"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tebbet Sûresinin nüzul sebebi -3-

Süleyman KÖSMENE
07 Mart 2015, Cumartesi
İstanbul’dan okuyucumuz: “Tebbet Sûresinin iniş sebebini, açıklamasını ve tefsirini yapar mısınız?”

SAFA TEPESİNDEN DÂVET

“Ey Resûlüm! En yakın akrabalarını uyar”1 âyetinin hükmü gereği Peygamber Efendimiz’in (asm) yakın akrabalara ziyafet üstüne ziyafet tertipleyerek onları imana dâvet ettiğini dün yazmıştık. Bu ilk çağrıya karşılık yakın akrabalardan bir tek Hazret-i Ali’nin (ra) Peygamber Efendimiz’e (asm) açıkça iman ettiğini ve ona yardımcı olacağını açıkladığını, onun dışında şimdilik iman ettiğini açıklayabilen çıkmadığını da dünkü yazımızda beyan etmiştik. Fakat yakın akrabalardan Peygamber Efendimiz’e (asm) düşman da çıkmamıştı. Ebu Leheb’den başka. 

Ebu Leheb ise, yakın akrabaların İslâmiyet’e dâvet edildiği bu dönemde sevgili yeğeni Peygamber Efendimiz’e (asm) düşman olup çıkmıştı. 

Cenâb-ı Allah, bu defa “Emrolunduğun şeyi, onları çatlatırcasına bildir!”2 âyetini indirdi. Bu âyet, İslâmiyet’in artık bütün insanlığın önüne —tâbir câizse—görücüye çıktığının bildirgesiydi. Bu âyetle İslâmiyet çağrısını evrenselleştirmişti. Çağrısına herkesi muhatap kabul etmişti. 

Bu âyet indikten sonra Peygamber Efendimiz (asm) artık yerinde duramaz oldu. Derhal harekete geçti ve Safa Tepesi’ne çıktı. Mekkelilere seslendi: 

“Ey Kureyş topluluğu! Burada toplanınız! Size önemli bir haberim var!” 

Bu çağrı sesi Mekkelileri şaşkına çevirdi. Seslenen, ‘Muhammedü’l-Emîn’ dedikleri zattı. Güvenilen bir ses. Hiç gecikmeden Mekkeliler Safa Tepesi eteklerinde toplandılar. 

Peygamber Efendimiz (asm) derhal söze girdi: “Ey Kureyş topluluğu! Benimle sizin benzeriniz, düşmanı görünce koşarak ailesine haber veren adamla ailesinin benzeri gibidir. Ben size, bu dağın arkasında düşman askeri var, sabaha kadar üzerinize hücum edecekler desem, bana inanır mısınız?” 

Mekkeliler hep bir ağızdan: 

“Evet! Senin doğruluğunu tasdik ederiz. Senden doğru sözden başka bir şey işitmedik” diye seslendiler. 

EBU LEHEB’İN KABINA SIĞMAYAN ÇILGINLIĞI

“Ey Galip oğulları! Ey Lüey oğulları! Ey Kilab oğulları! Ey Kusay oğulları! Ben size önünüzdeki Cehennem gibi bir büyük azabın habercisiyim. Sizi ‘Lâ ilâhe illallah Muhammede’r-Resûlullah’ demeye dâvet ediyorum. Eğer dediğimi kabul ederseniz, Cennete gideceğinizi taahhüt eder, buna kefil olurum. Aksi takdirde siz Lâ ilâhe illallah demedikçe size ne dünyada, ne ahirette bir fayda sağlayamam.”3

Ebu Leheb de orada, Mekkelilerin içindeydi. Peygamber Efendimiz’in (asm) bu genel çağrısı karşısında Ebu Leheb çılgına döndü. 

Peygamber Efendimiz (asm) “Ey Galip oğulları!” diye seslenince, Ebu Leheb “İşte Galip oğulları geldi; yanında ne var?” diye bağırdı. 

Peygamber Efendimiz (asm) “Ey Lüey oğulları!” diye seslenince, Ebu Leheb “İşte Lüey oğulları geldi; yanında ne var?” diye alay etti. 

Peygamber Efendimiz (asm) “Ey Kilab oğulları!” diye seslenince, Ebu Leheb “İşte Kilab oğulları geldi; yanında ne var?” diye alayını sürdürdü. 

Peygamber Efendimiz (asm) “Ey Kusay oğulları!” diye seslenince, Ebu Leheb “İşte Kusay oğulları geldi; yanında ne var?” diye bağırdı. 

Peygamber Efendimiz’in (asm) dâvetini açıklamasının ardından alayla yetinmedi; yerden taşlar aldı ve sevgili yeğenine doğru fırlattı. Fırlatırken de hiç durmadan: 

“Tebben lek! Elleri kuruyasıca! Bizi bunun için mi çağırdın?” diye bedduâ ederek bağırdı. 

 Peygamber Efendimiz (asm) amcası Ebu Leheb’e tek söz söylemedi. Mekkelilerden o gün başka bir aykırı ses de çıkmadı. 

Ebu Leheb’in bu taşlamasının ardından Mekkeliler fısıltı halinde konuşarak dağıldılar. 

Yarın inşallah devam edelim. 

Dipnotlar:

1- Şuara Sûresi: 214.
2- El-Hicr Sûresi: 94.
3- İbn-i Sa’d, Tabakat, 1/200.

Okunma Sayısı: 3902
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı