"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neşriyatımız bizi cennete çağırıyor

Süleyman KÖSMENE
02 Aralık 2015, Çarşamba

NEŞRİYATIMIZA SAHİP ÇIKIYOR MUYUZ?    

Sahi, neşriyatımıza sahip çıkıyor muyuz? 

Biz neşriyatçı bir cemaatiz. Günlük gazetemiz var. Gençlerimize, ailemize, yavrularımıza hitap eden dergilerimiz var. Kitaplarımız var. Takvimlerimiz var. 

Her bir yayınımızın, kendi alanında Risale-i Nur’un şerhi ve naşir-i efkârı olmak noktasında “birinci” olduğuna inanıyoruz. 

Cihad-ı manevî olmak noktasında “birinci” olduğuna inanıyoruz.

Neşredenlerin ve bu neşriyata sahip çıkanların, Üstadımızın “naşirler” hitabına mazhar olmakta “birinci” olduğuna inanıyoruz. 

Neşredenlerin ve bu neşriyata sahip çıkanların, Üstadımızın “Beraber dergâh-ı İlâhiyeye müteveccih olup rabt-ı kalp ederek, Kur’ân-ı Hakîm’in hizmetinde el ele verip tevfik ve hidayet istemek.”1 Duâsına mazhar olmakta “birinci” olduğuna inanıyoruz.

İnanın bu bir dünyevî ticaret değil, uhrevî ticarettir.         

BU BİR CİHADDIR!

Günlük gazetemizi alıyor muyuz? Umumî hizmet bütçemize “günde bir” gazete almak suretiyle çam sakızı çoban armağanı bir günübirlik katkımız oluyor mu, olmuyor mu? 

Gazetemiz bir dâvâ gazetesi. Okumaya zamanımız olmasa bile, internetten takip etsek bile, ara sıra bir gazete alsak bile, bazı haber ve yorumlarına kızsak bile…

Dâvâ gazetemizi her gün almalıyız! Gelmediğinde, onu getirmeyen sebeplere dünyayı dar etmeliyiz. Dâvâ bu; şakası olur mu?

Günde bir lira nerelere vermiyoruz ki? Bir çay parası!

Gazetemize günde düzenli bir liramız nasip olsun; çok mu?  

İnanın, o bir liralar yarın mahşerde en makbul sadâka-i cariyemiz olacak inşallah. 

Çünkü bu bir cihaddır! 

Bu işin şakası yoktur! Bu işin kırgınlığı, dargınlığı yoktur!

Bizim el bombamız da, bizim intihar yeleğimiz de gazetemizdir. 

Bir dane-i hakikatin neşrine bin canımız olsa feda olsun diyebilmeliyiz. Ne bir lirası?

“Bütün dünya benim olsa, bir tek hakaik-i imaniyenin vücut bulmasına bilâtereddüt vermesine nefsim itaat ediyor.”2 diyen bir Hakikat Üstadının talebeleri değil miyiz?

Gazetemizi bizzat almalıyız. Bayimiz mi getirmiyor, dağıtımcımızda mı sıkıntı var?

Sorunları aşabilmeliyiz.

BENİM BİR DÂVÂM VAR

Bir Yahudi fıkrası anlatılır hep… Hani Yahudi okuma yazma bilmezmiş, ama dininin ve dâvâsının gazetesini her gün düzenli alırmış. 

Ona, “sen okuma yazma bilmezsin; her gün neden alırsın?” demişler. 

“Bilmem ama… Benim bir dâvâm var! Okuma yazma bilmemem, dâvâma destek olmama engel değil!” demiş.

Bizim sadece gazetemiz yok ki. 

Gençlerimiz için Genç Yorum… Yavrularımız için Can Kardeş… Eşimiz ve ailemiz için Bizim Aile… Akamisyenlerimiz için Köprü… Her biri kendi alanında riyaset sahibi, Risale-i Nur’un şerhi mahiyetinde kaleme alınmış kitaplarımız… 2016 yılı takvimlerimiz…

LİSTEYE MUHAKKAK DAHİL OLALIM

Yayınlarımızı en verimli şekilde takip etmenin yolu: Bir otomatik liste yapalım veya liste varsa muhakkak dâhil olalım. 

Bu listelerin bir ucunun âlem-i bekada olduğunu unutmayalım. Bütün listelerin yarın Üstada teslim edileceğini unutmayalım.

Her yayınımız çıktıkça listeden otomatikman birer adet alalım. 

Okumuyorsak, bir okuyana hediye edelim.

İnanın hediye öyle makbule geçiyor, öyle makbule geçiyor ki… Ekmekten, sudan daha çok hora geçiyor. Deneyin, göreceksiniz.

(Buradan, İzmir ili neşriyat sorumlusu ve gazetemiz yazarı muhterem Muharrem Okur’un ve gayretli ekibinin, siz gizli kahramanların desteğiyle yayınlarımızı ve takvimlerimizi hediye olarak bizzat cezaevlerine ve hükümlülere ulaştırdığını hayırla anmadan geçemeyeceğim. Destek verenlere tebrikler.) 

Hem hediye sevabı, hem hizmet sevabı, hem cihad sevabı… 

Bu sevaplar sağanağına doyum olur mu? Bu sevaplar sağanağı dünya serveti ile alınır mı? Ama hulus-u kalp olduktan sonra, birkaç lirayla alınabiliyor.  

Unutmayalım: Neşriyatımız bizi Cennete çağırıyor. 

Elinden tutalım, inşallah o da bizim elimizden tutacak.

Dipnotlar: 1- Bediüzzaman, Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2007, s. 576.  2- Bediüzzaman, Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2007, s. 59.

Okunma Sayısı: 3976
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hasan Muharrem okur

    2.12.2015 01:47:01

    Hocam tebrik ve teşekkür ederim. İnşaallah gazeteyi okuyarak Nur talebesi olan kimselerin öykülerini okumak nasip olur

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı