"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur müşterileri aramaz

Süleyman KÖSMENE
28 Şubat 2015, Cumartesi
Bekir Bey: “Üstad Hazretlerinin “Risale-i Nur müşteri aramaz.” sözünü nasıl anlamalıyız?”

TEBLİĞ VAR, ISRAR YOK!

Hakkı ve hakikati tebliğ etmek, Kur’ân’ın önemli emirlerindendir. Fakat vazifenin tebliğ ile sınırlı olduğu; tebliğde ısrar edilmemesi gerektiği ve tebliğ edildikten sonra hidayet verme işinin bizzat Allah’a ait olduğu da, Kur’ân’ın önemli hatırlatmalarındandır. 

Kur’ân’a göre, tebliğ etme ile hidayet etme arasında, yaratılan ile Yaratıcı arasındaki mesafe kadar sonsuz bir mesafe bulunuyor. Nitekim tebliğ etme bizim fiilimiz iken, hidayet etme yalnız Allah’a ait bir fiildir. 

Kur’ân buyurur ki: “Peygambere düşen ancak tebliğ etmektir!”1   

MÜŞTERİ OLMAYANA TEBLİĞDE ISRARCI OLMAMALI! 

Tebliğ etmek bize düşen önemli bir vazife iken; tebliğde ısrarcı olmayı, bir müstağniye (dine ihtiyaç duymadığını düşünen bir ukalaya) tebliğ edeceğim diye kendini parçalamayı ve bunun için bir müşteriyi (dine müşteri olan ve bir şeyler öğrenmek isteyen birisini) ihmal etmeyi Kur’ân makbul saymaz. Allah (cc), bu hususta Sevgili Resulünü bile (asm) –tabir caizse- itap ediyor.  

Abese Sûresinin nüzul sebebi şöyle bir vakıadır: Resulullah Efendimiz (asm) azılı müşriklerden Utbe bin Rabia, Ümeyye bin Halef ve Ebu Cehil bin Hişam ile konuşuyor, onları Allah’ın dinine dâvet ediyordu. Onlar da dinlemiyorlar, lâf anlamıyorlar, hatta alay ediyorlardı. Peygamber Efendimiz (asm) ise dâvetini yaymakla haşir neşir olmuş, bir kişiyi olsun imana getirebilmek için çabalıyor; bu zor insanların imana gelmesinin bir çok insan üzerinde etkili olacağı düşüncesiyle –tabir caizse- kendini yıpratırcasına dâvetini anlatıyordu.

Bu sırada kör bir mü’min olan Abdullah ibn-i Ümmü Mektum Hazretleri tutunarak ve yedekleyerek Resulullah Efendimizin (asm) yanına kadar geldi ve “Ya Resulallah! Allah’ın sana indirdiği Kur’ân’dan bana öğret! Beni irşad buyur!” dedi. Peygamber Efendimiz (asm) İbn-i Ümmü Mektum’a cevap vermedi. 

İbn-i Ümmü Mektum (ra), Peygamber Efendimizden (asm) yüz bulamayınca sözünü tekrarlayıp durdu. 

İşte tam bu sırada, Peygamber Efendimiz (asm) henüz oracıktayken, henüz azılı ve zor müşriklerle görüşme yaparken Abese Sûresi nazil oldu. Peygamber Efendimiz’i (asm), İbn-i Ümmü Mektum gibi Allah’ın dinini öğrenmek için can atanlara tebliğde öncelik vermesi konusunda uyardı. 

MÜSTAĞNİ OLANLAR RİSALE-İ NUR’A ULAŞAMIYORLAR  

Risale-i Nur, asrımızın tebliğ kitabıdır. Fakat müstağni olanlar, “ben bilirim” diyenler, müşteri olmayanlar ona ulaşamazlar! Onu hor görenler onun hakikatine erişemezler! Onu istihfaf edenler onun gölgesine yaklaşamazlar! 

Böylelerine karşı ısrarla Nur hakikatlerini satmaya kalkmak abesle iştigaldir. Tebliğin hakkı hürmetine bir defa uyarılsa kâfidir. Kabul etmezse ısrar etmemelidir. ‘Makamı mevkii var, kabul ederse büyük etki yapar’ gibi hususları düşünmemeli; müşteri olmayan birisine Nur hakikatlerini vermeye çalışmamalıdır. 

Üstad Bedîüzzaman, Risale-i Nur’un değerini bilmeyen bir ele Risale-i Nur vermenin makbul olmadığını ifade ediyor: “İstanbul’daki Amerika Sefiri vasıtasıyla Amerika’daki Müslüman heyetine Zülfikar’ı ve bir Asa-yı Musa’yı göndermesini isteyen o dostumuz ve kardeşimize deyiniz ki: Sefirlerin kafası siyasetle meşgul olduğundan ve Risale-i Nur, siyasetle alâkası olmadığından, siyasî bir kafa çabuk takdir edemiyor. Hem Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı. Amerika, buranın en küçük bir havadisini merakla takip ettiği halde, buranın en büyük bir hadisesi olan Risale-i Nur’u elbette arayacaktır.”2

Burada Bedîüzzaman Hazretleri tebliğ yapmamayı değil; tebliğde ısrarcı olmamayı ve müşteri olmayanlarla kafamızı fazla meşgul etmemeyi; tebliği mütezellilane değil, müftehirane yapmayı hatırlatıyor. 

Dipnotlar:

1- Maide Sûresi: 99; Nur Sûresi: 54; Ankebut Sûresi: 18; Tegabun Sûresi: 12.
2- Emirdağ Lâhikası: 194, 195.

Okunma Sayısı: 4822
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • M Numan

    28.2.2015 08:27:28

    Burası bazı aklı nerede belli olduğu belli olmayanlarca biz bir şey yapmayacağız Risaleler müşteri aramaz deyip hiç tebliğ yapmamakta. lüzumsuz görmekte. Risale kitaptır nasıl müşteri arasın? ama nurcu müşteri arar. öyle sığ düşünen biçarelere sesleniyorum ki nurcular müşteri aramasa idi sana vesile olan seni de getirmemesi lazımdı ey biçare

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı