"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir tilâvet secdesi ve kıraatte dil peltekliği

Süleyman KÖSMENE
10 Ekim 2014, Cuma
M. F. Ç. Rumuzlu okuyucumuz: “23. Cüzün sonlarına doğru yer alan secde âyetinde secde ile ilgili herhangi bir kelime geçmiyor. Bunun hikmeti nedir? Biraz açar mısınız?”
Bahsettiğiniz âyet Sâd Sûresinin 24. Âyetidir. Bu âyette Hazret-i Dâvud Aleyhisselâma su-i kast niyetiyle gelen, gizlice duvardan tırmanarak mescide atlayan, fakat niyetleri anlaşılmasın diye korkularından birbirlerinden dâvâcı olduklarını söyleyen iki kişiden Hazret-i Dâvud’un (as) Allah’a sığındığı ve secde ettiği haber verilir.
Bilindiği gibi, Hazret-i Dâvud Aleyhisselâm mescitte ibâdet ediyordu. Muhafızlar ise yabancı ve tanınmayan kimselerin mescide girmesine izin vermiyorlardı. Hazret-i Dâvûd Aleyhisselâma su-i kast yapmak isteyen iki düşman da mescide duvardan tırmanarak, Hazret-i Dâvûd Aleyhisselâm’ın yanına girdi. İçeriye girince de bu yapmacık dâvâyı uydurdular. Hazret-i Dâvûd Aleyhisselâm bunun bir fitne olduğunu anladı ve Allah’a secdeye kapandı.1
Hazret-i Davut Aleyhisselâm, muhafız ordusundan gizlenip duvardan atlayan ve fakat içeride niyetlerini de gizleyip birbirlerinden dâvâcı olduklarını söyleyen bu iki kişinin şerrinden ve görünmez şerlerden Allah’a sığınmış ve secdeye kapanmıştı. Bu âyeti okuduğumuzda, görünür görünmez fitnecilerin ve fesatçıların şerlerinden Allah’a sığınmak için secde yapmak vacip bulunmaktadır.

PELTEK DİL İLE NAMAZDA KIRAAT
Eyüp Bey: “Dili peltekleşen birisi namazda kıraati nasıl yapar? Eksik okuma ile namazı sahih olur mu? Olmadı diye vesvese konusu yapılır mı?”
Dilin peltekliği bir özürdür. Özür sahipleri ise, özürleri derecesinde mâzurdurlar, mâsumdurlar. Bilindiği gibi Peygamberlerden Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm’ın dili de ağdalı idi ve Cenâb-ı Hakka şu duâyı yapmıştı: “Rabbi’şrahlî sadrî ve yessir lî emrî, va’hlul ukdeten min lisânî, yefkahû kavlî.” (Rabbim, gönlüme genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimin bağını çöz. Ki sözümü anlasınlar.”2 Cenâb-ı Hak da Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm’ın duâsına karşılık: “Ey Mûsâ! İstediğin sana verildi.” buyurmuştu.3    
Şüphesiz duâları işiten de, hikmeti gereğince kabul eden de Cenâb-ı Hak’tır. Biz duâ etmeye devam edeceğiz. Üstad Saîd Nursî Hazretlerinin ifade ettiği gibi, duâları kabul etmek ve istediğin aynı şeyi vermek Cenâb-ı Hakk’ın hikmetine tabidir.
Unutmamalı ki, duâ bir ibadettir. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, ibadetin, meyvesi âhirette alınacaktır. Dünyevî maksatlar ise, o nev’î duânın ve ibadetin hususî vakitleridirler; o maksatlar, duâların hakikî gayeleri değildirler. Duâ çok edildiği halde problem çözülmezse, “Duâm kabul olmadı.” denilmeyecek; “Duânın vakti bitmedi!” denilecektir. Eğer Cenâb-ı Hak fazl ve keremiyle problemi çözerse, şifa verirse, dilimizin bağını çözerse baş göz üstüne. O zaman duânın vakti bitmiş olur. Aksi durum ise, duâya devam etmemiz gerektiğine işarettir.4
Diğer yandan, Kur’ân-ı Kerîm bir çok âyetinde, teklif-i mâlâ yutak olmadığını ilân eder.5 Yani İslâm bize gücümüzü aşan bir şeyi yapmamızı teklif etmez; bu konuda bize kolaylık tanır. Yani özür ve mazeret sahibiysek eğer, yapabildiğimiz kadarından sorumluyuz. Yapabildiğimizi yapmaya çalışalım; yeter. Cenâb-ı Hakk’ın, eksiklerimizle kabul edeceğinden umudumuzu kesmeyelim. Allah’ın, bizim amelimizden ziyade, kalbimize baktığını unutmayalım.
Dilimiz peltekleşiyor ise; bir yandan duâlarımızı eksik etmeyelim ve Cenâb-ı Mevlâ’mızdan dilimizin düzelmesini isteyelim, bunun için gerekirse ve bir çare varsa doktora gitmeye devam edelim; diğer yandan yapabildiğimiz kadar ibadetlerimize devam edelim. Endişeye ve vesveseye asla yer vermeksizin, yapabildiğimizle amel edelim. Olmadı diye vesvese konusu yapmamıza asla mahal yoktur. Özürden dolayı eksik okuma ile namaz bozulmaz; namaz inşallah sahihtir.

 Dipnotlar:
1 - Sâd Sûresi, 23/21-24.
2 - Tâhâ Sûresi, 20/25-28.
3- Tâhâ Sûresi, 20/36.
4- Sözler, s. 286, 287.
5- Bakara Sûresi, 2/233, 286; En’am Sûresi, 6/152; A’râf Sûresi, 7/42; Mü’minûn Sûresi, 23/62; Talâk Sûresi, 65/7.
Okunma Sayısı: 2697
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı