"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şefkat burcunda İsm-i Rahim

Süleyman KÖSMENE
20 Temmuz 2016, Çarşamba
Salih Bey: “Rahim isminin şefkat burcunda tecellisinden ne anlayacağız?”

BİR RAHMET ELİ

Bediüzzaman Hazretleri bazı yüksek sıfatları bazı esma için bir tezahür ve tecelli alanı olarak zikrediyor. Veya şöyle diyelim: Yahut bazı sıfatları gösteriyor ki, bu sıfatlar İsm-i Rahim namına insanlarla ve hayvanlarla temas halindedirler. Bir dokunuşla insanı insan, hayvanı hayvan kılan bir değerler zincirine sahiptirler. İsm-i Rahim bir ana çatıdır. Bu ana çatıyı hayatla, canlılarla, insan ve hayvanla buluşturan temel sütundan birisi şefkattir.  Veya şefkat, İsm-i Rahim’in, rahmet namına insanların ve hayvanların imdadına verdiği bir güçtür.  

Yahut şefkat, Rahim isminin insanlara ve bütün canlılara ulaştığı bir rahmet elidir. Bu sebeple çok güçlüdür. Bu el ile Rahim ismi insanı insana, insanı hayvana, hayvanı insana ve hayvanı hayvana akraba, dost, kardeş ve arkadaş eylemiştir. 

Sıla-i rahim bu rahmet elinin insanlar arasında dolaşmasıdır. Yani en yakından başlayıp en uzağa kadar kişinin akrabasına, dostlarına, arkadaşlarına ve nihayet bütün insanlığa ve bütün hayvanata iyilik etmesi, şefkat etmesi, yardımcı olması, düşmanına karşı arka çıkması ve elinden tutması Rahim isminin bir cilvesi olan şefkattendir.  

Şefkatle dost dostuna iyilik eder, düşmanına kötülük etmekten kaçınır, masumun elinden tutar,  yavrulara medet eder, acizlerin imdadına yetişir, kendinden aşağıda olanları sever ve onlara yardım eder, kendinden yukarıda bulunanlara saygı ve hürmet eder. Bütün bu fiiller İsm-i Rahim’e ait olan şefkatin aramızdaki cilvelerindendir.

ŞEFKAT EDEN ALLAH’TIR

Allah Müşfik’tir, Rahman’dır ve Rahim’dir. Esirger, korur, acır, merhamet eder, şefkat eder, bağışlar, sever, lütfeder. Hiç şüphesiz yeryüzünü bir sevgi yumağına çeviren şey, Allah’a ait olan bu güzel sıfatların insanlar dünyasına nüzulünden başka bir şey değildir.   

Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Allah, arz ve semayı yarattığı gün, yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet göklerle yer arasını dolduracak kadardır. Ondan yeryüzüne tek bir rahmet indirdi. İşte anne, yavrusuna bununla şefkat eder. Vahşi hayvanlar ve kuşlar birbirlerine bununla merhamet ederler. Kıyamet günü geldiği vakit Allah, rahmetine bunu da ilâve ederek (tekrar yüze) tamamlayacaktır.”1  

Şefkat ve merhamet duyguları, dünyayı Cennete çeviren ve her canlıda yaratılmış bulunan temel duygulardandır. Bu güzel duygular vesilesiyle canlılar birbirine acır, merhamet eder, şefkat eder, esirger, insaf eder, korur ve bağışlar. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, şefkat bütün çeşitleriyle lâtiftir, nezihtir ve pek geniştir. Öyle ki evladına şefkat eden bir kişi, bu münasebetle bütün yavrulara, hatta bütün canlılara şefkat eder. Bu vesileyle Rahim isminin şefkat tecellisini kendi kalbinde yaşamış olur.2  

KADIN ŞEFKAT KAHRAMANIDIR

Bedîüzzaman kadını şefkat kahramanı ilân ediyor.3 Çünkü kadın fıtrî şefkatiyle çocuklarını güzelce terbiye eder, besler, büyütür, eğitir; böylece evinin, çocuklarının, annesinin, babasının ve kocasının iyilik meleği olur ve büyük sevap kazanır. Kadın aynı şefkatle iman hizmetinde de başarılı olur. 

Rahîm isminin bir burcu olan şefkat bütün kâinatı kucaklayan, her canın ve her canlının bütün ebedî ihtiyacını karşılayan ve tatmin eden ve insanı hadsiz düşmanlarından emin kılan kuvvetli ve büyük bir nurdur. Bu ismin feyzi, insana sonsuz derece huzur verir, insanı ebedî mutlu eder, insana ölümle ölmeyen saadetler yaşatır. Bu ismin feyzi olmazsa insan bütün dünyanın sultanı da olsa, beş paralık huzur bulamaz.4  

GÜNÜN DUÂSI

Ey bütün duâları işiten! Ey bütün niyazlara cevap veren! Ey kullarını tehlikelerden himaye eden Allah’ım! Ülkeme ve âlem-i İslâm üzerine Rahmetini isterim, Şefkatini isterim, Lütfunu isterim, Keremini isterim, fitnecilerin istilâsından himayeni ve düşmanların tasallutundan hıfzını isterim. Âmin. 

Dipnotlar: 1- Müslim, Tevbe 21, (2753) 2- Bediüzzaman, Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2007, s. 52. 3- Bedîüzzaman Saîd Nursî, Lem’alar, Yeni Asya.Neşr., Germany, 1994,  s. 201. 4 - Bediüzzaman, Mektûbât, Yeni Asya Neşriyat, Germany, 1994, s. 34.

Okunma Sayısı: 1609
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • SAİD HAKTAN

    20.7.2016 12:10:47

    SÜLAYMAN AĞABEY,ALLAH CC SİZLERDEN RAZI OLSUN. BU ZOR ZAMANDA DURUMDAN VAZİFE ÇIKARANLAR DÜKKANLARA EVLERE SALDIRIP DARBE YANLISI DİYEREK PROVAKATÖRLÜK YAPANLAR VAR.HERGÜN YAZDIĞINIZ DUALAR GÖNLÜMÜZE SUKUNET VE MANEVİ KUVVET VERİYOR.GAZETEMİZİN.DURUMDAN VAZİFE ÇIKARIP SOKAK KABADAYILIĞINA SOYUNAN VE HUKUKSUZ BİÇİMDE MİLLETİN MALINA ZARAR VERENLER İÇİN YAZI YAZMASI ÇOK ÖNEMLİ"MÜSPET HAREKET"ADINA..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı