Zeynep Öztenekeci: “Bazı Nurcu kardeşlerimiz bizim neden aktif güncel siyaset ile bu kadar yakından ilgilenip sıkı bir şekilde takip ettiğimizi soruyorlar. Hangi maslahata binaen gündemi ve güncel afakî siyasî meseleleri takip ediyoruz?”
Yeni Asya Kuruluş Tüzüğündeki Çizgisindedir
Siyaset, dikenli bir bahçedir. Özellikle günümüzde dikeni gülünden çoktur. Siyaset bahçesinin gülü, ülke yönetimine pozitif katkı sağlamasıdır.
Siyaset, dikenli bir bahçedir. Özellikle günümüzde dikeni gülünden çoktur. Siyaset bahçesinin gülü, ülke yönetimine pozitif katkı sağlamasıdır. Dikeni ise işin içine giren yalan, dolan, tarafgirlik, hamaset, kayırmacılık, ayırmacılık, tefrika, menfi ihtilâf, terbiye-i İslâmiye’nin bozulmasından güç alan adavet, husûmet, ifrat, doğruluk ve sadâkat ayarının bozulması gibi hususlardır.
Aslında siyasî yorum yapmakta bir yanlışlık yoktur. Yorum her akıl sahibinin işidir. Size bu soruyu soran da siyasî yorum yapıyor. İster gazete çıkarsın, ister çıkarmasın. Hem öyle ki, Yeni Asya’nın siyasî yorum yapma hakkını da teslim etmiyor kendi aklınca. Oysa Yeni Asya hiçbir ferdi siyasî yorumu sebebiyle kınamıyor.
Yeni Asya, merhum Zübeyir Gündüzalp ve diğer saff-ı evvel ağabeylerin içtihatlarıyla yola çıkmıştır ve halen aynı çizgide ve aynı içtihatta yoluna devam ediyor.
Yüzümüzü Kara Çıkarmaz mı?
Öte yandan, Risale-i Nur’un siyasete yön veren ölçülerini, Risale-i Nur’un tarz ve üslûbu ile yazıp çizmekte ne sakınca vardır? Esasen bunları yazıp çizmekten içtinap etmekte vebal vardır. Çünkü bir değer ki Risale-i Nur sahip çıkmıştır, sahip çıkmak Risale-i Nur’u okuyanların görevidir; Risale-i Nur’un o kimseler üzerindeki hakkıdır.
Malûm, Risale-i Nur sadece din ve iman hakikatlerini tecdit etmemiştir. Risale-i Nur siyasî meselelerde de dinin nassa dayalı bakışını ortaya koymuştur ve bu Risale-i Nur’un görevidir. Dolayısıyla bir Nurcu ister gazete çıkarsın, ister çıkarmasın; dinî meselelerde olduğu gibi, siyasî meselelerde de Risale-i Nur’un bakış açısı ile bakmak durumundadır.
Ortak Akıl, Tek Akıldan Yeğdir
Fakat siyasî meseleler çetrefillidir, çapraz sorgusu vardır, farklı renkler karışır. Lâhikalardaki aynı meseleleri güncel hadiselere tatbik ederken bütüncül bakmayı gerektirir. Bu sebeple tek akıl ile değil, çok akıl ile ve ortak akıl ile hareket etmek gerekir. Yoksa tek başına kalmak ve istişareye güvenmemek, yanlışa düşmenin ilk basamağıdır.
İşte bu sebeple, yoruma açık her meselede Nur Talebeleri’nin istişare ile hareket etmesi Nur mesleğinin bir gereğidir. Meşveret edilen ve karar altına alınan bir meseleyi ardına kadar savunmak da her bir Nur Talebesi’nin görevidir.
İşte Yeni Asya’nın yaptığı bundan başka bir şey değildir. Yeni Asya’nın yaptığı her siyasî veya içtimaî tahlilin ardında meşveret vardır. Dolayısıyla Yeni Asya’nın duruşu, şahs-ı manevinin içtihadı ve hukuku haline gelmiştir.
Ortak Aklın Önemi
Çünkü:
1- Ortak akılda meşveret ruhu vardır. Meşverette ihlâs esastır. Hakkın hatırını i’la etmek için yapılan meşverete rahmet iner.
2- Ortak akılda isabet derecesi yüksektir. İsabetten kastımız, iktidar gücüne sahip olanı keşfetmek değildir. Risale-i Nur’un savunduğu siyasî değerleri güncel hadiselere tatbikte en doğru yoruma ulaşmaktır. Savunduğunuz değerin iktidar olması şart değil, ama Risale-i Nur’a uygun olması şarttır.
3- Ortak akıl bütüncüldür. Ferdin görmediğini ortak akıl görür. Ferdin fevrî düşüncesi ortak akılda yoktur.
***
Günün Duâsı
Rabbim! Şahs-ı manevîde gözlerimi açtın; şahs-ı manevîde kapat! Beni ve ihvanımı riyadan, ucbtan, enaniyetten muhafaza eyle! Yanlışımı ve taksiratımı bağışla! Elde Risale-i Nur varken, yolda istikametten ayırma! Âmin.