"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hanedan ve demokrasimiz...

Şükrü BULUT
29 Ağustos 2016, Pazartesi
Bu yazının başlığı, hanedanlar ve demokrasi olacaktı. Belki de, bütün okuyucularımızı ilgilendirmeyecek bilgilerle makalenin çerçevesi büyüyecekti. Konuyu yalnızca Osmanlıya, yani bize indirgedik.

Ecirlikten (ücret karşılığı başkasına çalışmaktan) hürriyete, Büyük İhtilâlle birlikte geçiş yapan insanlığın yönetimde hedeflediği ”doğru demokrasiye” uzanan yolun uzunluğunu, meşakkatini, engellerini ve bu yolda bize düşen vazifeleri en açık ve hikmetli yazan Bediüzzaman’ın; Osmanlı’nın Batı tarzı demokrasilere ilk teşebbüslerini tebrik ettiğini; karşıtları olan Kemalistler kadar Siyasal İslâmcılar da bilmiyorlar.

Demokrasi karşıtlığı ortak paydasında birleşen ve zahiren birbirine zıt bu iki kutup Bediüzzaman’ı okusaydı; kısmi demokrasiye geçiş yapan Osmanlı Hanedanı’nın yolunu, Selânikliler Hanedanınca nasıl kesildiğini ve saltanatın gizlice hangi tarihlerde el değiştirdiğini Said Nursî’den öğrenmiş olacaklardı.

Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmazmış. Demokrasi diye bir derdi olmayan ve devrimcilik ortak paydasında birleşenlerin de, hanedanları ülkenin iç ve dış barışı menfaati için muhafaza ederek demokrasiye geçiş istikametinde bir fikirleri asla olamazdı. Devrimciler âlemlerinde; Osmanlı, Pehlevi, Çar, Çin ve Faysal hanedanları kadar; İngiliz, Hollanda, İsveç, Belçika ve diğer Avrupa kral ve kraliçelerine de düşmandırlar diye düşünüyorum.

Şu satırlardan bir hanedan hayranlığı çıkarmaya çalışanlara ancak üzülürüm. 20. Yüzyılın en büyük devletleri Rusya, Osmanlı ve İran’ın demokrasi yolunda başına gelen felâketleri azıcık bilenler, hâlâ demokrasi savaşı veren bu ülkeleri İngiltere ve İskandinavya ülkeleriyle karşılaştırsalar, meramımızı anlarlar, kanaatindeyiz. Osmanlı’nın yolunu prokemalistler, Rusya’nın yolunu Bolşevikler ve İran’ın yolunu da ikinci Avrpa destekli Siyasal İslâmcılar cinayetlerle kesmeseydiler, elbette dünya demokrasisi barış ve refahı daha güzel bir yerde olurdu.

BİZDEKİ HANEDAN DEMOKRASİYE DÜŞMANDIR...

Sultanlar, krallar veya şahlar kendilerini bütün ülkenin sahibi, milleti de kendisine biat etmiş tebaa olarak gördüklerinden, elbette demokrasiye karşı olacaklardı, diyeceksiniz. Ortada Avrupa’da onlarca kral ve kraliçeye rağmen demokrasiye geçmiş büyüklü küçüklü devletler olmasaydı, yukarıdaki hükme itirazımız olmayabilirdi. Devlet gelenekleri, medeniyet tarihleri ve insaniyetperverlikleri cihetinde, Osmanlının yanında esamesi okunmayan İngilizlerin başardıkları bir demokrasiyi, esasında biz de kansız ve ihtilâlsiz bir şekilde elde etmiştik. 1876’da anayasayı hazırlamıştık ve 23 temmuz 1908’de de demokrasiye geçmiştik. Peki ne oldu da elimizden aldılar? Selâniklilerin İngilizlerin yardımı ile organize ettikleri 31 Mart ihtilâlinin hanedanlara bakan ciheti, maalesef fazla konuşulmuyor. Türkiye’de tam dokuz defa, saltanatlarını ikame uğrunda askere ihtilâl yaptıran Selânikliler Hanedanı, bazen ittihatçılık perdesinde, bazen Cumhuriyet Halk Fırkası perdesinde, bazen ortanın solunda, 12 Eylülde Atatürkçülük maskesi arkasında ve yakın zamanda da ulusalcılık paravanında maalesef gizlenmeyi başardılar. Bu hanedanın felsefesi münafıklık üzerine kurulu olduğundan, iktidarını koruma amaçlı  tezgâhladığı ihtilâllerde; medyada en çok zahiren hücum ettiği Siyasal İslâm ile Türk ve Kürt milliyetçiliğini taşeron olarak kullanmaları, ferasetle bakamayanların dikkatlerini çekmeyebilir. Şu cümlelere itiraz etmek isteyenleri, binlerce şahit ve belge mahcup edeceğinden doğruca bilgilenmek isteyenlere Bediüzzaman Hazretleri başta olmak üzere yakın tarihimizin objektif araştırmacılarını tavsiye ediyoruz.

HANEDANIMIZ DEMOKRASİYE CUMHURİYET VE HÜRRİYET ADINA HÜCUM EDEREK GELİYOR

Osmanlı’dan saltanatı örtülü bir biçimde devir aldıktan sonra, şekli cumhuriyeti (içinde halkın iradesi olmayan) kollama ve kendisine muhalif olanları da cumhuriyete karşı veya bölücü olarak suçlayan hanedanın en büyük korkusunun demokrasi olduğunu; 27 Mayıs ihtilâli ile şehid ettiği merhum Menderes ve arkadaşlarının yanı sıra, tam 6 defa darbe ile iktidardan uzaklaştırdıkları merhum Demirel örnekleriyle daha güzel öğreniyoruz. Devleti idarî noktalarından, millet iradesiyle azıcık uzaklaştırıldıklarında, hemencecik harici dinsiz cereyanlarla ittifaka giren hanedanın son zamanlardaki en belirgin kimliğinin Kemalizm olduğunu da burada vurgulamaya ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş öncesinden (1909’dan sonra) günümüze kadar kendilerine ait olduğunu düşünen bu sülâlenin, 15 temmuz kalkışmasında da ipleri tamamen ele geçirmesini garipseyenler, demokrasi düşmanı hanedanın mahiyetini bilmeyenlerdir. Onların mahiyetlerini, bütün nifak perdelerini parçalayarak öğrenmek için, Risale-i Nur adesesinden yakın tarihi harmanlamak gerekiyor. Gerektiğinde, kendi içinde düşmanlar ve taraftarlar  üreterek “İzmir suikastı ve sürgün edilen 150’likler hadisesi gibi”, millet nezdindeki meşrûiyetini pekiştiren hanedanı; Ergenekon hadisesi ile şu 15 Temmuz kalkışmasından sonra yeniden analize tabi tutmamız; Türk demokrasisinin önündeki engelleri azaltacaktır, kanaatindeyiz.

Bizdeki hanedan, gizli ve münafıkane saldırınca demokrasiye, İslâm coğrafyasındaki dindar demokrasilerin işi epeyce zorlaşıyor. Suudi, Ürdün ve Fas gibi ülkelerde demokrasi arayışındaki hanedanların yolunu tıkayan Kemalizm, demokrasinin Kur’ân’dan çıktığını izah etmemize de mani olmaya çalışıyor. İşin en garip tarafı ise; bugüne kadarki ihtilâllerde, dahili kargaşalarda ve ekonomik krizlerde; hanedan mensuplarının kılına zarar gelmediği gibi, sermayelerine servet kattılar. Bakın şu 15 Temmuz ihtilâline... Burada da en kazançlı çıkan taraf hanedan değil mi?

Okunma Sayısı: 4393
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • alpaslan

    29.8.2016 23:08:35

    Iyiki varsınız Ustadı ve Risale leri tanıyan, tanıdıgı halde anlamayan,anlamadıgı halde anlayanlara iftra eden, Yeni Asya temsil edemez diye yaygara koparıp kendılerini teslim edıp,edmeleri yetmiyormuş gibi Risale lerı de teslim etmeye kalkan,abiler ve kardeşler kimseye söylemeden yazarlarımızı okumaya ve anlamya ograşın, belki sizlerin gözünüzü, gönlünüzün açılmasına vesile olup sızlerı adalete ve vicdana sevkeder..... Allah fitne ve iftiradan hepimizi korusun

  • ahmed said

    29.8.2016 18:26:51

    sene 1978 her yede sokak terörü vardı.Tabi bunu çıkaranlar da rejimi ayakta tutmak için çaba harcayan deccalin askerleriydi,ancak görünüşte sağ sol davasıydı.orta anadolu'da bir sanayi şehrindeyiz.camiadan biri şimdi başka camiadan hem de bize karşı kin husumet dolu.Ağlayarak dua ediyordu"Allahım şu deccalizme razıyız ona bir şey olmasın" diye.düşünüyorum da bu gün R.Nuru okuyup ta deccalizme farkında olmadan veya diğer teröre göre ehven görerek fiili dua eden mehdinin talebesiyim diyenler var.Nasıl talebelikse.

  • Demokrat Avrupa

    29.8.2016 17:56:26

    Su anda Kemalistlerin neden bayram havasinda oldugu bu yaziyla cok net bir sekilde anlasiliyor. Isin ilginc tarafi halk da sokaga cikarak ihtilale mani olduk diye dügün havasinda, ama maalesef oyunu kimin tezgahladigindan bihaber halk.

  • Abdurrahman KOÇAK

    29.8.2016 15:53:35

    15 temmuz ihtilali ve daha evvelki tüm ihtilallerde hanedan mutlu bu mutluluklarını devam ettirebilmek içinde adı demokrasi fakat özünde yüzde yirmi demokrasi olan sistemle bu ülkeyi idare ediyorlar ettiriyorlar..Yani kısaca toplum mühendislerini iyi çalıştırıyorlar...

  • SAİD HAKTAN

    29.8.2016 15:42:49

    BİZİM SİZİN GİBİ KÖşEMİZ YOK...YAZIN BU YANLIŞLARI.SİSTEME ENTEGRE OLAN MÜSLÜMANLAR BİLE SİSTEMİN YAPTIKLARINI GÖRMÜYOR...BU GÜNDEN BAŞLAYARAK EN AZ OTUZ YIL DAHA BU MÜSLÜMAN MEMLEKETİ SOLCULAR İKTİDARA GELEMEZ...ANCAK GELİN GÖRÜN Kİ; SOLUN İKTİDARA GELİP YAPAMADIĞINI ŞU GÜNLERDE MÜSLÜMAN İKTİDARDAKİLER YAPIYOR...HERŞEYİ ABD YE BAĞLAMAK DOĞRU DEĞİL AMA...ÖYLE OYUNLAR VAR Kİ,HANIM İLE BEY BİLE KAVGA EDİYOR FARKINDA OLMADAN ABD NİN MÜDAHELESİ GELİYOR.TÜRKİYEYİ BÖLMEK İSTEYENLERİN 15 TEMMUZ TAM ARADĞI BİRŞEY DEĞİL Mİ?BAZI CEMAATLER BOŞALACAK YERLERE BİZ GİRELİM DİYOR...YİNE GİZLİ HANEDAN MENSUBLARI GİRECEK HİÇ HEVESLENMEYİN.İslamı biz neden anlamıyoruz bir buçuk milyar Müslüman...hala uhuvvetten,ittihaddan bahsetmek boşa..adamın ekmeğini al elinden.(Hiç suçu yokken) adamlar ne yapacak...Müslümanın hiç yapmayacığı şeyi yapar maazallah..

  • Av. Ahmet Danışmaz, LL.M.

    29.8.2016 14:38:51

    Merhaba, Selamlar, Konumuzla öyle çok direkt bağlantılı olmasa da şu meş'um hadisenin gittikçe hız kazanan artçı (yan) tesirlerinden bahsetmek istiyorum; Gözlemlerime göre malum cemaatin başına gelenlerden sonra insanlar tüm tarikat ve cemaatlerden yığınla kaçıyorlar ve uzaklaşıyorlar. temel korkuları "neme lazım uzak dur, bundan sonra hiçbir cemaate gruba bulaşmamak lazım. Camide namazını kıl, iyilik yapacaksan devletin işaret ettiği yerlere yap. Ben başıma bela almak istemiyorum." Evet maalesef bu yazdıklarım bizzat şahit olduklarım. Buradan asıl hedefin ne olduğunu çok kolay çıkarabilirsiniz. Selam ve Sevgilerimle

  • Demokrat Avrupa

    29.8.2016 13:59:31

    Deccaliyet`in ve Süfyanit`in istedigini yaparak memlekete ve Islam Alemine hizmet ettigine inanmak, seytanin isteklerini yerine getirip Cennet`e girmeyi ümit etmek gibi.

  • CESUR ADAM

    29.8.2016 13:18:12

    Hanedanın sözcüsü ne demiş idi.B.ALİ YILDIRIM'ATATÜRKÇÜLER DARBE YAPMADI,Vayyy vay binali milletin malına binip malınamal katarken iyi değilmiii.

  • Zeliha Özpamuk

    29.8.2016 13:01:46

    Unutturulmuş ve ya unutturulmaya çalışılan bir bilgiyi hatırlamış olduk Allah razı olsun,bu kadar aksiyon anlaşılan hafızalarda reset attırıyor, Allah a milyon kere hamdolsun gazetemiz ve yazarlarimiz var yerinden oynatilnaya çalışılan taşlar yerine yeniden oturuyor,zuveyir abide bunu söylemiş değil mi bozulmaya çalışan sosyal ve siyasi meselelerde a yar yapmak,tekrar tekrar teşekkürler bu kıymetli yazılarınız için

  • Dogu Bati

    29.8.2016 10:48:10

    Hanedan ipleri elinde bulunduruyor. Zamaninda ERbakan`in ipi, su anda ERdogan`in ipi. Sahislar degisse bile ip ayni. Demek ki her iki ER`de ayni iple hanedana bagli.

  • Hüseyin kıymık

    29.8.2016 10:09:58

    Kökü Nemrut ve Firavun'a dayanan Nübüvvet yolunu yok etmeye çalışan Deccalizm öyle münafikana içimize hulül ediyor ki anlamak ne mümkün.. Mehdinin askerlerinin bile bir kısmının avuçlarını patlatırcasına alkışladığı bir dönemde bu tür makalelerin önemi büyüktür tebrik ediyorum..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı