"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Namazım sahih olmuş mudur?

Süleyman KÖSMENE
09 Şubat 2021, Salı

Suat Gümüş: “Kur’ân’da harflerin mahreçleri ile ilgili konuları okurken vesveseye kapıldım. Şöyle ki çocukluktan sûreleri ya ağızdan ya da Türkçeden öğrenirken Türkçede olmayan bazı harfleri yanlış öğrenebiliyoruz. Fatiha’daki “Ğayri’l-mağdubi aleyhim” ifadesini “Gayri’l-mağdubi” şeklinde Arapça’daki Ğayın harfi yerine gaf harfi veya gafa yakın bir şekilde telâffuz edilebiliyor. Ben bu hususlarda çok vesveseli olduğumdan acaba doğru mahreci öğreninceye kadar yıllarca namazda “Ğayri’l-mağdubi” yerine  “Gayri’l-mağdubi” şeklinde hatalı bir telâffuz mu yaptım şeklinde vesveseye kapıldım. Bu durumda namazlarım sahih olmadı ise benim ne yapmam gerekir? Beni bu konuda aydınlatır mısınız?”   

Namazda Kıraat

Namazın farzlarından biri kıraattir. Yani Fatiha Sûresi ve zamm-ı sûreleri manasını bozmadan okumak, namazın içindeki diğer duâ ve tesbihleri düzgünce okumaktır. Özellikle Fatiha Sûresi başta olmak üzere zamm-ı sûreler namazın omurgası hükmündedirler.   

Peygamber Efendimiz (asm) “Fatihasız namaz olmaz” 1 buyurmuştur. Şâfiîlerde bu yüzden Fatiha okumak ve cemaatle kılanlardan her birinin kendi Fatiha’sını okuması farzdır. Hanefilerde ise Fatiha okumak vaciptir. 

Ancak bizlerin, çoğumuzun, ahir zaman nesli olarak, üzerimizden buldozer geçmiş gibi, zamanında namazın kıraatini düzgünce yapacak kadar bir dil terbiyesi alarak yetiştiğimiz söylenemez. Namaz kılmamaya ve ibadet yapmamaya ayarlanmış bir nesiliz biz!

Küçüklükten kendisi veya anne babasının gayretiyle, camilerden namaz kılacak kadar bir sûre ve duâ bilgisini edinenler şanslı bulunuyorlar. Hususî kurslara gidenler ve kendisini yetiştirenler elbette olmuştur. O ayrı mesele! 

Ne kursa, ne camiye gitmeden, ne hususî çabalarıyla öğrenme imkânı bulmadan ibadet yaşına gelmiş insanımızın sayısı az değildir.      

Namazı Geciktirdikçe Geciktiriyoruz

Ne olacak bizim halimiz? Namaz kılmak istesek bile, dilimiz vaktiyle kırılmadığı için, sûre ve duâlara dönmüyor. Harfleri doğru telâffuz edemiyor. Nefsimizde bir yabanîlik var. Dilimizin zevk-i ruhanisi kaçmış!...   

Şeytan da oturmuş, bunun üzerine ekmek yemek istiyor. Bize, “Zaten bilmiyorsun. Yanlış okuyorsun. Sen namaz kılamazsın! Namazda böyle yarım yamalak okumak günahtır!” gibi sağdan yaklaşarak bizi namazdan soğutmaya çabalıyor.  

Biz de en masum bir yaklaşımla, “önce duâ ve sûreleri ezberleyeyim, sonra namaz kılmasını şöyle güzelce öğreneyim” diyoruz, namaz kitabı da alıyoruz, ezberlemeye ve öğrenmeye de başlıyoruz. Ama “tam” öğrenince kılarım gibi masum bir gerekçeyle namaz kılmayı geciktirdikçe geciktiriyoruz. 

Oysa ömür geçiyor. Hayatımız hızla ahirete koşuyor. Kıldım kılacağım derken ölüm kapımıza gelip dayanıyor! Nefesimiz sayılıdır! 

Ne var ki bunlar da şeytanın taktikleridir. Şeytan karşımıza geçip, “Namaz kılma!” demiyor. Şeytan kurnazdır. “Kıl, ama iyice bir öğren de kıl! Sonra Allah namazı yüzüne vurmasın!” gibi sözlerle yumrukları habire sağdan geçiriyor. 

Şimdi Biz Ne Yapacağız? 

Yapacağımız tek şey, yanlış doğru demeden, oldu olmadı vesvese etmeden, ezan okunduğunda kendimizi bir seccadeye atacağız. Bildiğimiz kadar, bildiğimiz duâ ve sûrelerle namazımızı kılacağız. Bu namaza oldu mu demeyeceğiz! Bu namaz inşallah olmuştur! Niyetimizin sıhhatine, kalbimizin Allah korkusuna Rabbim inşallah bu namazı kabul etmiştir. 

Göç yolda düzülür demişler. Bu, namazda geçerlidir. ‘Önce öğren, sonra kıl!’ yok! ‘Bildiğin kadar kılarak öğren!’ var! Yanlışsa… Bir namaz kitabı al ve düzelte düzelte kıl! 

Bu, zor değildir. Düzeltinceye kadar okudukların makbuldür, korkma! Ama düzeltmeye gayret et! Oluyormuş diye yanlışta kalmaya devam etme! 

Bediüzzaman der ki: “Zahir-i şeraite muvafık olarak işlediğin ameline, “acaba sahih olmuş mu?” deyip vesvese etme! Fakat “kabul olmuş mu?” de, gururlanma, ucba girme!” 2  

Kasten olmamak şartıyla, yanlışlıkla harf değiştirmeyle, hareke değiştirmeyle namaz bozulmaz! Günah da olmaz! Korkma! 

İşe Fatiha Sûresi’nden başla! Yazılanları yazıldığı şekliyle ezberlemek kâfidir. Türkçe’de olmayan harfleri yakın söyleyiş biçimleriyle öğrenmek geçerlidir. Allah kabul etsin. 

Dipnotlar:

1- Ebû Davud, Salât, 136. 2- Sözler, s. 310.

Okunma Sayısı: 3945
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı