BU TESANÜD HİÇ SÖNMESİN!

Geçtiğimiz hafta sonu Köln’de idik. Pazar günü Köln’de gerçekleştirilen 11. Risale-i Nur Kongresi’nde Nübüvvet Masasında görevli idik.  

Kongre için Köln’ün seçilmiş olması isabetliydi. Köln İsevilerin merkezidir. Hıristiyan âlemi için kutsal bir şehirdir. Şehrin tarihi sahibi bulunan meşhur Dom Kilisesi şehrin merkezinde sekiz yüz yıllık tarihiyle, 1248 yılından beri yükselen bir abide idi. Katolikler meşhur haçlı seferleri kararını burada almışlar. Burada Müslümanların da yakın geçmişte ihtiyaçtan bayram namazı kıldıklarını bizi gezdiren arkadaşlar söylediler. Şimdi Müslümanların da bu şehirde camileri var.

Bizim program yaptığımız gün Katoliklerin bir gençlik bayramına rastlamıştı. Altı yüz bin Katolik gencin burada toplandığını duyduk. Kader cihetiyle ilginç bir rastlaşma idi. Kader İsevileri ve Nurcuları, her ne kadar birbirlerine bir mesaj iletmemiş olsalar da, aynı şehirde toplamıştı. 

Tabiî ki bizim onlara bir mesajımız olmadı, olamadı. 

 Ama hiç endişeniz olmasın, bu şevk, bu tesanüt, bu aşk, bu istikamet, bu ümit, bu istikrar, bu ihlâs devam etsin; Katoliklerin ve hatta bütün insanlığın gerçek İseviliği ve doğru İslâmiyet’i öğrenecekleri zaman -inşallah- artık uzak değildir.  

KARDEŞLİK BAYRAMI   

Köln’de tam manasıyla bir bayram yaşadık. Bayram tadında gerçekleştirilen bu kongrede aynı heyecan Köln’lü kardeşlerimizin ve ağabeylerimizin bütün zerrelerine sinmişti. Allah razı olsun. Rabbim hizmetlerinde büyük inkişaflar ve fütuhatlar nasip eylesin. Âmin. 

Kongre’nin ev sahipliğini Köln yaptı. Fakat Avrupa’nın hemen her şehrinden gelen binlerce okuyucumuz, ev sahipliğinde Köln’ü yalnız bırakmadılar. Tam bir Asr-ı Saadet kardeşliği ve yardımlaşması hâkimdi.  

Gerek Türkiye’den katılan altmıştan fazla akademisyen, yazar, düşünür ve ilim insanı arasında, gerekse Almanya’da kongreye ev sahipliği yapan hizmet ehli kardeşler, ağabeyler ve ablalar arasında tam bir koordinasyon ve kardeşlik vardı. 

Kardeşler arasında böyle şevk, hizmet aşkı, tesanüt, duâ, muhabbet ve sevgi olduktan sonra maddî boyutun, paranın, binanın, kemiyetin, sayı çokluğunun inanın hiç, ama hiç ehemmiyeti yok. Bunu orada hissediyorsunuz. Ve diyorsunuz bu tesanüt, bu hizmet aşkı, bu sevgi, bu nuranî duyarlılık, bu istikamette sebat dünyayı taşıyacak bir manevî güce sahiptir. Hizmet için bu güç lâzımdır ve yeterlidir. Bu da vardır elhamdülillah.   

KONGREDE PAYLAŞILAN FİKİRLER     

Kongrede beş masa tebliğ sundu. Beş masada görevli akademisyenler, yazarlar, fikir ve ilim insanları iki gün boyunca birlikte derslerini çalıştılar, konularını müzakere ettiler, tartıştılar ve ortaya beş ayrı deklarasyon çıktı. 

Her biri güncel dünya problemlerine farklı çözümler sunan masalar doğru İslâmiyet’i farklı bir başlıkta incelediler, dünya barışına Birleşmiş Milletlerden ve nice diplomatik girişimlerden daha fazla katkı sağlayacak ölçüde sonuç bildirgeleri hazırladılar. Masalar, Avrupa ve Doğru İslâmiyet, İnsaniyet-i Kübra ve Doğru İslâmiyet, Nübüvvet ve Doğru İslâmiyet, Terör ve Doğru İslâmiyet, Mezhepler ve Doğru İslâmiyet başlıklarını çalıştılar.

Ortaya çıkan mesajlar kongrede sunuldu. Sonuç bildirgeleri ve tasavvuf müziğinden sonra dinlenme arası verildi. Ardından panele geçildi. Dışarıda fuaye alanında kitap imzaları, program süresince devam eden kermes, ikramlar ve uzaktan gelenlerin hasretle kucaklaşmaları bu bayramın farklı ve unutulmaz karelerini oluşturdu. Yurt içinde ve yurt dışında Muazzez Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ni, bir yüksek fikrini ana tema yaparak anan Risale-i Nur Enstitüsü’nü böyle müstakim ve başarılı çalışmalarından dolayı tebrik ediyoruz.

Keza yurt içinde ve yurt dışında Risale-i Nur Enstitüsü’nün Muazzez Üstadı anma çalışmalarına fikirleriyle, çalışmalarıyla, ilmî ürünleriyle ve şerhleriyle destek veren ilim adamlarına, akademisyenlere, yazarlara ve düşünce adamlarına sonsuz teşekkür ediyorum.  

Keza yurt içinde ve yurt dışında Risale-i Nur Enstitüsü’nün Muazzez Üstadı anma çalışmalarına mücahitçe ev sahipliği yaparak hizmet için koşturan isimli ve isimsiz hizmet kahramanlarını Allah’ın rızasıyla ve Muazzez Üstadı’mızın duâlarına hissedar olmakla tebşir ediyorum.