"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân’da her şeyin yazılı oluşu

Süleyman KÖSMENE
30 Temmuz 2015, Perşembe
Kur’ân’da Yaş-Kuru Her Şey Vardır

Ömer Bey: “Bir âyette, ‘Yaş ve kuru ne varsa Kur’ân’da yazılıdır.’  denmekte. Kıyamet Günü’ne kadar olacak olaylar yazılı mıdır? Bu âyeti nasıl anlamalıyız?”

Bu âyete birkaç yönden bakmalıyız:

1- Âyette, Kur’ân değil, Kitab-ı Mübîn kavramı geçiyor. Bu durumda âyet; “Yaş ve kuru ne varsa Kitâb-ı Mübinde yazılıdır.”1 şeklindedir. Kitab-ı Mübîn tabiri, Kur’ân olarak yorumlanmakla beraber, başka mânâlara da delâlet ediyor.  

2- Bedîüzzaman Hazretlerine göre Kitab-ı Mübîn; Allah’ın Kelâm sıfatına göre Arş-ı Azamdan gelen Kur’ân-ı Hakîm; Allah’ın Kudret sıfatına göre de bu büyük kâinât kitâbıdır. Çünkü Cenâb-ı Hakk’ın Kelâm sıfatının tecellîsi Kur’ân-ı Hakîm; Kudret sıfatının tecellîsi de bu şehâdet ve gayb âlemi dediğimiz kâinâttır.2 Bedîüzzaman’ın tarifine göre Kur’ân, bu büyük kâinât kitâbının tercümânı ve müfessiridir.3 

3- Vâkıa; Kitab-ı Mübin’i Kur’ân olarak yorumladığımızda da, Üstad Bedîüzzaman Hazretlerine göre yaş ve kuru her şey Kur’ân’ın içinde vardır. Fakat herkes her şeyi içinde göremez. Çünkü her şeyin Kur’ân’da bulunma derecesi farklıdır. Bazen çekirdekleri, bazen nüveleri, bazen icmalleri, bazen düsturları, bazen alâmetleri; ya açık açık, yâ sadece bir işâretle, ya remiz ile, ya kapalı bir biçimde, ya ihtar tarzında; ihtiyaca göre, makamının ağırlığı derecesinde ve Kur’ân’ın maksadına uygun biçimde bulunur. Meselâ Kur’ân uçak, elektrik, tren, telefon, telgraf, radyo ve televizyon gibi teknolojik gelişmelerden, ya daha gelişmiş benzerlerini gösteren Peygamber mu’cizeleri yoluyla, ya da kapalı birer remiz veya işâret yoluyla bahseder.4 Bu işâret ve remizleri ise şüphesiz herkes değil, ehil olan âlimler çözerler.   

***

AKIL MAHLÛKTUR

Mustafa Bey: “Akıl emr-i itibari midir?”

Akıl mahlûktur. Yani yaratılmıştır. Yaratılmış olan bir şey hakîkî olarak vardır. Kur’ân birçok âyetinde “hâlâ akıl erdirmezler mi?”5 buyurur. Çünkü akıl erdirmek Allah’ın bize bir ihsanıdır. Teklife muhatap olan da akıldır. Akıl eğer gerçekten var olmayıp da, var sayılan bir şey olsaydı teklife mahal olmazdı. Emr-i itibârî, gerçekten var olmayıp, var sayılan, var kabul edilen, var olduğuna itibar edilen iş ve emir demektir. 

Kur’ân’a göre, “bizleri ve yaptığımız işleri Allah yapıp yaratmaktadır.”6 Bizim cüz’î irademiz yaratıcı değildir. Fakat tercihi olan fiillere meyleder ve yönelir. Yönelişi kendisine ait olduğu için sorumludur. İşte Mâturidiye’ye göre bu yöneliş, Eş’âriyeye göre bu yönelişteki tasarruf emr-i itibaridir. Yani var sayılan bir şeydir. Bundan dolayı bundaki sorumluluk kula verilebilir.7  

***

SOL ELİN SAKINCALARI

Tarhan Bey: “Zorunlu haller dışında sol el ile yemek yemenin sakıncaları nelerdir? Bu konu hakkında âyet ve hadis var mı?”

Sol eli taharette, sağ eli yemek ve içmekte kullanmak sünnettir. Zorunlu haller dışında bunun aksi sünnete uygun düşmez. 

Konuyla ilgili hadislere bakalım:    

Ömer İbnu Ebî Seleme (ra) anlatıyor: “Resûlullah’ın (asm) terbiyesinde bir çocuktum. Yemekte elim, tabağın her tarafında dolaşıyordu. Resûlullah (asm) beni uyardı: “Evlât! Allah’ın ismini an, sağınla ye, önünden ye!” Bundan sonra hep böyle yedim.”8

Seleme İbnü’l-Ekva’ (ra) anlatıyor: “Resûlullah’ın (asm) yanında bir adam sol eliyle yemek yemişti. Peygamber Efendimiz (asm): “Sağınla ye!” buyurdu... Adam kibri dolayısıyla: “Yiyemiyorum!” dedi. 

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm):

“Yiyemez ol! Onu böyle demeye kibri sevk etti!” buyurdular. Bundan sonra adam elini ağzına kaldıramadı.”9

İbnu Ömer (ra) anlatıyor: “Resûlullah (asm) buyurdular ki: “Sizden kimse sakın sol eliyle yiyip içmesin. Çünkü şeytan soluyla yer içer.”10

Ancak şüphesiz sağ elde hastalık, yaralılık, özürlük, sakatlık...vs. gibi engeller söz konusu ise, bu durumda zorunlu olarak her şeyde, var olan sol el kullanılabilecektir.    

Dipnotlar: 1- En’am Sûresi: 59. 2- Sözler, s. 471. 3- İşârâtü’l-İ’câz, s. 15. 4- Sözler, s. 229. 5- Bakara Sûresi: 164, 170, 171; Mâide Sûresi: 58, 103... 6- Sâffât Sûresi: 96. 7- Sözler, s. 431. 8- Buhârî, Et’ime 2, 3; Muvatta, Sıfatu’n-Nebiyy, 32, (2, 934); Ebu Dâvud, Et’ime 20, (3777). 9- Müslim, Eşribe 107, (2021).]. 10- Müslim, Eşribe 106, (2020); Ebu Dâvud, Et’ime 20, (3776).

Okunma Sayısı: 2482
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı