Ankara’dan okuyucumuz: “Namazı hangi durumlarda kazâya bırakabiliriz? Yorgunluk kazâya bırakmak için özür sayılır mı?”
TAMAMEN DÜŞÜREN ÖZÜRLER
amaz kılmamanın meşru özrü vardır. Bunları sırayla görelim:
1-Namazı tamamen düşüren özürler. 2-Namazı kazâya bırakmayı mubah kılan özürler.
1-Namazı tamamen düşüren özürler şunlardır:
I-Kadınların hayız ve nifas halleri. Bu hallerde kadınların namazları İlâhî rahmet ve şefkat gereği tamamen düşer. Çünkü hayız ve nifas halinde kadının namaz kılmasında zorluk vardır. İslâm zorluk dîni değildir. Kadınlar, hayız ve nifas halinde kılmadıkları namazları sonradan kazâ etmezler.
II-Delilik, şuuru kaybeden baygınlık veya koma hali. Delilik, baygınlık veya koma hali şuur kaybı demek olduğundan bu hallerde namaz doğrudan düşer. Bu durum bir gün devam ederse, yani beş vakit namaz süresi boyunca ayılma ve şuura dönme gerçekleşmez ise, ayıldığı zaman bu halde geçirdiği namazları kazâ etmez. Bir günden az bir süre devam eden baygınlık veya şuur kaybı halinde ise geçirilen namazlar kaza edilir.
İçkiden sarhoş olmak namazı düşüren bir özür değildir.
III-Mürtedlik, yani dinden dönme ve kâfir olma hâli de namazı doğrudan düşürür. Dinden çıkıp kâfir olduktan sonra yeniden İslâmiyet’e giren kişinin bu süre içinde geçirdiği namazları kazâ edip etmeyeceği konusunda mezhepler ihtilaf etmişlerdir. Şâfîilere göre böyle birisinin, namazını kazâ etmesi gerekir. Diğer mezheplere göre ise, kazâ etmesi gerekmez.
Bu üç özürden başka hiçbir özür namazı tamamen düşürmez.
KAZAYI GEREKLİ KILAN ÖZÜRLER
2-Namazı kazâya bırakmayı mubah kılan özürler:
Bazı özürler, namazı kazâya bırakmayı mubah kılıyor. Bunlar kısaca şunlardır:
1-Uyku. Namaz vaktinde uykuda bulunan kimse, bu halde geçirdiği namazdan sorumlu değildir. Uykudan uyandıktan sonra geçirdiği namazını kazâ eder. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm), “Uykuda iken namazı geçirmek kusur değildir. Uyanık iken kılmamak kusurdur. Sizden biriniz unutursa veya uykuda namazını geçirirse hatırlayınca hemen kılsın.” Buyurmuştur.
Hiç şüphesiz, uykudan önce kişinin, girecek namaz vaktinde uyanabilecek şekilde tedbir alması dînî hayatının güzelliğindendir. Fakat tedbir almasına rağmen uyanamamış veya tedbirde bir aksama olması nedeniyle uyanamamış ise, bundan dolayı günahkâr olmaz. Uyandıktan sonra namazını kazâ eder.
2-Unutkanlık. Namaz vakti girmiş olmasına rağmen, bir dalgınlık eseri olarak namaz kılacağını unutan veya kıldığını zanneden kimse de, bu halde geçirdiği namaz için günahkâr olmaz. Çünkü unutmak insanın irâdesinde olan bir şey değildir.
Her şeye rağmen, insan beşerdir. Beşerde unutma sıfatı vardır. Ola ki, umulmayan bir şey o vakitte oluverdi ve bir farklı heyecan veya bir farklı olay namazı bize unutturdu. Binde bir de olsa bu durum, irâdemiz dışında gerçekleştiğinden, günahkâr edici bir husus teşkil etmez. Hatırladığımız anda namazımızı kazâ ederiz.
DİĞER ÖZÜRLER
3-Namaz vaktinin girdiğinden habersiz bulunmak. Bu da her zaman vaki olmayan, binde bir özel şartlarda meydana gelebilecek bir husustur. Namaz vaktinin girdiğinden habersiz olan kişi bu vakitte kılmadığı namazdan dolayı günahkâr olmaz. Haberdar olduğu an namazını kazâ eder.
4-Temizleyici su veya teyemmüm yapacak bir malzeme bulamama durumu. Bu husus da çok özel şartlarda söz konusu olabilir. Diyelim nezârete atılan ve namaz vakti içinde su veya teyemmüm malzemesi bulmaktan yoksun kalan kimse namaz için gerekli temizliği yapamayacağından, namazı vaktinde kılamaz! Su veya teyemmüm malzemesi bulduğu an namazını kazâ eder.
Bu mazeretlerin dışında namazı kazâya bırakmayı mubah kılan bir özür yoktur. Fakat namaz kılmama günahını derece derece hafifleten özürler söz konusu olabilir. Meselâ şiddetli savaş hali nedeniyle veya bir hastabakıcının hizmetini aksatması halinde hastasının ölmesinden korkması nedeniyle vakti içinde namaz kılamaması günah bakımından hafifletici özür sayılabilir.
Yorgunluk namazı kazâya bırakmayı mubah kılmaz.