"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman siyasetli bir cemaat kurmamıştır

Süleyman KÖSMENE
23 Ocak 2017, Pazartesi
Salih Bey: “Bediüzzaman neden siyasetli bir cemaat kurmamıştır? Siyasetin parlak başarısından güç alsaydı Risale-i Nurlar daha fazla neşrolmaz mıydı?”

“İhlâs” Bizi Siyasetli Cemaat Olmaktan Men Ediyor

Bediüzzaman siyasetli bir cemaat kurmamıştır ve siyasetli bir cemaatin kuvvetine dayanmamıştır. Çünkü mesele dairenin genişlemesi veya güçlenmesi değildir.

Genişleseydi bile, böyle siyasetli cereyanlarda sırr-ı ihlâs korunmazdı.

Risale-i Nur güce, kuvvete ve cereyana değil, inayet ve Tevfik-i İlâhiyeye dayanmıştır.

Risale-i Nur semavîdir, yerin ışıklarından medet almaz! Bakın Beyanat ve Tenvirler’de Bediüzzaman’a ne soruyorlar: “Neden, ne dâhilde, ne hariçte bulunan cereyanlara ve bilhassa siyasetli cemaatlere hiçbir alâka peyda etmiyorsun? Ve Risale-i Nur ve şakirdlerini mümkün olduğu kadar o cereyanlara temastan men ediyorsun? Hâlbuki eğer temas etsen ve alâkadar olsan, birden binler adam Risale-i Nur dairesine girip, parlak hakikatlerini neşredeceklerdi. Hem bu kadar sebepsiz sıkıntılara hedef olmayacaktın?”

Bediüzzaman cevap veriyor: “Mesleğimizin esası olan “ihlâs” bizi men ediyor… Hakaik-ı îmaniye ve hizmet-i Nuriye-i kudsiye, kâinatta hiçbir şeye alet olamaz. Rıza-yı İlâhîden başka bir gayesi olamaz. Hâlbuki şimdiki cereyanların tarafgirane çarpışmaları hengâmında bu sırr-ı ihlâsı muhafaza etmek, dinini dünyaya alet etmemek müşkülleşmiş. En iyi çare, cereyanların kuvveti yerine, inayet ve tevfik-i İlâhiyeye dayanmaktır.”1

Şimdiki Siyasete Karşı Ne Fikirdedir?

Bediüzzaman, talebelerinin siyasetle tarafgirane meşgul olmalarından razı değildir. Diyor ki: “Risale-i Nur’un bir talebesini tecrübe ettim. Acaba bu heyecan, şimdiki siyasete karşı ne fikirdedir, diye Boğazlar hakkında boşboğazlığı münasebetiyle bir-iki şey sordum. Baktım, alâkadarane ve bilerek cevap verdi. Kalben, yazık dedim. Bu, vazife-i Nuriyede zararı olacak. Sonra şiddetle ikaz ettim.”2

Bediüzzaman, talebesini dünyaya vermek istemiyor.

Nur Talebesinin dünya siyaseti ile tarafgirane ilgilenmesini affedemiyor. Şiddetle ikaz ediyor. Tokada medar görüyor.

Risale-i Nur İttihad-ı İslam Siyasetine Dahi Alet Edilmemeli

Evet, Risale-i Nur ittihad-ı İslâm’ı istiyor ve savunuyor. Fakat bunun için siyasî atraksiyonlara Risale-i Nur’un alet edilmesini de istemiyor.

Beyanat ve Tenvirler’de şöyle bir mizan görüyorsunuz ve parmağınızı ısırıyorsunuz: O dönemde bazı Nur nüshaları Mekke’ye götürülmek istenmiş, fakat hududdan çevrilir diye vazgeçilmişti. 

Bediüzzaman bunu şöyle yorumluyor:

“Çok da isabet olmuş. Çünkü benim ve Nur şakirdlerinin namına şimdi bu mecmuaları göndermek, her halde inkişafa başlayan İslâm birlik fikri ve ittihad-ı İslâm siyaseti, Risale-i Nur’u kendine bir kuvvet, bir alet yapmaya çalışacaktı ve bizleri siyaset-i İslâmiyeye bakmaya mecbur edecekti. Hâlbuki Risale-i Nur’un mesleğindeki sırr-ı ihlâs; iman, Kur’ân hakikatlerinden başka hiçbir şeye alet, tabi olmadığı…”3

Oysa Bediüzzaman, “Bu zamanın en büyük farz vazifesi, ittihad-ı İslâm’dır.”4 diyordu ya!

Demek, ittihad-ı İslâm için erken bir siyasî harekete ihtiyaç yoktur. Eğer birileri böyle bir siyaset-i İslâmiye güderse, Risale-i Nur buna da alet olmamalıdır.

Risale-i Nur Müslümanların kalbinde iman meyvesinin olgunlaşmasına hizmet etmelidir.

Meyve eğer olgunlaşırsa, İttihad-ı İslâm bir lütf-u İlâhî olarak gelecektir.

Dâhilde siyaseti topuz gören ve reddeden Bediüzzaman, âlem-i İslâm nezdinde farz bir vazife saydığı ittihad-ı İslâm için de siyaseti topuz görüyor!

Hakikat, aynı hakikat! Net ve berraktır!

Siyaset dışarı! Nur içeri!

Dipnotlar:

1- Nursî Said, Beyanat ve Tenvirler, Yeni Asya Neşriyat., İstanbul, 2000, s. 105, 106; Emirdağ Lâhikası I, s. 37. 2- Nursî Said, Beyanat ve Tenvirler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2000, s. 108; Emirdağ Lâhikası, I/42. 3- Emirdağ Lâhikası-I, Yeni Asya Neşriyat., İstanbul, 2006, s. 442; Beyanat ve Tenvirler, s. 115 4 - Hutbe-i Şamiye, s. 94

 

Okunma Sayısı: 4624
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Rüstem Garzanlı

    23.1.2017 16:28:32

    Said Yüksekdağ kardeşim bir açıklama istemişsiniz. Bir darbemesele ile açıklamak istiyorum, temsilde hata olmasın: Kiliseye yeni bir papaz atanmış, kilisenin nerede olduğunu bilmediği için bir çocuktan sormuş: Kilisenin yolunu gösterir misin? Çocuk kilisenin yolunu göstermiş. Papaz: "evladım sen yarın kiliseye gel de ben de sana cennet yolunu göstereyim" demiş. Çocuk: "Ey papaz efendi, sen kilisenin yolunu daha bilmiyorsun, nasıl cennetin yolunu bileceksin."demiş. Benden de bu kadar açıklama! Allah'a emanet olunuz.

  • Said Yüksekdağ

    23.1.2017 13:53:58

    Kaleminize kuvvet, yüreğinize sağlık Süleyman Abi... Üstad Hazretlerinin düşüncesi ve Risale-i Nûrun düsturları bu kadar açık olmasına rağmen hâlâ İslamî Siyasetten medet umanları anlayamıyorum? Neden bu hakikatleri görmezden geliyorlar? Okumuyorlar mı, okuyorlarsa eğer anlamıyorlar mı? Biri bana açıklayabilir mi bu durumu??

  • Şevket PAKSOY

    23.1.2017 12:36:46

    Süleyman Ağabey, Evet Risale-i Nur menfi siyaset yapmaz. Ama muktesit siyaset mesleği mucibince ahrar demokratlara nokta-i istinad olmak hizmet-i Nuriye'nin bir cüzüdür. Ve bu hizmetin tezahürlerini 3. Said döneminde çoklukla görmekteyiz. Biraz da bu konuyu izah etsek nasıl olur...

  • Ali R. Yardimoglu

    23.1.2017 11:42:14

    Amenna, ve barekAllah..

  • Remzi Gökdoğan

    23.1.2017 10:12:36

    Üstad hazretlerinin fikirleri bu kadar açık ve net iken nasıl oluyor da hala ittihad-ı islâm'ın siyaset yoluyla gerçekleşeceğine inanan nur talebeleri bulunabiliyor? Anlamakta zorlanıyorum.

  • Rüstem Garzanlı

    23.1.2017 09:43:49

    İsabetli bir konu, Allah razı olsun, hocam!...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı