"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye, Bediüzzaman’ı anmaya ve anlamaya koşuyor

Süleyman KÖSMENE
23 Mart 2015, Pazartesi
BU GÜN 23 MART. Bu gün, Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin dar-ı bekaya irtihalinin 55. sene-i devriyesi. Bu vesileyle ülkemizde Bediüzzaman Haftası da başlamış bulunuyor.

Ülkemizde Bediüzzaman konferanslarla, seminerlerle, panellerle, programlarla anılıyor ve insanlar onu anlamaya koşuyor. 

Ülkemizin güzel insanlarının Bediüzzaman’ı tanımaya herkesten çok istihkakı var.

Çünkü Bediüzzaman Hazretleri seksen yılı mütecaviz hayatında Rusya esaretinden başka ülkemizden hiç ayrılmadı.

Bediüzzaman iman hakikatlerini dünyaya ispat ettiği emsalsiz kitaplarını bu topraklarda yazdı. 

Risale-i Nur Enstitüsü Bediüzzaman’ı her sene belirli bir sosyal konu çerçevesinde anıyor. Bu senenin konusu: “Bir Tecdit Hareketi Olarak Risale-i Nur”

TECDİD, HAK DİNLERİN ÖZÜNDE VARDIR

Dînde tecdîd, bizzat hak dinlerin özünde vardır. 

Esasen tecdîd fiilini kâinat çapında düşünecek olursak, Allah’ın yarattığı bütün varlıkların, zerrelerden kürrelere bizzat taraf-ı İlâhîce her an tecdîd edildiğini görürüz. Yani Cenâb-ı Allah’ın yarattığı her şey, yine bizzat kendi kudret eliyle her an “tecdîd” edilir; yenilenir. Çiçekler her baharda tazedir. Her yaz meyveler yeniden yaratılır. Her mevsim yer küremiz göze çarpacak ölçüde büyük ve geniş bir tecdîd içindedir. Gökyüzü her an yenilenmektedir. Güneşin dünyayı kuşatan şuâsı her an yenidir. Vücudumuz doğduğumuz günden beri her an tazelenmekte, tecdîd edilmektedir.

Îmanımızı, vücudumuzun, ruhumuzun ve âlemin esasta var olan yenilenmesine denk,1

“Lâ ilâhe illallah” sözüyle tecdîd etmemiz, Allah Resûlü (asm) tarafından  emredilir.2 

Âlemde tecdîd-i dîne olan ihtiyaç, ruhumuzdaki tecdîd-i îmana olan ihtiyaçtan farksızdır. 

Zira âlemi, her an fıtrî olarak değişip tazelenmekle beraber, beşerî ilişkiler sonucu zaman, zaman fesada uğrayan, dalâlete giriftar olan bir ruhtan farklı görmemek lâzım.

Eğer Allah’ın vahyi koruma altındaysa –ki Kur’ân bunu söylüyor.3 Peygamberimizin (asm) bizzat bulunmadığı asırlarda, bu müesseselerin doğması ve gelişmesi, işin tabiatının gereğidir. Bunu, akıldan uzak görmemek gerekir. “Şüphesiz Allah, her yüz senenin başında bu ümmete bir Dîn Müceddidi gönderecektir.”4 Hadîs-i şerifi bu gerçeğe ışık tutar.

İşte geçtiğimiz asrın başından beri yeryüzünü nuruyla tenvir eden Risale-i Nur hareketi tecdit kurumunun son münevver meyvesidir.

İZMİR’DE ANMA PROGRAMI

Ülkemizin muhtelif il ve ilçelerinde bu konu hafta boyunca gündeme taşındığı gibi, İstanbul’da 29 Mart’ta, İzmir’de ise 12 Nisan’da bu konu -inşallah- masaya yatırılacak.

Bu çerçevede Yalova’da, Gemlik’te, Konya’da, Ankara’da ve Bursa’da programlar, paneller, seminerler, konferanslar düzenlendi. Bursa’da ayrıca geleneksel olarak mevlid düzenlendi. 

 İzmir’in programında Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Bulut ile Prof. Dr. Hüseyin Uzun var. 

12 Nisan 2013 Pazar günü saat 13.00’da, Balçova Termal Tesisleri Kardelen Salonda yapılacak programda, Risale-i Nur’un tecdit hareketi oluşu gündeme taşınacak.  

Programa, TRT 2010 ses yarışması birincisi Ömer Faruk Özcan birbirinden güzel eserleriyle eşlik ediyor. Ayrıca semazen gösterisi ve şiir dinletisi de programa renk katacak  

Programda konu ile ilgili bir de sinevizyon gösterisi olacak.  

 Programın tanıtımı el ilânları, afişler ve dâvetiyelerle, gazete ve radyo reklâmlarıyla yapılıyor. Euronurtv de programı sosyal medya üzerinden yayınlayacak.

İzmir’in hizmet gönüllüsü ve kerem sahibi iş adamı ve esnafı programa sponsor oluyorlar. Allah razı olsun.

İzmir’in programına Yeni Asya Ege Bölgesi Okuyucuları ve yolu İzmir’e düşen bütün okuyucularımız dâvetlidirler.  

 Bu günden söyleyelim: Ajandalarında 12 Nisan’ı İzmir’e ayırsınlar.

Bu vesileyle, Bediüzzaman Haftası faaliyetleri çerçevesinde güzel insanımızı aydınlatmaya dönük programlar tertipleyen ve programlara destek veren bütün gönül insanlarımıza ve kardeşlerimize binler teşekkürler. 

Dipnotlar:

1- Bedîüzzaman Saîd Nursî, Mektûbât, Yeni Asya Neş., S. 319.
2 -Et’Terğib ve’t-Terhîb, 2/415.
3- Hicr Sûresi: 9.
4- Ebû Davûd, Melâhim,1.

Okunma Sayısı: 1819
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı