"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Âlemlerin mahiyeti ve âlem-i gaybın ulviyeti

Süleyman KÖSMENE
29 Temmuz 2019, Pazartesi
Mehmet Aydın: “Âlem-i melekût âlem-i şehadetten, âlem-i gayb dünya ve âhiretten daha âli ve daha yüksektir.’’1 Mesnevî-i Nuriye’de geçen bu ibarede neden ‘’âlem-i gayb, âhiretten daha âli ve daha yüksektir.’’ Âhirette her şey alenen ve en mükemmel şekliyle perdesiz ortaya çıkmayacak mı?”

İÇ İÇE ÂLEMLER 

Bulunduğumuz âlem sebepler âlemidir. Bir diğer adıyla şahadet âlemidir. Şehadet âlemi olsun, melekût âlemi olsun, âhiret âlemi olsun, birbirinden uzak olmayan, yakın da olmayan, ama birçok âlemleriyle birbirinin içine girmiş bir gül goncasının yapraklarını andırırlar. 

Bediüzzaman Hazretleri kâinatın bu emsalsiz durumunu şöyle tarif ediyor: “Bu kâinat, bin birlikler perdeleri içinde sarılı bir gül goncası gibidir.” 2

Bahsettiğiniz cümlede Üstad Hazretleri âlemler arasında bir hiyerarşik sıradan bahsediyor: Bu sıraya göre en aşağıda âlem-i şehadet, yani yaşadığımız sebepler âlemi vardır.

Sebepler âleminde zıtlıklar iç içedir. Acı -tatlı, iyi- kötü, aydınlık- karanlık, sevap-günah… Bu âlemde hemen her şey zıttıyla vardır ve zıttıyla bilinir. Öyle ki, zıttı olmayan şeyleri kavramakta neredeyse güçlük çekiyoruz.

Bu zıtlıklar âlemi bize imtihan olma imkânı veriyor. Biz çoğu kez bu zıtlıklardan birini, iyi olanı, faziletli olanı, sevap olanı, helâl olanı seçmekle mükellefiz. 

Ve seçtiğimiz şeyden sorumluyuz.

ÂLEM-İ MELEKÛT  

Hiyerarşik sırada bir üstte âlem-i melekût vardır. Her şeyin asıl sebebi, asıl illeti, asıl neticesi âlem-i melekûttadır. Dünyadaki sebep ve neticeler, âlem-i melekûttaki sebep ve neticelere göre zayıf birer senaryo gibidir. 

Üstad Hazretleri âlem-i mülk olarak tanımladığı şehadet âlemiyle, âlem-i melekût arasındaki farkı şöyle açıklıyor: Eşyanın iki yüzü vardır: Görünen dış yüzü, görünmeyen iç yüzü. Görünen dış yüzü “mülk”, görünmeyen perde arkası, iç yüzü “melekût”tür. 3 Eşyanın iki yüzü aynanın iki yüzü gibidir. Aynanın renkli yüzü renklerle karışıktır ve mattır. Fakat diğer yüzü, şeffaftır, parlaktır, güzeldir, berraktır ve nettir.

Her şeyin “mülk” ciheti, aynanın renkli ve mat yüzü gibidir. Bizim beş duyumuzla algıladığımız taraf, mülk yüzüdür. Bu yüz, binlerce renkler, haller ve tavırlar içindedir. Allah’ın kudretine perde hükmünde olan sebepler bu yüzdedir. Bu yüz bize bakıyor.

Aslında her şey doğrudan Allah’ın kudretine bağlı iken, mülk yüzünde olayların kendi içinde sebeplere bağlanması, Allah’ın izzet ve azametini insanların zâhir nazarından korumak içindir. Böylece insanoğlu hikmetini bilmediği olaylarla ilgili olarak sebepleri sorumlu tutacak, Allah’ın kudretini tenzih edecektir. Bu durum insana, kulluğuna uygun bir duruş sağlıyor. 

Allah’ın izzet ve azametinin istediği de bu kutsal duruştur.

Varlıkların diğer yüzü ise “melekût” yüzüdür. Bu yüzde sebeplerin etkisi yoktur. Bu yüz eşyanın hakikatinin vücut bulduğu, Allah’ın esmasının tecellî meydanı olan yüzdür. Bu yüz aynanın şeffaf ve parlak yüzü gibidir. Burada her şey şeffaftır, parlaktır, aydınlıktır, güzeldir. Her şey doğrudan, aracısız ve sebepsiz Allah’ın kudretine bağlıdır.

ÂLEM-İ GAYB  

Hiyerarşik sırada bir üstte âlem-i gayb vardır. Berzah ve ahiret âlemleri her ne kadar bize göre gayb âlemlerinden sayılsa da, ve her ne kadar berzahta ve ahirette her şey alenen ve en mükemmel şekliyle perdesiz ortaya çıksa da, berzaha ve ahirete gidenler için bu âlemler gayb olmaktan çıkıyor. Dolayısıyla âhiret, âlem-i şehadette olanlara göre âlem-i gaybtan sayılıyor ve bu durumda da âlem-i gaybın sadece cüz’î bir bölümünü oluşturuyor.

Âlem-i gayb dediğimizde Allah’ın ilmine giren, hariçte hiçbir şeyin kalmadığı ve bizim bilmediğimiz devasa bütün âlemler kast ediliyor. Meselâ âlem-i vücup denilen imkân âleminin çok ötesinde sıfatlar ve esmalar âlemi, bize göre âlem-i gayptandır. Ve bu âlem, ahiretten çok yüksek ve âlidir.

Dipnotlar: 

1- Mesnevî-i Nuriye, s. 287.

2- Şuâlar, s. 51. 

3- Sözler, s. 264; Mesnevî-i Nûriye, 91.

Okunma Sayısı: 3019
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı