"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neoconların büyük Kürt aşkı

Şükrü BULUT
25 Aralık 2015, Cuma
Çerçevemize neoliberallerin aşkını da dahil edebiliriz.

Ayrılıkçı bir örgütten Türkiye’mizin yüzde 13 kabulüne mazhar olmuş siyasi bir partiyi çıkaran altyapıların neoliberallere ait olduğunu, Can Paker gibi âkiller ile Nimet Baş gibi önemli AKP’li kurmayı iyi bilirler. Fakat bu tafsilatlı ve birçok hikâyeyi bağrında taşıyan fevkalâde önemli konuya şimdilik girmeyeceğiz. Zira Suriye’de yüz binlerce canın mahvına ve Müslümanların milyarlarca dolarına mal olan bir savaşı besleyen neoconların son durumları daha önemli.

Evvela şu tesbiti tekrarlayalım. Batıda, birçok devletin demokratik kurumlarını ve hatta bazen idarelerini by-pass ederek Suriye savaşına müdahil olan neoconları, o milletlerin şahs-ı manevisinden tamamen ayırmak lâzım. Meselâ Amerika’nın Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarındaki neocon diplomat, siyasetçi ve yetkililerin Suriye’de ve Kiev’de Başkana, diğer hükümet yetkililerine ve Kongre’ye rağmen  bir yol izlediklerini, her sabah yeniden Amerika’yı burada cepheye sürdüklerini daha açık ifadelerle okumak isteyenler, şu elektronik adrese müracaat edebilirler: https://consortiumnews.com/2015/12/15/how-obscure-bureaucrats-cause-wars/

Her ülkede, vitrinde görünmeyen, fakat hadiselere dayandıkları global dengeler aracılığıyla müdahale edenlerin varlığı, Batı kamuoyunda artık konuşulur oldu. İki seneyi aşkındır Avrupa ve Amerikalı askerler Suriye’de ne yapıyorlardı? Türkiye’ye uçağı neden düşürttüler? Anti-Rusya cephesinin mahiyeti nedir? John Kerry’nin de –maalesef- katıldığı Kiev devriminin mimarları kimlerdir? Angela’nın sağ kolu Von der Leyen’in Berlin-Erbil köprüsündeki cephane transferinin manası neydi? Barzani, kanka olduğu Türkiye’ye neden sahip çıkmıyor? Daha birçok sorunun cevabının doğru anlaşılması için; bilhassa Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve NATO içindeki neocon unsurların mahiyet ve hedeflerinin bilinmesi gerekiyor kanaatindeyiz. II. Avrupa’nın temsilcisi olan bu global güçlerin semavî dinlere, genel ahlâka, insanî değerlere, barışa, çevreye ve insanî değerlere karşı olduklarını, bugüne kadar ortaya koydukları eserden öğreniyoruz.

AKP DEĞİL, TÜRKİYE KANDIRILDI…

Yalancılarla ittifak, insanı yalancı kılar. Ülkelerin kamuoylarını uzun süre yanlış bilgilerle kandırmanın çok da kolay olmadığını birçok coğrafyada müşahede ediyoruz. Amerikalı Troçkistlerin İsrail üzerinden Barzani’lere yaptığı yatırımın tarihi ta 1950’lerin ortalarına dayanıyor. Yani Irak ve Suriye’nin krallıklar aracılığıyla meşrûtiyete geçmeye çalıştığı zamanlara… Yine Troçkistlerin Türk solu üzerinden Türkiye’deki Kürtlere el atmasının üzerinden de neredeyse kırk beş sene geçmiş: 1961’den sonra… Ve Türkiye’de gerçekleştirilen her askerî ihtilâlden sonra Kürtler, Maoist ve Marksist sistematiğin içine neoconlarca çekildiler. Bu çalışmaların 1980 ihtilâlinden sonra Özal hükümetinin iradesiyle bölgede iyice sistemleştiğini görüyoruz. Özal’ın özel isteğiyle Doğu’muza yerleştirilen “Çekiç Güç”ün mahiyetini, çok az insanımız biliyor. Kuzey Irak Kürdistanı’nın arkasında dünyayı 11 Eylül’den sonra ateş ve kana boğacak Troçkistler duruyordu. ANAP ve AKP hükümetlerinin her zaman Kuzey Kürdistan peşmergelerini baş üstünde tutup onlara devlet protokolü uygulamasının en büyük sebebi, Pentagon ve NATO’daki Troçkist askerlerdi. O askerlerin servislerini ihtilâlcilerin lehine en güzel şekilde kullanan Amerikan Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarındaki üst düzey bürokratları da unutmamak gerekiyor. Onların en büyük arzuları, coğrafyaları istikrarsızlaştıracak devrim ortamlarını hazırlamaktı… Türk, Kürt, Selefi, Berberi ve Afrikalı diye bir dertleri yoktu. Enstitülerde hazırlanan eylem haritalarına göre, hangi bölgeye ne gibi bir fitnenin götürüleceğini düşünüyorlardı.

Bu projeler çerçevesinde Kürtler önemliydi. Evvelâ Irak’ta, sonra Suriye’de ve onları müteakiben Türkiye ve İran’da Kürtler kullanılacaktı.

BEKLEYELİM, GÖRELİM

Medyadaki resimlerde çok duygusal Merkel’in meleği Von der Leyen, Alman askerlerinin peşmergelere sağladıkları silâhlarla verdikleri eğitimi izliyor… Diğer taraftan yüzlerce İngiliz ve Fransız subayı peşmergelere pilotluk eğitiminden tutunuz, gelişen savaş teknolojisinin son harikaları üzerinde ders veriyorlar. Batı’nın yeni silâhları buradaki masumlar üzerinde deneniyor. Amerika hiç geri kalır mı? Kuzey Suriye’deki PKK’lılara her türlü mühimmat ve eğitim desteğini propaganda eşliğinde açıklıyor. Avrupa’daki II. Avrupa medyasından Kürt savaşçılarına yapılan medih ve iltifatlar o kadar ortamı sulandırdı ki… II. Avrupa’nın riyakâr ve barış karşıtı vahşi yüzünü tüm bu resim ve yazılarda okuyamamak için, iyiden iyiye ahmak olmak gerekiyor. Barzani ile Salih Müslim’in Troçkistlerden aldıkları silâhlarla PKK şehirlerimizi vuradursun. Neocon destekli bazı gazeteler, PKK’nın IŞİD ile nasıl destanımsı bir savaşa girdiğini yazıyorlar. Ve PKK’nın hemencecik terör örgütleri listesinden çıkarılmasını istiyorlar.

Mümkün mü?

Ve herkes biliyor ki, Kuzey Irak, Irak topraklarının bir parçasıdır. Rojava dedikleri Kuzey Suriye’yi Suriye’den hiç kimse ayrı düşünemez. Ya Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’sunu… 

Bekleyelim, görelim.

Okunma Sayısı: 2072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • evren

    25.12.2015 09:28:47

    Allah bilâd-ı İslâmiyeyi muhafaza buyursun. Müminlerin, eski şevket, izzet ve şereflerini iade eylesin inşaallah...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı