"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi İttifakına karşı çıkanlara...

Şükrü BULUT
15 Ekim 2025, Çarşamba
Demokrasi veya hürriyetler bahsinin, zamanımızın telâkkisine en uygun izahını, Risale-i Nurlardan okuduğumuzu söylemiştik.

Said Nursî bu meselede çok yeni paradigmalar belirliyor. Onlardan habersizce demokrasi meselesine girenlerdeki ifrat ve tefritin getirdiği savrulmaları hep görerek geçti, ömrümüz.

Siyasal İslâmcıların Türkiye solu veya CHP’siyle yaptığı ortaklıkları görmemezlikten gelerek ihtilâl belâlarından kurtulmak isteyenlere; daha çok solda yer alan bu partinin demokrasi öncesindeki zulüm ve hatalarını göstererek engel olanlara merhum Erbakan’ın meşhur koalisyonunu hatırlatırken; anarşizm ve tedhişçiliğiyle tutuklananların siyasal İslâmcıların yardımıyla affedilerek 12 Eylül 1980’e zemin hazırlandığını da söylememiz gerekiyor.

Demokratları katlederek demokrasi taraftarlarına korku verilmeye çalışıldığı müstebitlerin ihtilâlleri tahlil edilirken; demokrasi kahramanı Süleyman Demirel’in üslubunun ilim adamlarınca araştırılarak analiz edilmesi, günümüze ışık tutacaktır. Muhtıracıların hükümetleri, Faruk Gürler’in cumhurbaşkanlığının önlenmesi ve meclisi basan subaylara rağmen açık tutulması, demokrasi tarihimizin önemli dönemeçleridir.

12 Eylül öncesinde; küçük menfaatler karşılığında müstebitlerle işbirliğine giden siyasal İslâmcılarla Türkçülerin ihtilâle katkıları ve Turgut Özal’ın müsteşarlığının Demirel’e kabul ettirilmesi hikâyelerini, çok az demokrat bilmektedir.

Ve 12 Eylül sürecindeki Anayasa tiyatroları ile devleti iktidar ve muhalefetiyle yönetmiş siyasetçilere, Özal’ın yardımıyla getirilen siyasî yasaklara karşı; Ecevit-Demirel dayanışmaları da önemli hadiselerdir. 1987’ye geldiğinizde de; Halk Partililerle demokratların demokrasi için ittifak kurarak siyasî zafere ulaştıklarına şahit oluyorsunuz. Sıraladığımız tarihî anekdotlar, demokrasinin belli bir parti, zümre, ırk, inanç ve menfaat topluluğunun tekelinde olmadığını; insanca yaşamak isteyen herkesin ortak meselesi olduğunu isbat etmiş olmalı… 

Demokrasinin büyük bedeller istediğini söyleyen Said Nursî, hazır olmamızı tavsiye ediyor. Demokrasi, müstebit hürriyet hırsızlarına karşı takip edilen büyük bir davadır. Türkiye’mizde demokrasi muhalifi Marksist Kemalistler; bu davayı şahıslara münhasır propaganda ederler. Hedefe koydukları şahısların ifnasıyla davanın biteceğini varsayarlar. Hakikatte ise; büyük davaların fani şahıslara bina edilmediğini biliriz. ABD ve Rusya gibi küresel Marksizm’e karşı mücadele veren ülkelerde perde arkasını tedkik ettiğinizde; Trump ve Putin gibi liderlerin birer figür olduklarını; onların arkasında saf tutmuş yüzlerce başka insanların da hazırkıt’a beklediklerini öğrenirsiniz. Türkiye halkından bu şuurun kaybolması veya gelişmemesi için milyarlarca dolarları ANAP ile AKP hükümetlerine ve hatta binlerce STK’ya aktaran Küresel sosyal Marksistlerin en büyük korkularının millî ittifaklar olduğunu; Altılı Masa döneminde de görmüştük. Özel/İmamoğlu ekibinin mücadelelerinin iktidar ile değil, kendi içlerindeki demokrasi taraftarlarıyla yapıldığını, bir-iki inceleme ile anlayabiliyorsunuz.

Dünyamızın üçüncü harbini sessizce yaşamakta olduğunu yazmıştık. İtiraz edenlere de; 12 Eylül sonrasında ülkemizde ve İslâm âlemindeki kayıp, tahribat ve iğfallerin önceki harplerden daha fazla olduğunu söylemiştik. Vatanını, milletini ve dinini seven araştırmacılarımızın; eğitim, sağlık, fukaralaşma, değersizleşme, içkargaşa, mimarî, tarım-hayvancılık gibi onlarca başlıkta yapacakları incelemeler; Müslümanların iki harbin verdiği zararlardan fazla zarara uğradıklarını ortaya koyacaktır.

Türkiye’mizin ve âlem-i İslâmın, küreselcilerin mengenelerinden kurtulmalarının demokrasimize bağlı olduğunu ve bildikleri halde anamuhalefet partisiyle ittifaka yanaşmayanlara, antidemokrat dememizin hiçbir mahzuru yoktur. 

Siyasal İslâmcılardan, ırkçılardan, 12 Eylül sürecinde menfaate tutunanlardan ve akıllarını başkalarının cebinde zannedenlerden “demokrasi ittifakı” için bir yardım beklemiyoruz. Ayrıca ANAP ile AKP’nin küreselcilerin Türkiye’deki temsilcileri olduklarına – izah edildiği halde –inanmak istemeyenler de demokrasi ittifakına yanaşmazlar. İstibdattan kurtulmak  ve insanca yaşamak isteyenleri “demokrasi ittifakı”na davet etmekle vazifeliyiz…

Okunma Sayısı: 1526
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Murat Uyar

    20.10.2025 13:22:05

    Şükrü Bulut’un vurgusu nettir: demokrasi şahıs değil, kural ve kurum meselesi. Tartışmayı “kim?”e kilitlemek yerine “hangi ilke, hangi mekanizma?” diyelim. “Dört parti” mektubu demokrasinin kısmen işlediği bağlamın analizidir; 12 Eylül sonrası vesayet düzenine kalıp gibi yapıştırmak tarih dışı bir okuma. Bugün vazife zemini kurumlarla onarmaktır. İttifak sevgi değil, yazılı ilke mutabakatıdır. Taahhüt, bağımsız denetim ve yaptırım yoksa adına bakılmaksızın güven istenemez. Ölçü: İlke → Taahhüt → Denetim → Yaptırım. “CHP seviciliği” yaftası meseleyi çarpıtır. Kör partizanlık yok; ittifaksız çıplak CHP’ye rey de yok. Destek bağlayıcı metinle olur: inanç ve ifade güvencesi, yargı ve medyada çoğulcu şeffaf atama, şeffaf sayım, açık veri ve çıkar çatışması rejimi, güçlü Meclis, yerinden yönetim. “Helallik” değerlidir ama takvim, mekanizma ve yaptırım yoksa PR’da kalır. Koalisyonları riskli kılan ideoloji değil, güvencelerin boşluğudur.

  • Necati

    20.10.2025 03:05:15

    Süfyanizmin en önemli kolu, altatarak iş gören, dini siyasete alet ederek,en büyük zararı dine veren anlayıştır. Risale-i Nur okuyanlardan başka bu dehşetli zındıkanın oyununu fark edemiyor oluşu üzücüdür. Şimdiki akp de tam olarak Yeşil Kemalizm olarak isimlendirilen zihniyetin taa kendisidir. Bu tek adam istibdat zihniyetine karşı mücadele eden tüm muhalefet partileri demokrasi mücadelesi vermektedir. Gerçek demokrat olan Yeni Asya okuyucuları da bu mücadeleye destek vermelidirler. Bunu aksi bir davranış içinde olanlar, bilerek yada bilmeyerek bütün kötülüklerin kaynağı olan istibdata yardım ediyor demektir.

  • A. EVREN

    16.10.2025 12:11:45

    Demokrasi ittifakı, demokrasiye inananlar arasında olur. Geçmişi bir tarafa, bugünkü CHP'nin, kurucu liderin devrimlerini ve 6 ok prensiplerini tavizsiz savunan ve onu temsil eden bir parti olduğu gözardı edilmemelidir. Demokratlar iktidara gelmek istiyorsa; CHP'nin kuyruğuna takılarak değil, liyakatli kadrolarla ve doğru projelerle seçmenin karşısına çıkmalıdır.

  • Hüseyin Şahin

    15.10.2025 23:48:16

    Demokrasi ittifakına evet. Ama CHP seviciliğine ve onu şirin görmeye ve göstermeye HAYIR...

  • Abdullah

    15.10.2025 16:07:09

    Burada şimdilik bu vatanda 4 parti var mektubunda siyasi fikir ve düşünceler, akımlar cereyanler özü itibarıyla izah edilmiştir.Bir çerçeve çizilmiştir.İçide açıklığa kavuşturulmuştır.Ana, merkez odak siyaset, burada ifade edilmiştşr. Anlaşılmayan tarafı yok.Neden bu şaş maz hakikatlar nazara alınmıyor? Neden bunlara göre düşünülüyor? Neden bunlar esas alınmıyor? Üstad'ımız Risale-i Nur'un gözüyle bakınız diyor, bizler gözümüzle bakıyoruz.Bu 4 parti( 4 ana fikir ve düşünce, siyasi akım ve cereyan) meselesine göre; Halk Partisi ve Millet Partisi desteklenemez(AKP millet partisinin bir versiyonudur.) Desteteklenmesi, gereken iki ana düşünce var.Bir, ittihad-ı İslam Partisi ki bugün fizikten yok.İkincisi Ahrarlar, demokratları ki; bugün zayıf bir durumda bulunuyorlar.Oy istikametimiz bu iki yöndedir.Bunun dışında siyasi tavır gösterenler; Risale-i Nur'a muhalefet ediyorlar vesselam,

  • Halis

    15.10.2025 14:45:57

    Tahir Gardaşım Özal’ın dört partiyi birleştirdik sözünü duymadın mı? Dört parti demokrasi döneminde geçerli, ihtilal döneminde değil, ağabey.

  • Hüseyin T

    15.10.2025 14:21:46

    Kıymetli yazarımız, Türkiye'nin demokrasi serüvenine dair oldukça kapsamlı ve düşündürücü bir perspektif sunuyor. Özellikle demokrasinin belirli bir siyasi hareket veya zümrenin tekelinde olmadığı, tüm toplumun ortak meselesi olduğu vurgusu son derece isabetli. Tarihî süreçte yaşanan ittifaklar, ihanetler ve savrulmalar doğru okunmadan, bugünkü siyasi kutuplaşmaları anlamlandırmak mümkün değil. Kıymetli hocamızın, demokrasi mücadelesinin büyük bedeller gerektirdiği ve bireyler üzerinden değil, sistemli bir şuur ve milli birlik ruhuyla yürütülmesi gerektiği yönündeki tespitleri oldukça önemli. Diğer bir nokta ise, küresel güçlerin milli iradeleri etkisizleştirmek için kullandığı yöntemlere yapılan vurgu. Günümüzde siyasetin sathında yaşanan gerilimlerin, aslında daha derinlerdeki bu sistem mücadelesinin bir yansıması olduğu görülüyor. Bu nedenle, demokrasiyi sadece seçimlerden ibaret görmek yerine, onu korumak ve geliştirmek için sürekli bir çaba ve farkındalık gerekiyor.

  • Mustafa

    15.10.2025 13:13:08

    Cumhuriyeti,demokrasiyi icsellestirmis olmayanlara ne anlatırsan yararı olmaz...

  • Raşit Örenel

    15.10.2025 12:12:48

    CHP'nin de içinde olduğu olası bir ittifak iktidarının istenmedik sonuçlar doğurmaması için tüm muhalefetin demokrasi terbiyesi ile bağlanmasına çalışılmalı, aşikare dinsizlik artık mümkün değildir. Bunu Doğu Perinçek bile görüyor. Dolayısıyla deccaliyet perde arkasından dolaylı dinsizlik yapıyor; fakat eşedd-i zulüm aşikare devam etmekte, Risale-i Nurlardaki Halkçılarla ilgili tarifler bugün iktidardadır, aşikare dinsizlik yapılmaması bizi aldatmasın eğer tek parti CHP'sinin zulümlerinden gerçekten rahatsız isek o parti icraatlarının bugünkü varisi Doğu Perinçek kumandalı akp'dir.

  • Raşit Örenel

    15.10.2025 12:02:58

    Mesele çok net ortadadır: kiminle, ne için hangi esaslarda ittifak edilecek? Şu anda demokratlar muhtelif partilere dağılmış durumdadır. Chp demokratların devamıdır denilemez ama bir kısım demokratlar oradadır, kimi başka partilerde de olduğu gibi. Muhtelif partilere dağılmış demokratların, çatısı altında bulundukları kurumu demokratik değerler temelinde, diğer demokratlarla ittifaka yönlendirmesi gerekir. Mevcut seçim sitemi de ittifaklar sistemidir. Akp bile tek başına seçim kazanamazken şu durumda bunu başka kim yapacak? Eğer AKP'nin ülkeyi bir uçuruma sürüklediğini düşünüyorsak, engel olmak için ittifaktan başka çare yok, bu ittifakı ise anamuhalefeti dışarıda tutarak kuramazsınız. Nasıl bir ittifak olsun istiyorsak, bunun esaslarını sürekli lanse etmek bizim vazifemiz. Trump ve Putin ise başka bahisler.

  • Demokrat Avrupa

    15.10.2025 11:16:44

    İstibdattan kurtulmak ve insanca yaşamak isteyenleri “demokrasi ittifakı”na davet etmekle vazifeliyiz cümleyisiyle bir makale sonlandırılıyorsa buna başka ne diyebiliriz ki? Tabii ki istibdattan kurtulmak istemeyenlere ve insanca yaşamanın ne olduğunu bilemeyenlere haliyle diyecek bir şeyimiz olmuyor…

  • HASAN DOĞAN

    15.10.2025 10:53:43

    Özel/İmamoğlu ekibinin mücadelelerinin iktidar ile değil, kendi içlerindeki demokrasi taraftarlarıyla yapıldığını, bir-iki inceleme ile anlayabiliyorsunuz.Bu cümleden acaba bugün İmamoğlu ve mansur yavaş üzerinden CHP'ye yapılan operasyon acaba Kılıçdaroğlu gibi bir Demokrasi taraftarının yararına mı yapılıyor demek istiyorsunuz sayın hocam....

  • Enes

    15.10.2025 08:33:23

    Bazı nurcular ak parti demokrat partinin devamı dediler. Şimdi biz de halk partisi demokrat partinin devamıdır mı diyoruz? O zaman biz yıllarca ak parti demokratların devamıdır diyenleri eleştirdik? Biz şu an onlardan da daha radikal bir çizgiye gelmiş olmuyor muyuz?

  • Tahir Sürav

    15.10.2025 08:15:35

    Bediüzzamanın Said Nursi bu vatanda 4 parti var demiştir. Nurcular da ahrarları destekler demiştir. Bir Nurcu her ne sebeple olursa olsun CHP ye nasıl destek verir? Efendim bu ittifak falan demeyin. Bu süreç İttifak falan değil doğrudan doğruya CHP nin dindarların desteğini almak için girdiği şekildir. Cumhuriyet kurulurken kemalistler nasıl gücü ele geçirdi açıp okuyun önce. Aynısı oluyor. Yeni Asya bu duruma alet olmamalı.

  • Mustafa coban

    15.10.2025 07:52:53

    Millet ittifakının kurulması dogru bir karardır.zaruretten hasıl olmuṣtur.ülkemizin cumhuriyetin ilk yıllarındaki tek adam rejimine tekrar dönmesi yanlıṣtır.

  • S.topuz

    15.10.2025 07:33:27

    ...[Halbuki demiştik: Bu dünya tecrübe meydanıdır. Akla kapı açılır, fakat ihtiyarı elinden alınmaz. Öyle ise o eşhas, hattâ o müdhiş Deccal dahi çıktığı zaman çokları, hattâ kendisi de bidayeten Deccal olduğunu bilmez. Belki nur-u imanın dikkatiyle, o eşhas-ı âhirzaman tanılabilir. Alâmet-i Kıyametten olan Deccal hakkında hadîs-i şerifte "Birinci günü bir sene, ikinci günü bir ay, üçüncü günü bir hafta, dördüncü günü eyyam-ı saire gibidir. Çıktığı zaman dünya işitir. Kırk günde dünyayı gezer."]... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Sözler - 344 - 😢🇹🇷😢🕋😢🌍🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    15.10.2025 07:26:48

    ..."Hem böyle umumî musibet ler, ekser nâsın hatasından geldiği cihetle, o insanların ekseri, -kısm-ı a'zamı- tövbe ve nedamet ve istiğfar etmek le def'olur. Biz Risale-i Nur şakirdleri dünyaya çok ehem miyet vermediğimizden,dünya ya yalnız Risale-i Nur için bak tığımızdan, bu yağmursuzluk ta dahi o noktadan bakıyoruz." Emirdağ-1 - 34 - Sayın KLIÇDAROĞLU'nun CHP de başlatmış olduğu, eskilerin hatalarından dolayı Vatandaş lardan "HELALLİK" (Nâdim ve pişman olması) alma faaliyet leri, CHP nin içinde ciddî mâ nada Demokrasi adına bir işâret ve hayra alâmet idi. Ankaradan başlatmış olduğu ADÂLET yürüyüşü de unutul mamalı. Ayrıca Adâlet ve Demokrasi için ciddî çabaları var. (Hatasız kul olmaz). Yalnız inkıtaa uğratıldı derin güçler tarafından. CHP'nin demokratikleşmesi kimi, neden rahatsız eder? O da ayrı bir mesele.Tüm Demokrat lar âcilen "Asgarî Müşterekler' de" birleşmeliiii, Vesselâm. 🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Mustafa Said Kara

    15.10.2025 07:04:18

    Demokrasi için halk partisine muhtaç değiliz. Muhtaç olsak dahi halk partisinden bir şey beklemek geçmişimize ihanettir. Bu cemaatin sağda olan raylarını sola doğru makas değiştirmeye çalışmayın.

  • Semanur Tunoğlu

    15.10.2025 07:01:14

    Türkiyeye CHPnin 100 senedir bir hayrı dokunmamış ki bundan sonra hayır bekleyelim. Bir dikili ağaçları yok. Bir çakılı çivileri yok. Yıkmakla yok etmekle muttasıf bir partiden istimdat beklemek, otoriterliğin zirvesini göstermiş bir yapıdan demokrasi beklemek, insanları sırf Müslüman oldukları için idam edenlerden insan hakkı beklemek, medeniyeti kılık kıyafet olarak anlayan, Türklerin Müslüman geçmişine düşman olan bir yapıdan Müslümanlara rahatlık beklemek akıl karı olmasa gerek.

  • Mustafa Said Kara

    15.10.2025 06:55:40

    Halk partisinden kimleri tanıyorsunuz? Geçmiş hatalarından pişman olup artık İslama dost olduklarını nereden çıkarıyorsunuz? Benim tanıdığım halk partililer ve halk partisi yönetimi inkilapların daha çok yerleştirilmesi gerektiğinden dem vuruyorlar. Tarikat ve cemaatlerin çocuk, genç ve kadınların beyinlerini yıkadıklarını iddia ediyorlar. Cemaate mensup ailelerin kızları sırf aile baskısı yüzünden başlarını örtüyorlarmış....böyle zırvanın tevil götürmeyeceği tonlarca iddiaya sahipler. Sizin bunlardan haberiniz var mı?

  • Mustafa Said Kara

    15.10.2025 06:51:10

    Halk partisi diyelim ki 100 sene önceki halk partisi değil. Yaptıkları zulümler 100 sene öncesinde kaldı bitti mi? O zaman sizlerin bize dershanelerde yıllarca anlattığınız "süfyanizm" bahsini nereye koyacaksınız? Hani hep diyordunuz ya, süfyan ölse de tesiri 100 sene sonra devam edecekti... Bunlar yalan mıydı? Şu yazıya göre ne olduysa 100 sene önce oldu, geldi geçti...Yani bu kadar tevil ile bütün ilkeleri ters-düz etmek bana hiç doğru gelmiyor.

  • Recep Ayer

    15.10.2025 00:44:42

    Sayın kurukahveci sadece bir tesbitinize itirazım var.DYP -SHP koaliasyonu bence çok yanlış bir koaliasyondu.Bu koaliasyonla DYP kendine kötülük yapmıştı.İlerleyen süreçlerde en sonunda baraj altında kalındı.İdeolojik ve tarihi fark büyüktü iki parti arasında.Bu milletin hafızasında sadece 12 eylül yok.1950 öncesi ve solun yani CHP nin koaliasyonla iktidar olduğu 70 li yıllar da var.

  • Osman Yıldırım

    15.10.2025 00:21:50

    Demokrasiye küfür rejimi deyip tekadama dayalı despotizmi savunmanın demokrasi ittifakını anlamaları imkansızdır. Şahıs endeksli politikalara ve şahısların kutsallığını benimsemiş bireyler demokrasi nimetini idrak edemez ve ülkelerin kalkınma ve gelişmelerinin lider endeksli politikalarla değil , ortak akla dayalı gelişmiş demokrasilerle mümkün olacağını öncelikle anlatmamız gerekiyor. Bunu başaramadiğimız sürece tek bir adamı allayıp pullayıp gündemde tuttuğumuzda hiç bir mesafe katedemeyiz,sadece o tek adamın egosunu tatmin edip o demın ve çevresinin zenginlesmesine ve geniş halk kitlesinin de fakirlesmesine hizmet etmiş oluruz. Günümüz Türkiyesinde olduğu gibi.

  • S. Pelin Kurukahveci

    15.10.2025 00:17:31

    1960 ihtilalini yapanlardan merhum Demirel neden hesap sormadı peki? Yine Demirel hem Erbakan ile hem de İnönü ile hükumet kurmadı mı? Tansu Çiller Erbakan ile koalisyon yapmadı mı? Yani şu şunlarla bir araya geldiden ziyade hangi şartlar altında böyle olduğunu analiz etmek gerekiyor.

  • S. Pelin Kurukahveci

    15.10.2025 00:16:35

    Yine 98 seçimlerinden sonra 1.parti DSP oldu. Anap ve MHP ile koalisyon kuruldu. Ne oldu sizce? Dindarların ensesinde boza pişirdiler. Neden, çünkü güç DSP de idi. Birinci parti onlardı. Solcuların güç sahibi olacağı bir koalisyon dindarlar için idam sehpasından başka bir şey değildir. Dün böyle oldu. Bugün de durum böyle. Hatta daha da beter olur.

  • Bedreddin

    15.10.2025 00:15:25

    Küreselciler mevcudun devamından yana şimdilik.

  • S. Pelin Kurukahveci

    15.10.2025 00:14:35

    Bu dönem tam da Erbakan'ın Ecevit ile koalisyon kurduğu 70'li yıllara benziyor. Birinci parti CHP. Bu demek oluyor ki, güç CHP'de olacak. 70'de nasıl anarşizm yol bulduysa yarın bu şartlarda CHP iktidara geldiğinde aynısı olacak. Aynı yoldan tekrar geçmeye gerek var mı? Demirel'in İnönü ile kurduğu koalisyonda birinci parti DYP idi. O şartlarda makul bir koalisyondu.

  • M. Ali Çiftkaya

    15.10.2025 00:12:13

    Bu güzel tahlil ve tespit lerden dolayı tebriklerimi iletiyorum. Böyle yazılar azda olsa gazeteyi okunur yapıyor. Teşekkür ediyor devmını bekliyoruz.

  • Zihni

    15.10.2025 00:11:38

    Tarihi seyri anlatmanız bizi memnun etti. Bu seyri doğru anlayanlar, ittifakın önemini daha hızlı anlayacaklardır.

  • Hüseyin

    15.10.2025 00:08:16

    Anlattığınız vechile demokrasiye ulaşmamızın bir başka formülü yok. Tezinize itiraz edenler karşı tez üretmiyorlar. İtirazlar yetersiz kalıyor. Yola devam, hocam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı