"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah Cennette nasıl görülür?

Süleyman KÖSMENE
29 Temmuz 2016, Cuma
Ferhat Göktaş: “Şekli ve sureti olmayan Allah Cennette nasıl görülür? İnsanlarla nasıl konuşur? Açıklama yaparsanız sevinirim.”

BU MÜJDE KUR’ÂN’A AİTTİR 

Allah şekilden münezzehtir, suretten müberradır. Cennette ehl-i Cennete gözükmesi ve ehl-i Cennet ile konuşması ise şekilden ve suretten azade bir keyfiyetle olacaktır.  

Allah’ın eşsiz güzelliğini görmek ihtişamlı bir lütuftur. Bu, Allah’ın kuluna rahmetiyle yaklaşması ve kulunu rahmetiyle kuşatmasıdır. Dünyada gaybî bir biçimde iman eden kuluna rahmetten bir mükâfat olarak Cennette kendi eşsiz cemalini arz etmesidir. Âlem-i şehadette gözüyle görmediği halde aklıyla ve iz’anıyla şehadet etmenin bir teşekkürü olarak, Rabb-i Zülcelâl’in âlem-i Cennette gözlere gözükmesidir. 

Cennette her ehl-i Cennet, dilediği her an inşallah Allah’ın cemâlini görebilecektir. Çünkü Allah’ın cemâlini görmek, Allah’a gaybî olarak imanın bir meyvesi ve mükâfatıdır.1  Bu mükâfat, Cennet makamlarının en üstünüdür. Bu lütfu ve mükâfatı müjdeleyen Kur’ân’dır. 

Buyuruyor ki: “O gün nice yüzler vardır ki, parlar; aydınlıktır. Rablerine bakarlar.”2  

AÇIK BİR GÜNDE GÜNEŞİ GÖRMEK GİBİ

Allah’ın rızâsına ermek ve Allah’ın eşsiz cemalini görmek Cennette, Cennet nimetlerinin ve güzelliklerinin çok üstünde bir güzellik ve saadet kaynağıdır.    

Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyuruyor ki: 

“Cennet ehli Cennete girdikleri vakit, bir çağırıcı: 

“Sizin için Allah katında bir vaad vardır!” diye çağırır. Cennet ehli: 

 “Allah bizim yüzümüzü ak etmedi mi? Bizi ateşten kurtarmadı mı? Bizi Cennetine almadı mı?” derler.  Melekler: “Evet!” derler. Bunun ardından bir perde açılır ve Allah (cc) Kendi Cemâlini gösterir. Allah’a yemin ederim ki, Allah Cennet ehline Kendi Cemâlini göstermekten daha sevgili hiçbir şey lütfetmemiştir.”3 

Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) bir diğer hadislerinde şöyle buyurmuştur: 

“Cennet ehli Cennete amellerinin derecesi nisbetinde yerleşir. Sonra müsaade edilir ve Rablerini ziyaret ederler. Rabb’in arşı onlara görünür ve Rabb-i Rahîm onlara Cennet bahçelerinden bir bahçede tecelli eder. Onlar için nurdan tahtlar, inciden tahtlar, yakuttan tahtlar, zebercetten tahtlar, altından tahtlar ve gümüşten tahtlar kurulur. Onların en aşağı mertebede olanları –ki, içlerinde hiçbir aşağılık kişi yoktur- misk ve kâfûr tepesinin üzerinde otururlar ve taht sahiplerinin kendilerinden daha üstün oturma yerlerinde olduklarını düşünmezler.”

Ebu Hüreyre soruyor:

“Ya Resulallah! Rabbimizi görecek miyiz?” Resulullah Efendimiz (asm):

“Evet! Siz açık bir günde güneşi veya dolunay gecesinde ayı görmekte güçlük çeker misiniz?” buyurdu. “Hayır ya Resulallah!” dediler. Resulullah Efendimiz (asm): “İşte böyle. Rabbinizi görmekte de güçlükle karşılaşmayacaksınız. Allah’ın o mecliste kendisiyle karşılıklı konuşmadığı hiç kimse kalmaz. Hatta onlardan birine Allah (cc):  “Ey falan oğlu falan! Şöyle ve şöyle dediğin günü hatırlıyor musun?” buyuracak ve ona dünyadaki günahlarından bir kısmını hatırlatacaktır. O da:

“Ey Rabb’im! Beni bağışlamadın mı?” diyecek. Allah (cc):  “Bağışladım ve seni bu makama ulaştırdım.” buyuracaktır. Onlar bu durum üzereyken üstlerinden bir bulut kendilerini kaplayacak ve üzerlerine bir güzel koku yağdıracaktır ki, o zamana kadar onun kokusuna benzer hiçbir koku duymamışlardır.4

CENNETTE İHTİŞAM

Unutmayalım ki, Rahman ve Rahim olan Rabbimizi görmenin yolu, O’na iman etmekten ve iyi ahlâklı olmaktan geçiyor. İyi ahlâktan maksat, iman ve salih amel ile birlikte merhamet, tevazu, şefkat, sevmek, acımak, sıla-ı rahmi gözetmek, insanlarla barış içinde olmak, dürüst olmak, helâl kazanmak ve insanları affetmek gibi temel ahlâkî değerlerdir.   

Rabbimiz başta bu temel değerleri yaşamak için dünyada hidayet ediyor; neticede ise bu hidayet, Rabbimizi Cennette göz ile görmek gibi bir ihtişama dönüşüyor.  

GÜNÜN DUASI

Ey yücelik, ululuk ve celâl sahibi! Ey sonsuz iyilik, sınırsız rahmet ve gerçek güzellik sahibi!  Ey bol lütuf, geniş ihsan ve kerem sahibi olan Allah’ım! Bizi rızandan uzak eyleme! Bizi dünyada mahrum etmediğin gibi, ahirette de rahmetinden mahrum eyleme! Bizi Cennetine al! Bizi rü’yet-i cemalinle müşerref kıl! Âmin.

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, Germany, 1993, s. 593. 2- Kıyamet Sûresi: 22, 23. 3 -Tirmizî, Cennetin Sıfatları, 2676. 4- Buhârî, Tevhid 24; Müslim, Mesacid 211, (633); Ebu Davud, Sünnet 20, (4729); Tirmizî, Cennet 16, (2554); Cennetin Sıfatları, 2673.

 

Okunma Sayısı: 36179
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mustafa

    29.7.2016 10:49:58

    ikinci parağrafta yer alan teşekkür kelimesi hangi anlamda kullanılmış anlayamadım. şayet benim anladığımı sandığım cenabı hakkın teşekkür etmesi manasında ise bu kullanımın caiz olup olmadığı konusunda kafamda şüphe uyandı. yok öyle değil de imanın bir karşılığı manasında ise bunu açıkça yazsanız da ben dahil herkes tam anlasa. Allah'a emanet olun.

  • SAİD HAKTAN

    29.7.2016 10:16:35

    SÜLEYMAN KARDEŞİM ALLAH CC RAZI OLSUN CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN...ŞU DUAYI BUGÜNLERDE ÇOK YAPMAK LAZIM.ALLAHIM BENİ ZULMEDEN VE ZULEDİLEN EYLEME.amin.Başımızdaki yöneticilere adaletle hükmetmek nasib et.mazluma,bikese,mağdura yardım et...sen adili mutlaksın....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı