleyen bir ittifak mümkün değildir, ağıza bile alınamaz. Lakin temel demokratik değerler, evrensel insan hakları çerçevesinde CHP'nin de içinde olduğu bir ittifak neden olmasın? Hele en temel hakları gaspeden bir idare ile karşı karşıya iken, sürekli geçmişle korkutmanın, el'an yaşanmakta olan hukuksuzluğun ömrünü uzattığını görmemek ne anlama gelir, kimse AKP gitsin ne olursa olsun demiyor, lakin mevcut durumdan da acilen çıkmak ve çıkmak için makul bir yol bulmak gerektiğini görmek gerek. Bunu görmek bile CHP'lilik olarak iftira ediliyorsa ortada belki de gizli bir AKP'lilik vardır.

  • Demokrat Avrupa

    20.10.2025 12:38:12

    2 - Bazı yorumcularımızda CHP’ye karşı olmanın AKP sempatizanlığından kaynaklandığını da söylemekten duramayacağız…Bunun yanısıra AKP’nin kendisi sürekli geçmişteki CHP’nin yanlışlarını gündeme getirerek iktidarda kalmayı hedeflediği de ap açık bir şekilde ortada…Şartlar değişmiş. Başkanlık sistemine gidilmiş. İttifaklar halinde hareket etmek zorunlu hale gelmiş, bazıları halen CHP ile aynı safta mı yer alacağız derdinde…Evet demokrasinin gelmesi için bunu yapmak zorundayız, çünkü karşı ittifakta siyasal islamcılar (halkçıların sözde dindar versiyonu), kafa taşçılar bir de Doğu Perinçek’ciler. Bunlardan hayır bekleyenlere ne demeli bilmiyorum…Yaptıkları yapacaklarının teminatı değil mi? Mevcut Kemalist sistemin devamını isteyenler iktidara destek vermeye devam edebilir…

  • S. Pelin Kurukahveci

    20.10.2025 12:35:45

    Kemalist, seküler siyasetçilerin bu ülkeye çaktığı bir çiviyi gösterin tamam CHP kurtuluştur diyelim. Bu kesim bu ülkeden islamın izini silmekten başka ne için çabaladı bir söyleyin Allah aşkına? Bir köprüleri var mı? Dikili bir taşları var mı?

  • S. Pelin Kurukahveci

    20.10.2025 12:34:09

    CHP seçmeninin profilini biliyor musunuz? Ülkedeki kemalist, seküler, gayri müslimler tarafından desteklenen bir parti. Bizim CHP seçmen havuzu ile nasıl bir gönül bağımız olabilir? İktidara destek vermiyoruz tamam da bu CHPye destek verebileceğimiz anlamına mı geliyor? Cemaatlerin, dini sembollerin düşmanı olan bir partinin peşinde ne işimiz olabilir? Olamaz elbette.

  • Demokrat Avrupa

    20.10.2025 12:14:57

    Yazarımızı tebrik etmekle beraber bugünkü yazıyla ilgili bazı yorumcuları anlamakta zorlandığımızı da belirtmemiz gerekiyor. Yazıyı Risale-i Nur’un gözlüğüyle okuduğunuzda ne gibi itirazlarınız olabilir ki? Cumhuriyet tarihinin en dehşetli darbesi 1980 ile başlayarak 28 Şubat postmodern darbesi ile devam eden bir sistemin negatif taraflarını görememek neden kaynaklanmaktandır acaba? En başta istibdat taraftarı olmakla yargıyı kendi isteği doğrultusunda kullanarak siyasi rakiplerini yok eden, adaletin ne olduğunu bilmeyen, hiçbir eleştiriyi kabul etmeyen ve aynı zamanda tek adamcılığı oynayan birilerinden demokrasi ve hürriyeti beklemek bilmem neye benzer…Otuzlu yılların CHP’si şu anda iktidarda bazıları halen CHP gelmesin derdinde. CHP yirmi yıldan fazla bir zamandan itibaren iktidarda, yalnız bir farkla: Dindar görünümlü şekli ile…

  • HASAN DOĞAN

    20.10.2025 10:39:48

    Yani Eda Gül kardeşim gerçekten Üstad'ı hakkıyla biliyorsa Esi Said Dönemi Eserlerinden ve Özellikle de Münazaratta İstibdad ve Meşrutiyet bağlamında bugünkü iktidarı değerlendirir ve bizim CHP ve/veya başka bir partiyi iktidar yapa derdimizin olmadığını bilir ve Müstebid ve zulmeden bir idareye karşı olduğumuzu ve mevhumu muhalifi olan hürriyetçi ve Demokrat fikirlerin savunucusu olan bir siyasete destek verdiğimizi anlar ve sadece ismi CHP olan bir partinin;bugün eski CHP'nin ve bugünkü AKP(aslında eski CHP'nin dindar versiyonu bir parti)'nin müstebit ve otoriterlğini reddettiğini de anlaması lazımdır...

  • Hüseyin T

    20.10.2025 09:46:12

    Allah razı olsun. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Üstad'ın "Zaman cemaat zamanıdır" düsturuyla tam bir mutabakat içinde yazılmış bir analiz. 12 Eylül'den bu yana yaşadıklarımızı, demokrasi maskesi altında ülkemize dayatılan "Yeni Dünya Düzeni" projesini ve bu süreçteki aktörleri bu kadar net ve Risale-i Nur perspektifiyle ortaya koyan başka bir yazı okumak neredeyse imkansız. Özellikle "demokrasi münâfıkları" tespiti çok isabetli. Yeni Asya camiasının şahıs veya parti merkezli değil, "hürriyet ve adalet eksenli" hareket ettiğinin altını çizmeniz çok kıymetli. Bu hakikatler karşısında klasik cerbeze ve suçlamalarla cevap vermeye kalkışanlar, yazıda da denildiği gibi, olayların dahilinde cereyan ettiği projenin büyüklüğünü anlaymamaktadır...

  • Eda Gül Beyaz

    20.10.2025 08:26:57

    3- Bir takım Nur cemaatlerinin sizin yaptığınız kıyası yaparak iktidar partisine destek verdiği malum. Risale-i Nurları onların yorumladığı gibi yorumlamamak için bir engel var mı? Yok. Siz bu şekilde bir yorumun kapısını açarsanız onlara niçin siyasal islamcılara destek veriyorsunuz diyebilir misiniz? CHP'ye destek çıkarılan bir Risale-i Nurdan islamcılara hayli hayli destek çıkarılır.

  • Hakan

    20.10.2025 08:24:37

    Makalelerinizde izah ettiğiniz meselelerin anlaşılmasına gösterdiğiniz hassasiyeti tebrik ediyorum. Ayrıca risalelere atıflarınız da önemli. Kaleminize Allah kuvvet versin.

  • Eda Gül Beyaz

    20.10.2025 08:15:35

    2- Mesela Demokrat Parti ile beraber tek parti döneminde dine ve dindarlara karşı yapılan yasak ve engellemelerden kurtulmak en büyük kazanım olmuştur. En meşhur örnek de ezan-ı şerifin aslı ile okutulmasıdır. Şimdiki dönemle tek parti dönemini kıyasladığımız zaman ne görüyoruz: Arapça yasaklanmış, Risale-i Nurlar yasaklanmış, Nurcular hapislerde, sürgünlerde, dini sohbet yapmak için bir araya gelinmesine izin verilmeyen bir ortam mı var? Yani şu anda hizmet-i imaniyenin önünde yasak var mı? O zaman CHP'yi iktidara ne için davet ediyoruz? Bu maceraya gerek var mı? Kıyaslama ile sonuca varacaksak bu kıyas daha makuldür.

  • Eda Gül Beyaz

    20.10.2025 08:10:22

    1- Eğer dediğiniz gibi Üstadımızın ölçülerini, içinde bulunduğumuz şartlara göre yorumlayacaksak bu durumda Risale-i Nurlardan CHP'ye destek çıkmaz. Ve Risale-i Nurlardaki genel siyasi prensiplere baktığımızda bilakis CHP'nin iktidara gelmesinin engellenmesine çalışmak gerektiği açıkça anlaşılır.

  • Recep Ayer

    20.10.2025 01:07:20

    Siz belli partileri "küreselci" diye itham ettiğinizde birileri de kalkar sizin geçmişte çok saygı duyduğunuz siyasileri aynı ithamlarla veya başka ithamlarla yaftalayabilirler.Onun için komplo teorileriyle meseleleri izah etmeye gerek olmadığını üstadımızın ölçülerinin çok basit olarak eserlerde anlatıldığını düşünüyorum.Kıyamete kadar da lahikadaki ölçüler bizce doğrudur vesselam.

  • Recep Ayer

    20.10.2025 01:00:02

    CHP nin özellikle 1980 sonrası serüveninde yoluna SHP olarak devam etmesi ve "sosyal demokrasi" adı altında sol politikalar üretmeye çalışması şeklinde görünen serüveninin Ecevit önderliğinde Milliyetçi Sol bir anlayışa evrilmesi ancak bunun devam etmeyip CHP nin tekrar eski Kemalist kodlarıyla devam etmesi süreclerini yaşadık.Aslında gördük ki CHP nin içinde varolduğu resmi ideoloji hep vardı.Bu ideoloji hiç değişmemişti.Kılıçdaroğlu zamanında belli belirsiz bir "helallaşme" kavramı da aslında çok bir anlam ifade etmiyordu.Çünkü CHP geçmişiyle ve resmi ideolojiyle özellikle 1950 öncesi yaşattıklarıyla sahici bir hesaplaşma yapmıyordu.Zaten bunu yapabilse belki de kendini dönüştürmek zorunda kalacaktı.Ama zor görünüyor.

  • Recep Ayer

    20.10.2025 00:51:05

    Osmanlı son dönemini ve 1950 öncesini ve 1950-1960 arasını yaşamış üstadımız elbette Cumhuriyetin ilk devirlerinde kendisinin talebelerinin ve dindarların ve vatandaşların yaşadığı hadiselerden ve maruz kalınan politikalardan dolayı CHP ye tepkilidirler ve bu partinin iktidara gelmemesi talebelerine uyarı mahiyetinde mektuplar yazmış ve beyanlarda bulunmuştur.Karşısındaki Demokrat Partinin de zayıflamasını ve bölünmesini istememiş onu ehveni şer olarak gördüğünü beyan etmiştir.Biz nur talebeleri için lahika mektupları kıymete kadar uyacağımız esasları içerir.Dört parti mevzusunu anlattığı mektuplarda ve diğer alakalı mektuplarda üstadımız enfes tahliller yapmıştır.

  • Recep Ayer

    20.10.2025 00:44:04

    Biz mademki nur talebesi olduğumuz iddiasındayız elbette ki siyasi meselelerde ve siyasi tercih konusunda ölçümüzü Risale i Nur dan ve üstadımızdan alacağız.Yoksa kendi bilgi dağarcığımıza ve kendi tercihlerimize göre hareket etsek bu iddiayı kaybederiz.Emirdağ Lahikası II de Sayın Adnan Menderes başlıklı mektupta üstadımızdan naklen şu ifadeler ve tesbit var:"Çünkü Halk Partisi iktidara gelecek olursa, komünist kuvveti aynı partinin altında bu vatana hâkim olacaktır. Halbuki, bir Müslüman kat’iyen komünist olamaz, anarşist olur. Bir Müslüman hiçbir zaman ecnebîlerle mukayese edilemez. İşte bunun için, hayat-ı içtimaiye ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için, Demokrat Parti’yi, Kur’ân ve vatan ve İslâmiyet namına muhafazaya çalışıyorum” dedi."

  • Osman Yıldırım

    20.10.2025 00:35:15

    AKP ve onun liderinin yanlışlarını görüp itiraz eden herkese ve özellikle Yeni Asya okuyucularına siz CHP lisiniz demek körü körüne bir AKP ve Tayyip seviciliktir. Yeni Asyanın kadim okuyucuları hiç bir zaman saplantı içerisinde olmadılar ve olamazlar. Geçmiştede destekledikleri Demokratların yanlışlarını görerek doğru yolu göstermislerdir. Bugün de hem iktidarın hem de muhalefetin yanlışlarına yanlış der, doğrularını da alkışlarla, Ama ne hikmetse AKP nin yanlışları söylendiğinde hemen siz CHP li misiniz denmektedir.oysaki öyle bir şey yok yanlışı kim yapıyorsa yanlış demek gerekmektedir. Yani CHP zulüm yaparsa bu zulüm olduğu gibi AKP de zulüm yaparsa buna zulüm demek gerektir. CHP mutlak kötü ama AKP pür ü Pak, yaptığı herşey doğru bu kabul edilemez hele Yeni Asya okuyucusu hiç kabul etmez.zira küfre rıza küfür olduğu gibi zulme rıza zulümdür.

  • Hasan

    20.10.2025 00:29:42

    Evet, yorum serbestiyetini demokrasinin kıymeti çerçevesinde değerlendirmek lazım. Dikkatli olması lazım biz yorumcular..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı