"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan olmayı biz mi tercih ettik?

Süleyman KÖSMENE
16 Ekim 2018, Salı
İman, insan aklının ve kalbinin en büyük emanetidir.

Fethiye Songül Akay: Cenabı Hak Ayet-i Kerime’de ‘Biz emaneti yere, göğe, dağlara teklif ettik. Onlar onu almaktan çekindiler. İnsan ise kabul etti. Muhakkak insan çok zalim ve cahildir’ (Ahzab Suresi: 72) buyuruyor. Burada kastedilen emanetlerden biri “insanlık” olabilir mi? Kısacası Cenab-ı Hak bizi insan olarak (ruhlar âleminde vs.) yaratırken bize sormuş mudur? Burada insan olarak yaratılmayı sorgulamıyorum. Bu soruyu sorduğumda genelde bu minvalde cevaplar alıyorum. Benim merak ettiğim şey insan olmayı biz mi tercih ettik?

İNSANLIK SIFATI BİR EMANETTİR 

İnsanlık sıfatı tek başına bir emanet olabilir. Ama insanın elinde daha büyük mega emanetler vardır. Mesela başta bütün erkânıyla iman, insan aklının ve kalbinin en büyük emanetidir. Eğer takdir ederlerse… Ahlak-ı hamide, insan ruhunu yaratıldığı eşref değere ulaştıran en büyük emanetlerdendir. İslamiyet gibi büyük ve mükemmel bir din Cenab-ı Hakkın insanlığa gönderdiği en büyük emanetlerdendir.

Bediüzzaman’ın ifadesiyle, İslamiyet zaten bir insaniyet-i kübradır.

Bütün bu değerli emanetler insanlık altyapısı bulunan varlığa gönderilmiştir. Yani insanlık kabına gönderilmiştir. İnsanlık kabını, kuyumcunun altın, elmas, yakut, akik, lü’lü, mercan gibi kıymetli mücevherleri koyduğu değerli bir tepsiye benzetebiliriz. Tepsi, değer olarak içindeki mücevherlerin en gerisinde kalacaktır.

İnsanlık kabı da içinde değerli mücevherler barındırmadığında değeri sıfıra, hatta sıfırın altına düşüyor. İnsanın esasen Allah’ın kendisine lütfettiği emanetlere riayet etmediğinde kaybettiği değerlerin en gerisinde, insanlık kabı bulunuyor. Bu durumda insan netice itibariyle, bir emanet olarak insanlık kabına da ihanet etmiş oluyor.

RABBİMİZİN NİMETLERİ HEP ÖNCELİK  TAŞIR

Bizi insan olarak kulluğuna kabul eden önce Rabbimizdir. Rabbimizi İlah olarak Rab’liğe kabul eden de nihayetinde biziz.

Bizi yarattığı andan itibaren kendisine kabil-i hitap kılan ve bize hitap eden önce Rabbimizdir. Yaratıldığımız anda O’na kul olarak muhatap olan, O’nun hitabına liyakat gösteren ve doğru cevap veren de nihayetinde biziz.

Bizi yarattığı andan itibaren eşref-i mahlukat makamına oturtan ve mahlukatına kıyasla değerde, şerefte, devlette, rütbede, lütufta, nimette, rahmette en yüksek dereceden yaratan önce Rabbimizdir. Yaratıldığımız andan teklif yaşına gelinceye kadar, nezih bir ubudiyet içinde Rabbimizin Rabliğine şehadet ederek aldığımız yüksek dereceye eşdeğer izzetli, hikmetli ve nezaketli bir duruş sergileyen de nihayetinde biziz.

Bizi yarattığı andan itibaren teveccühüne, kelamına ve rahmetine mazhar kılan önce Rabbimizdir. Yaratıldığımız andan teklif yaşına gelinceye kadar, mazhar olduğumuz teveccühe, sadece Rabbimize teveccüh ederek değer veren de nihayetinde biziz.

Bizi yarattığı andan itibaren başımıza insanlık gibi bir devlet kuşu koyan önce Rabbimizdir. Yaratıldığımız andan itibaren “Bela şehidna” dedikten sonra bu devlet kuşunun verdiği şaşkınlıkla kâh dili lâl kesilen, kâh benliğine yenik düşen, kâh nefsinin arzularına kapılan, kâh aklı kendisini yoldan çıkaran, kâh kulluğunu hatırlayan, ama Allah’ın kadrine layık biçimde Allah’a şükretmeyi beceremeyen de, ihmal eden de nihayetinde biziz.

İNSANIN KUTSAL İBADETİ

Peki, insan olmayı tercih ettik mi?

Bence bu soruyu insanlık sıfatıyla biz sormayalım.

Başına devlet kuşu konmuş bir şanslı kişinin, “bu devlet kuşunu ben mi tercih ettim?” sorusunu sorması her halde şu yüksek teveccühün, emsalsiz izzetin ve eşsiz ikramın verdiği şaşkınlıktan olsa gerektir.

“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye sorulduğunda biz, sözü ikiletmeden, “Evet Rabbim, Sen bizim Rabbimizsin. Biz buna şahidiz.” Demiştik.1

Bu şehadeti gösterdiğimizde biz, insan nüvesi olarak yüksek emanetlerin tamamını yüklenmiş bulunuyorduk. Cenab-ı Hak emaneti semavata, arz’a ve dağlara teklif etti. Onlar emaneti yüklenmekten çekindiler. Emaneti insan yüklendi.2

Bunu şöyle okuyalım: Rabbim insanı, insan olarak kulluğuna davet etti. İnsan bu kutsal davete icabet etti. Eğer zulümden ve cehaletten yakasını kurtarabilirse emanetine sahip çıkacak ve bu sahibiyetle inşallah ebedî saadete ulaşacak.

Dipnotlar:

1 -A’raf Suresi: 172

2- Ahzab Suresi 72

 

Okunma Sayısı: 13499
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı