YERYÜZÜ KAMERASININ KAYITLARI
A. Gültekin: “Mesnevî-i Nûriyenin 100. sayfasında geçen, “Kalbin hâdimlerinden bulunan hayal, meselâ en zayıf, en kıymetsizken, hapiste ve zindanda kayıtlı olan sahibini bütün dünyada gezdirir, ferahlandırır; ve şarkta namaz kılanın başını Hacerü’l-Esved’in altına koydurur; ve şehadetlerini Hacerü’l-Esved’e muhafaza için tevdi ettirir.” cümlesini açıklar mısınız? Bu cümlede, Hacerü’l-Esved’in amelleri muhafaza ettiği anlaşılmıyor mu?”
Üstad Hazretleri bahse konu olan cümlesinde hayalin işlerinden bahsediyor. Cümleyi madde madde kavramaya çalışalım:
1- Hayal, kalbin hizmetçilerindendir.
2- Hayal aslında pek zayıf ve kıymetsizdir. Çünkü kayıt altına alınmaz. Tutarsızdır. Kimi zaman gerçekleri görmekle beraber, çoğu zaman gerçekle ve hatta edeple bile alâkası olmayan pek çok görüntüleri kurgular durur.
3- Hayal, cisim kayıtlarıyla kayıtlı bulunan sahibini bütün dünyada gezdirir. Ferahlık ve mutluluk verir.
4- Hayal, namaz kılan bir takva ehlinin elinde bazen bir taşıyıcı olur ve namaz kılanı Kâbe’ye taşır, başını ibadet cezbesiyle Hacerü’l-Esved’in altına koydurur, Hacerü’l-Esved’i ibadetine şahit yapar. Yani, ibadeti aşk ve coşkuyla yapan birisi hayalen Hacerü’l-Esved’e yüz sürebilir, onu hürmetle selâmlayabilir. Onu ibadetlerine şahit yapabilir. Amelini muhafaza için hayalen Hacerü’l-Esved’e emanet edebilir.
Hacerü’l-Esved bir kamera gibi kendisini selâmlayanları kaydeder ve bu kaytları mahşerde Cenâb-ı Allah’a sunar. Bu doğrudur. Ne var ki, bu özellik bütün yeryüzünde vardır. Kur’ân buyurur ki: “O gün yeryüzü üzerinde herkesin ne iş yaptığını haber verir. Çünkü Rabbin ona konuşmasını emretmiştir.”1
Demek, toprak diye bastığımız yerleri, gezdiğimiz ve baş koyduğumuz yerleri birer kamera saymamız daha doğru olacaktır.
VESİLE DUÂSI SÜNNETTİR
Avustralya’dan okuyucumuz: “Farz öncesi kametten sonra vesile duâsı yapmanın hükmü nedir?”
Ezandan sonra vesile duâsı okumak sünnettir. Hanefîlere göre ezandan sonra vesile duâsı okuyunca kametten sonra vesile duâsı okumaya gerek kalmaz. Bir defa okumak yeterlidir.
Şafiîlere göre ise vesile duâsı ezandan sonra okunduğu gibi, kametten sonra da okunur. Her ikisi de sünnettir.
Bediüzzaman sünnet olarak ezandan sonra da, kametten sonra da vesile duâsı okumuştur.
Peygamber Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: ‘Her kim, ezanı işittiği zaman,
“Allahümme rabbe hâzihi’d-da’veti’t-tâmmeti ves’salâti’l-kâimeti Âti Seyyidinâ Muhammeden’il-vesilete ve’l-fazilete ve’b’ashü mekâmen-mahmûdeni’llezî ve’addeh.”
(Şu mükemmel dâvetin ve kıyamete kadar kaim ve daim olan namazın Rabbi olan Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (asm) vesile (en yüksek makam) ve fazileti ver. Ve onu, vaat ettiğin makam-ı Mahmud’a ulaştır.)’ derse, kıyamet gününde benim şefaatimi hak etmiş olur.”2
Öte yandan ezan ile kamet arasında duâ etmek de sünnettir.
Resulullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Ezan ile kamet arasında yapılan duâ geri çevrilmez.”3
GÜNÜN DUÂSI
Ey katında Ümmül-Kitap bulunan! Ey bulutlardan katre katre rahmet yaratan Allah’ım! Sen bütün kusurlardan münezzehsin! Senden başka ilâh yok! Dünya musîbetlerinden, kabir azabından, mahşer sıkıntısından eman istiyoruz. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar!
Dipnotlar:
1- Zilzal Sûresi: 4,5.
2- Buharî, Ezan, 365.
3- Tirmizî, Namaz, 158.