Obama’nın aksine neoconları alttan alta desteklemekten geri durmayan dışişleri bakanı hariciyedeki neoconların toplu itirazını, Amerikan demokrasisinin güzelliğine bağlamak istiyor.
Bunun ne derece doğru olduğunu önümüzdeki zamanlar gösterecek.
Rusya’yı gizlice Suriye’de aktif hale teşvik eden Obama’dan Suriye’de askerî bir harekât isteyen neoconlara, başkanın ne denli duyarsız kaldığını savaş taraftarı diplomatlar kahırlanarak konuşuyorlar. Başkanlığa geldiği günden beri ibreyi mütemadiyen “barıştan” yana tutan Obama, belki de Nobel barış ödülünü alacak: İran krizinin sulh ile halledilmesi…Üçüncü dünya savaşı senaryolarının oynandığı Kiev ateşini yavaş yavaş söndürmesi… Neoconların hakimiyetindeki müttefiklerin “Suriye” politikalarındaki 180 derecelik dönüşler… Şimdi de, İŞİD’ e karşı Rusya ile koordineli çalışarak bölgeyi neocon fitnesinden temizlemeye başlaması. Neoconların yıllarca devam etme dileği ile inşaya çalıştıkları bu tezgâh da bozulursa, elbette Obama Nobel barış ödülünü alabilir.
Neoconların medyadaki sözcülerinden Robert Kagan’ın eşi neocon diplomat Victoria Nuland’ın müstakbel başkan Hillary Clinton’a sığınarak yaptığı ataklar Amerikan hariciyesinde karşılığını bulamayınca onlar da çareyi muhtırada buldular.
MUHTIRANIN ASIL SEBEBİ
Bilhassa, Amerika’nın İslâm dünyasındaki kaos ve fitnelerinde ısrar eden diplomatların en büyük derdi, Arap baharı ile girdikleri yolun çıkmaza sürüklenebileceği korkusu gibi görünüyor.
Suriye’deki ilk fitne kurşununu ateşleyen eski Şam büyükelçisi Robert Ford, Clinton’ı da yardıma dâvet ediyor. 2012’de; burada Suriye’de savaşacakları eğitecek insanlar için projelere girişmiş olan Robert’in planları, yoldaşlarının Bingazi’de Hillary’ye ihanetleriyle akim kalmıştı. New York Times’deki ortak hareketlerini değerlendiren Ford, 51 diplomatın çok büyük bir rakam olduğunu ve Başkan’ın gereğini yapmasını dilediğini söylüyor.
BATIDA HARİCİYE, İKİNCİ ÖNEMLİ FAKTÖRDÜR…
Bizde olsa ülke idaresinin ikinci sırasını genellikle genelkurmay ve millî savunma bakanları alırlar. Demokrasinin geliştiği Avrupa ve Amerika’da ise dışişleri bakanları başkan veya başbakandan sonra gelirler. Koalisyonlarda, büyük ortağın temsilcisi, genellikle hariciye bakanı olur. Veya hariciye bakanları devlet başkanlığına namzet konumlarda bulunur. Almanya, Amerika ve İngiltere demokrasilerinde bunun çokça örneklerini müşahede ediyoruz. Yani oralarda muhtıra verme işini askerler değil, hariciyeciler yapar. Bir de bunlar; Troçkist damardan beslenen Kissinger’in şakirtleri ve Galiçyalılar olursa, işin rengi tamamen değişir.
Hariciyecilerin bu kadar kıymet görmelerinin tek sebebi, elbette demokrasi değildir. Emperyalist ve sömürge geleneğini, Troçkist damarlarla yeni global soygunlara bağlayanları temsil edenler de hariciyecilerdir. Mağdur ve mazlûm coğrafyalarda dönen fitne dolaplarının zalim Batılılar için hayatî önemini bilenler, hariciyecilerin muhtıra cesaretlerini de kavrayabilirler.
Neocon hariciyecilerin Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Yemen, Somali, Kenya, Orta ve Kuzey Afrika’da kurdukları tezgâhların mahiyetleri, İslâm maskesi takılmış terör organizasyonlarını nasıl finanse ve organize ettikleri ve hatta bölgedeki Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi müttefiklerinin sırtından IŞİD’i nasıl destekledikleri ortaya çıkarsa, söz konusu diplomatların bundan sonraki başarıları elbette sekteye uğrayacaktır.
Meselâ sessiz ve sakince Ronald Reagan ve George W. Bush dönemlerinde global fitneyi inşa eden Yahudi Elliott Abrahams ve yine Kiev fitnesiyle AB’yi çökertmeye çalışanlardan Viktoria Nuland’ın kariyerlerine zarar gelecektir. Bu kadar gürültü ve patırtıyı normal karşılamak lâzım. İdarelerin kendileri hakkında tedbir almaları için yalnızca bir ikazda bulunuyor muhtıracılar…
Ayının ahlat üzerine yaktığı 40 türküsünü tedai ettiren “Suriye kuzeyinde uçuşa yasaklı bölge” tezini, insanlık yalnızca Irak’ta yuttu. 12 Eylül’ün başbakanı Özal’ın himayesi ve generalleri bunu başarmışlardı. Ama şimdi Batıda karizması çok fena çizilmiş, Rusya ile barışa mecbur kalmış, hem ABD ve hem AB’ce kabul görmeyen bir hükümetin yardımının neoconların projesini gerçekleştirmeye yetmeyeceği kanaatindeyiz…